VER PAPAZI-AL PAPAZI 

ABONE OL
17:59 - 01/10/2020 17:59
0

BEĞENDİM

ABONE OL
Kaplan
Best

VER PAPAZI-AL PAPAZI 

Türkiye, kuruluşundan beri emperyalizmin gözündeki çıkarılıp atılması gereken bir dikendi.

Hele Mustafa Kemal!

Halife-Padişah’ın, saltanatın önlerinde secdeye vardıkları

Nice vatanseverin bile; İngiliz mi-Fransız mı-Amerika mı? Mandalığı falına baktığı dönemde;

”Ya ölüm-ya Bağımsızlık!” diye bir umarsız ulusun önüne düşerek

O işgalci yedi düvele parasız, silahsız diklenerek

Kündeye bile fırsat vermeden

Tuşa getiren adamı unuturlar mı? 

İngiliz, Amerikan’dan öndeyken İngiliz Teali Cemiyetini kuran;

Vahdettin, Damat Ferit, Ali Kemal, Sait Molla ve Kürt Teali Cemiyeti (Said-i Kurd-i) kışkırtmasıyla çıkardıkları isyanlarla kurtuluşu engelleme çalışmaları işe yaramamış,

Kurtuluş Savaşı kazanılarak Bağımsız Türkiye Cumhuriyeti kurulmuştu. 

Bu ihanet cephesinin kalıntıları Türk aydınlanmasını engellemek için, dinci ve etnik ayrılıkçılar; Menemende, Güneydoğuda çıkardıkları isyanlar da işe yaramamıştı.

Devrim yasaları uygulanmış hainler cezalandırılmıştı. 

Ne emperyalizm ne de işbirlikçi hainler bu yenilgiyi unutmadılar.

Yenilmez bilinen emperyalizmin yenildiğini gören mazlum ülkeler, Türkiye’yi örnek alarak sömürgecilere direnmeye başlamaları, emperyalizmi korkutmaya başladı.

Cezayir, Tunus, Libya, Mısır, Suriye, Afganistan gibi Müslüman ülkeler

Güney Amerika ülkeleri, Küba, hatta Çin; Mustafa Kemal’i rehber edinince

Suudiler, Katar, Birleşik Arap Emirlikleri, Kuveyt, Bahreyn kral ve sultanları aç- sefil halkın sırtından peşkeş çektikleri petrolün sayesinde şaşaalı yaşantılarını kaybetme korkusuyla onlarda bu işbirlikçileri beslemeye başladılar. 

Emperyalizmin, toprak reformundan korkan toprak ağalarına kurdurdukları DP ile ilk kez karşı devrimciler iktidarı ele geçirdiler.

ABD’ye verdiği madenlerin, petrolün karşılığı iktidarını yürüten Menderes DP Milletvekillerine;

”Siz isterseniz; Hilafeti bile getirirsiniz!”

Diyerek, güç zehirlenmesinin gereği ABD’ye efelenip, Sovyet Rusya’ya yönelince

İdam sehpasında buldu kendini…
Menderes’in taşlattığı, gideceği yere ulaşamasın diye tren raylarının söküldüğü, kurulmasına savaşta ve barışta katkısı inkâr edilemez liderinden biri olan, meclise girmesine yasak koyduğu İsmet Paşa onun asılmasına karşı çıktı.

Ama Menderesi ‘’İsmet İnönü bile kurtaramadı!” 

1961 Anayasası Türkiye’yi Atatürk’ün hedef gösterdiği (muasır medeniyetler) ”Çağdaş Uygarlık Düzeyine” ulaşma yolunu açmıştı.

Gerek emperyalizm gerekse onların yerli dinci-ırkçı-neoliberal işbirlikçiler birlikte bu anayasaya karşı savaş açtılar.

