VER ELİNİ

ABONE OL
18:08 - 01/10/2020 18:08
0

BEĞENDİM

ABONE OL
Kaplan
Best

VER ELİNİ

Arapça’dan Türkçe ’ye girmiş olan el kelimesi kolun bilekten aşağı kısmına verilen addır. Fakat el ile türetilen kelimeler sözlükte üç dört sayfada ele alınmıştır.

Türklerde ilk karşılaşmada el sıkışarak selâm verilir. 

Almanlar her sabah tokalaşarak iş yerlerinde selâmlaşırlar. 

Tokalaşmak kavramı da dilimize Arapça’dan girmiştir.

Yerliler elimde silahım yok, barış anlamında el uzatmış ve bu usül Dünya muaşeret kuralı olarak tarihe geçmiştir.

Almanya’da bir erkek lise öğrencisi bayan öğretmenine elini vermeyince gündeme konu olarak taşındı. Öğrenci İslâm’ı öne sürünce zaten İslam fobiyle yatıp kalkan kıtaya yayılarak adeta kıyamet koparıldı.

Tartışmalar esnasında, geçmişte hiç konu olmayan Yahudi cemiyeti en üst durumda olan rabbinin de kadınlara elini vermediği yıllar sonra ortaya çıktı.

Türkiye Cumhuriyeti kuruluşuyla birlikte kadına verilen eşit haklarla gayet normal olan bir muaşeret kaidesi olarak toplumda yerini aldı.

Berlin’de tanıdığım çevremdeki beyler, el vermemeyi erkeklere hakaret, güvensizlik olarak algılıyor. Sanki bir erkeğin hiç sosyal yaşamı yokmuş gibi, sadece cinsel niyetler güttüğü düşünülüyor. Bu işaretle kadın erkek arkadaşlığı, dostluk başından daha ilk karşılaşmada yasaklanmış oluyor.

Bu hafta öğrencilere kadar ulaşan bir haberle konu tekrar gündeme geldi. ABD başkanı Federal Almanya başbakanına elini neden vermedi, bu bir dalgınlık mıydı, bilhassa küçümsemek kırmak mı istedi, yoksa göreve yeni başlayan başkan politik şova henüz hazır değil miydi, soruları sosyal- ve politik bilimcileri daha uzun zaman meşgul edecek.

İnsan elini verince karşısında olanla bir mesafe koyar, soluk aldırır. Niyetinin kötü olmadığını gösterir. Gösterilerde elele tutularak ırkçılığa karşı duruş gösterilir. Elele verilerek birlikte başarıya ulaşılır. Savaşların sona ermesi ancak insanlığın dayanışmasıyla mümkün olacaktır. İnsanlık güzel rüyaları hayıra yorup, karanlığın arkasından aydınlığın geldiğini görecek. Ve işte o gün ver kardeşim elini diyerek şarkılar söyleyip dans edecek.

Kadınlar, anneler, işçi ve Valentis gibi belirli günler gezegenimizde insan olmayı birleştiren, insanların birbirine el salladığı fırsatlardır.

                          
Elle dokunma, cildin taşıdığı enerjiyi iletme tedavi yöntemi olarak Çin’den yayılarak Dünya’da tıp ve sağlık sektörünü girmiştir. Sırt ağrılarına karşı masaj çok çeşitli yöntemdir.
Kucaklaşma, sarılmadan uzaklaşan toplumlarda yaşlı bakımı öğretim alanında derse konu oluyor.

Medeniyette ileri sayılan kıtalar neden haritanın kuzeyinde yer alıyor, diye sormadan edemiyor insan. İlk çizilen haritalarda bu nasıldı? Türkiye’deki dalga bir protest dalgası olabilir mi, hep üstte olmak, dünyaya kendi medeniyetlerini dikte etme, artık yürümüyor olabilir.

Dünya’da bir tek ülke çocuk bayramı kutluyor. Türkiye’nin bayramı Dünya Çocuk Bayramı olarak kabul görmedi, başka bir günde kutlanmaya devam ediliyor.

Batı, tek bizim medeniyetimiz liderdir diyerek küreselleşme amacına ulaşması mümkün olmayacak. Eşit paylaşım, ver al dengesi bilim ve araştırmaya katkı öğrenimle işlenebilir. Bu nedenle öğretim, kültür ve bilgi müfredatı her vatandaşı ilgilendirir. Zorla kabul ettirilmek yerine akıl ve mantığı kullanmak o ülkeyi saygın duruma getirir.

El kavramı halk, alem anlamında, herhangi bir yönden yakın olmayan kimse, yabancı anlamında da kullanılır. Toplumun devlet dairelerine kadar girmesi vatandaşa eşit muameleyi önler. Sadece kendine yakın olanlara pozitif yaklaşma yeni dost arkadaş kazanmayı önler. Bilhassa Türk toplumunda sızma olarak gelişmiştir. Herhangi bir etkinlikte yanına yer ayırması bunun görülür şeklidir ve tanımadığı insana karşı saygıda kusur sayılır.

El alem ne der, ele güne karşı görüşüyle bilhassa kız çocuklarının hürriyetleri kısıtlanır, sınırlanır. Kız çocuğu yetiştirme elin koyduğu sınırın içinde yer alır.

Kız çocuğu yetiştirme konusu açılınca turizmle uğraşanlara bir soru, aynı zamanda bir fikir olarak iletmek istiyorum. Avrupa ülkelerinde öğrencilerin kalacağı tatil yurtları (Jugenherberge) var. Bazı Alman aileleri onsekiz yaşını dolduran çocuklarına böyle bir Yaz tatili seyahati hediye etmek istiyor. Gençler yurtta mutfakta görev alıyor, buna karşılık geceleme ucuz oluyor. Türkiye turizminde dayanışma isteyen Alman aileler kız çocuğu, genci Türkiye’ye yalnız gönderebilir miyiz, biraz daha uzun süre kalabilmesi için böyle bir tatil yurdu var mı, diye soruyorlar.
Söz kültürün taşıyıcısıdır, berberime, kozmetikçime, doktoruma veya konuk olduğum ev sahibine Alman ise eline sağlık diyemiyorum. İçimde sanki bir şey noksan kalıyor.

Yurtdışı Türkleri, evet de deseniz, hayır da deseniz elele kalınız ki, Türkiye’ye iyi demokrasi örneği gösterilip kutuplaşmaya engel olunsun.

Bir elin nesi var, iki elin sesi var.
Bir el öteki eli yıkar.

Hoşça kalın! 

İlter Gözkaya-Holzhey                

Inal

    Bu yazı yorumlara kapatılmıştır.