YALAKA…

ABONE OL
11:53 - 23/10/2020 11:53
0

BEĞENDİM

ABONE OL
Kaplan
Best

Şayet siyaset yapacaksan yap. Şayet gazetecilik yapacaksan yine yap. Ancak ikisini de karıştırmadan hangi kulvarda koşuyorsan bari rengini göster. Peki bunları anladık ta şu yalakalık neyin nesi onu bir türlü anlayamadık. Birileri çıkıp resmen yalakalık yapıyor. Yalakalığın bir meslek olduğunu bilmiyordum. Meğer bazıları yalakalığı da övünecek ve geleceğin önemli meslek dalı haline getirmişler de haberimiz yok. Çözemedim gittim. Sen ne acahip biriymişsin böyle. Bir taraftan dinden, inançtan vuruyorsun. Bir taraftan siyasette koşuyorsun. Sözde basını da bir kullanıp, bir kollayarak, ne yazık ki pis işlerine alet edip, içine de etmeyi başardın. Ve bütün bunları yaparken de bin bir yalakalık numaranla takla atıp duruyorsun. Attığın bütün taklaların boş olduğunu bilmiyorsun. Sahi sen nereye koşuyorsun?

Bence sen, kendini de bu yaptıklarınla kandırıyorsun. Aynaya baktığında bir den birkaç kişi olup, aynayı televizyon ekranı gibi dolduruyorsun. Aynı anda aynadaki üçüzünle elindeki komandalaştırdığın tarağa dokunup hem oynatıp hem gülüyorsun. Belki istesen şarkıcı hatta büyük bir tiyatrocu da olursun. Mazallah çok hünerlisin. Elindeki hesap makinesiyle hesap üzerine hesap yapıyorsun. Hep topluyor, hatta çarpıyorsun. Sürekli “gelsin” “gelsin” diyorsun. Amerikan dizilerini aratmayacak şekilde entrikalar, komplolar, tezgahlar, tuzaklar üretip, Dallas’ta at koşturuyorsun. Bir Alman, bir Türk oluyorsun. Bütün bunları başarıyorsun. Lakin aldığın yol arpa boyunu bir türlü geçmiyor. Geçmeyecek biliyormusun. Çünkü gittiğin yol, yol değil bilmiyorsun. Sahi sen nereye koşuyorsun?
Yaptığın fesatlıklarla insanları bir birine tokuşturuyorsun. Sonra hesap makinene sarılıp tokuşturduğun insanlardan sağladığın rantı hesaplıyorsun. Bir ondan, bir bundan oluyorsun. Din iman diyence kimseyi konuşturmuyorsun. İş olsun diye bir yatıp bir kalkıyorsun. Adeta Şeytan’la yarışıyor ve aynı kulvarda koşuyorsun. Attığın çelmelerle Şeytan’a da hile yapıyorsun. Hep kendinle ve yaptığın çirkefliklerle gurur duyuyorsun. Sürekli “kıs” “kıs” gülüyorsun. Yine de doymuyorsun ve doymuyorsun. Şeref, haysiyet, namus ve dürüstlükte hep oynuyorsun. Yanındakileri sürekli aldatıyorsun. Bir onunla bir bununla yatıp kalkıyorsun. Kimi zaman altta, kimi zaman üste oluyorsun. Fakat hep altta kaldığını bilmiyorsun. Sahi sen nereye koşuyorsun?

Yeri gelir insan hakları diyorsun. Yeri gelir kadın erkek eşitliği. Yeri gelir barış, kardeşlik, yeri gelir özgürlük, demokrasi diyorsun. Halbu ki söylediklerinle ne kişiliğin, ne de hedeflerin pekişiyor. Çünkü en büyük insan hakları düşmanı, kadına değer vermeyen küçüçük diktatörün birisin. Üstelik bir sağcı, bir solcu oluyorsun. Arasıra darbeciliğe bile soyunuyorsun. Kimi zaman kafa dokuşturuyorsun, kimi zaman zafer işareti. Durmadan değişiyorsun. Bugün başka, yarın başka oluyorsun. Kimi zaman kendini bile tanıyamıyorsun. Kim olduğunu, ne ve neci olduğunu bilemiyorsun. Bu da yetmiyormuş gibi başarısızlığınla çevrendekilerini hep kıskanıyorsun. Sürekli tuzak üzerine tuzak kuruyorsun. Her seferinde peyniri çalmaya gittiğinde kurduğun tuzağa yakalandığını da bilmiyorsun. Sahi sen nereye koşuyorsun?

Yalaka…

Inal

    En az 10 karakter gerekli
    Gönderdiğiniz yorum moderasyon ekibi tarafından incelendikten sonra yayınlanacaktır.