ABD’nin 6. filosunun azgın askerlerinin tacizlerine dayanamayan Türk Gençleri bunları denize atınca. Bugün AKP’nin omurgasını oluşturan İngiliz Teali Cemiyetinin kalıntıları bu yurtseverlere karşı 6. Filoyu Kıble yaparak protesto namazları kıldılar

”Bu anayasa bize bol geliyor!” Bahanesinin arkasında halkın bilinç düzeyinin, ekonomik düzeyini aşmasından oluşan toplumsal tepkiden korktukları için 12 Mart 1971 Muhtırası ile anayasayı iğdiş ederek ABD’nin adamı sayılan Morison Süleyman’ı bile iktidardan indirdiler. 

Aydınlar, gazeteciler, sendikacılar, solcular, yurtseverler işkence odalarından geçtiler,

Tek bir cana kıymamış ”Deniz Geçmiş, Yusuf Aslan, Hüseyin İnan” ibret olsun diye idam edildi. 

Süleyman Demirel’in Başbakan olduğu 1975 yılının 25 Temmuz’unda ABD’ye ait Türkiye’deki 21 üs ve tesis kapatıldı. Amerikan bayrakları indirilerek yerine Türk bayrakları çekildi.

Bunlara “İncirlik Üssü” de dahildi.

ABD bunu da unutmadı. 

”12 Eylül 1980’de” yine Demirel’i iktidardan indirerek ABD’nin TSK içindeki oğlanlarınca ülkeyi faşist bir dikta yöntemleriyle yönetmeye, işkencelerine, idamlarına, tutsaklarına daha acımasız şekilde 12 Mart’ta kaldığı yerden devam etti.

Nakşi tarikatından olan Turgut Özal’ı Başbakanlığa getirdi. 

12 Mart döneminde hapsedilen, görme duyusunu kaybettiği için af dileyen ve Cumhurbaşkanı Korutürk’ün affı ile hapisten kurtulan, eski solcu, TİP milletvekili Çetin Altan bile Özal için ayağa fırlayıp;
”En büyük lider sensin!” Diye haykırmış Marksizm’den ABD liberalizmine dönüvermişti. 

”2002 de” Bahçeli, Baykal, ABD, AB desteğiyle BOP projesine eş başkan seçilen RTE, AKP ile siyasal iktidara, Diğer Nakşi Fetullah Gülen elemanlarıyla Laik, Çağdaş, Demokrat bir Hukuk Devletini yıkıp, Müslüman Biraderler kafasında sözde İslam Devleti kurulmasına destek verildi.

”AKP sayesinde Türk olmaktan kurtulduk! ‘Diyen  Aziz Babuşcu ile Türkçü Bahçeli aynı çizgide bulunması elbette rastlantı değildir.

24 Haziran’da Padişah-Halife kumpasını seçimden sonra farkına varmış muhalefetin iç savaşı, koltuk savaşına dönüştürürken RTE yine mağdur olma bahanesi ile bu zor dönemeçten kurtarma peşinde

Cumhuriyetin tüm birikimlerini sat

Şaşaayı İtibar diye yuttur 
1150 odalı Sarayı hem de yargıya rağmen hem de Atatürk’ün arazisine kaçak yap

Yetmemiş gibi Otluk koyunda 350 odalı bir yazlık saray yaptır

Elin yabancısı ile yandaşının ortaklığında; kredileri Türk Bankasından düşük faizli üstelik karına garanti vererek yaptırdığınız köprülerden geçme garantisi, aynı koşullarla yaptırılan hastaneler için hastaları resmen müşteri sayarak bedelinden daha fazla dövizle ödeme yaparak, aldığın borçları ödeyemez duruma gelince;

Beceriksizliğini, yandaşa ve yakınlarına yedirdiğin kul hakkını

Densiz, kuralsız, temelsiz Trumpt’a yükleyerek 16 yıllık iflasını örtmek için; 

”Ver Papazı-Al Papazı basitliğine indir.”

Destici’yi, Bahçeli’yi inandırırsın. Zaten koltuklarını kurtarmandan minnet duyuyorlar.

Ama CHP’nin, İyi Parti’nin aynı koroya girmesi;

Gaflet değil de nedir? 

Yıldız AKALIN

Inal

    Bu yazı yorumlara kapatılmıştır.