YABANCILAR MECLİSİNİ GÖÇMENLER LAĞVETMELİDİR

ABONE OL
11:53 - 23/10/2020 11:53
0

BEĞENDİM

ABONE OL
Kaplan
Best

YABANCILAR MECLİSİNİ GÖÇMENLER LAĞVETMELİDİR


Almanya’da her beş kişiden biri göçmen kökenli. Bunların yaklaşık 3 milyonu Türkiye’den geliyor. 52 yıldan bu Almanya’da yaşayan Türkiye kökenli göçmenler her alanda olduğu gibi politikada da yeterli olmasa da bir takım gelişmeler yaşıyorlar.  Haliyle bu süreç hızla devam ediyor. 

Göçün ilk yıllarında yabancılar kendilerini misafir olarak tanımlıyorlardı. Yaklaşık 40 yıl önce o zamanın şartlarına göre Yabancılar Meclisini kurdular. Almanya’nın hemen hemen her kentinde kurulan Yabancılar Meclisi zamanla değişime uğradı. Bu değişim kanımca sadece isimle kaldı. Yabancılar Meclisi, kimi kentlerde Göç ve Uyum Meclisi, kimi kentlerde Uyum ve benzeri isimler aldı. 

Göçmenler bu ülkede kalıcı olmaya başladıklarını anladıklarını anda ve Alman vatandaşı olup siyasi partilere üye olunca, Yabancılar Meclisi işlevini yitirmeye başladı. Çünkü Yabancılar Meclisi’nin politik hiç bir yetkisinin olmaması meclisi önemsizleştirdi. Kaldı ki göçmenlerin güçsüz kalması ve siyasette önderlik boşluğunun oluşması Türkiye kökenli göçmenlerin haklarını alması noktasında bir ileri, iki geri gitmesine neden oldu ve oluyor. Bu da Alman devletini „hak alınmazsa verilmez“ moduna getiriyor. 

Bütün bunları neden mi anlatıyorum. Çünkü 25 Mayıs Pazar günü yerel seçimlerle birlikte Yabancılar Meclisi seçimleri de yapılacak. Tabi eskiden çok büyük heyecan ve yarış yaşanırdı. Şimdi o heyecandan pek eser kalmasa da didişmeler devam ediyor. Yazacaklarıma bu seçimin arifesinde biliyorum ki; kızacaklar, sinirlenip, bana tepki gösterecekler. 

Açıkçası benim açımdan pek önemli değil. Çünkü Yabancılar Meclisi’nin hiç bir önemi yok. Politik bir etkisi de yok. İnanın ki, sadece ve sadece danışmanlık hizmeti yapıyor. Bu hizmeti yapacak kurumlar var. Bakınız Duisburg’dan bir örnek vereyim. Göç ve Uyum Meclisi’nde başkanlık yapan sevgili Şevket Avcı, iyi niyeti ve çalışkanlığı ile bir şeyler yapmak için çok uğraştı. Sorun yaşayan Duisburglu göçmenlere yardımcı olmaya çalıştı. Yıllar önce Göç ve Uyum Meclisi’nin aldığı bir karar vardı. Hürriyet gazetesinde manşet olarak duyurmuştum. Yerel seçimlerde oy kullanılması yönünde. Ne oldu, bir şey değişti mi? Maalesef değişmedi. Bu haliyle de değişmeyecek. 

Hemen hemen her kentte onlarca listeler sıralanmış. Listelerden anlaşılıyor ki; öyle bir bölünmüşler ki, bir daha toparlanmaları çok zor. Liberal, Müslüman, Milliyetçi, Solcusu ve benzeri ayrışmalar toplumun tabanında ciddi bölünmelere neden oluyor. Zaman zaman Sivil Toplum Kuruluşları’nın işlevsizliğini eleştiriyorum. Sivil toplumların bu kadar basiretsiz olmasında işte bu ayrışmaların rolü var. Sonra da „Alman devleti niye hakkımızı vermiyor“ diye gereksiz tepki gösteririz. 


Bakınız buradan çağrıda bulunuyorum. Artık Yabancılar Meclisi kalıcı göçmen toplumu için gereksizdir. Politik hiç bir yetkisi olmayan Uyum Meclisleri’nin varlığı hiçbir şeyi değiştirmeyecektir. Değiştirmiş olsaydı, en azından yerel seçimlerde Alman vatandaşı olmayan Türkiyeli göçmenler oy kullanma hakkına sahip olurlardı.
Durum kendin çal, kendin oyna durumudur. Hatırlarsanız bir arada Türk Alman Dostluk Dernekleri vardı. Yalnızca oralara Türkiye kökenli insanlar giderlerdi. Almanlar gitmezdi. Nasıl dostluk derneğiydiyseler. 

Benim naçizane radikal önerim şudur: Sivil Toplum Kuruluş Temsilcileri acilen karar alarak Yabancılar Meclisi seçimlerini boykot etmelidirler. Öncelikli hedef yerel seçimlerde Alman vatandaşı olmayan göçmenlerin oy kullanma hakkı olmalıdır. Solundan sağına, işçi sınıfından inanç, kültür ve spor örgütlerine kadar ortak hareket ederek,  birlikte yaşayan toplumun birlikte karar alması gerektiğini ön koşul olarak sunup, Yabancılar Meclisini lağvetmelidirler. Kararı politik değer taşımayan meclisin hiç bir önemi olmaz. 


Metin Es

Inal

    En az 10 karakter gerekli
    Gönderdiğiniz yorum moderasyon ekibi tarafından incelendikten sonra yayınlanacaktır.