VATAN HAİNİ

ABONE OL
18:12 - 01/10/2020 18:12
0

BEĞENDİM

ABONE OL
Kaplan
Best

VATAN HAİNİ


AKP iktidarı, iktidarın yanlışlıklarını, yolsuzluklarını, yönetimdeki beceriksizliklerini eleştirenlere, yazanlara karşı saldırı tutuklama, işten atma , dayak attırma yanında dokunmadıklarına da Vatan Haini suçlamasıyla halkı kışkırtmalarının tarihi çok eskiye dayanır.

Biz bunları gençlik yıllarımızdan yaşamıştık.

Laik, çağdaş Türkiye Cumhuriyetine karşı başlatılan gericilik hareketi AKP iktidarı ile başlamadı ama, bugün geldiğimiz kokuşmuş düzenin oluşumunda  bugünkü AKP’yi yönetenlerin önemli rolleri var.
Bu günlere  gelişimizde gerici karşı devrimciler ve ABD emperyalizminin birlikteliği de yeni değildir.

ABD’nin 6. Filosu Ege Deniz’inde, Akdeniz’de Marmara Deniz’inde jandarmalık görevini yaptığı dönemlerde, soluklanmak için Türkiye’nin kıyı şehirlerinin limanlarına demir atar, azgın askerlerini şehirlere gruplar halinde salardı.

Azgın askerler sokakta rastladıkları kadınlara cinsel tacizde bulunurlardı.

Bu şehirlerdeki genel evlere, Amerikalı cinsel azgınlar rahatsız olmasın diye Türk müşteriler alınmazdı.
Bir hayat kadını bol paralı Amerikan askeri müşterisini reddettiği için gazete manşetlerine girmişti.
Solcu ve komünistlerden sonra İlk kez bir hayat kadını Amerikan askerini reddettiği için vatan haini damgasını yemişti.

Bu olaylardan sonra Türk Gençleri, hele bağımsız, çağdaş bir Türkiye’den yana olan gençler devletinden bir önlem göremeyince tepkilerini sağa sola sataşan ABD askerlerini karga tulumba denize atarak göstermişlerdi.

Amerikan askerlerine uygulanan bu tepkiyle Türkiye’de yer yarinden oynamıştı.

O dönemin Milliyetçi-Dinci kesim Milli Türk Talebe Birliği (MTTB) ve Komünizmle Mücadele Derneği ortaklaşa çalışıyorlardı.

MTTB üyeleri , kurucuları bugün AKP iktidarının tepe noktasında tanıdığımız kişilerdi.
Necmettin Erbakan, Abdullah Gül, Recep Tayyip Erdoğan, Ahmet Davutoğlu, Kadir Topbaş Fehmi Koru, İsmail Karaman, Numan Kurtulmuş, Bülent Ayrınç, Hüseyin Çelik, M. Ali Şahin, Abdurrahman Dilipak, Beşir Atalay Taner Yıldız, Abdulkadir Aksu gibi bugün AKP üst yöneticilerinden olması rastlantı değildir.

Türkiye’nin geleceğinin hazırlanması o dönemlerde planlanmıştı.

Yeşil Kuşak savunucuları bu dinci MTTB Amerikan yandaşı olmayı o dönemlerde şu gerekçeyle savunuyorlardı:  ”Amerikan kucağından kalkalım da Rus kucağına mı oturalım?” 

MTTB 6. Filoya gençlerin yaptığı eyleme karşı kendilerince daha anlamlı ulvi bir eylem gerçekleştirdiler.

İstanbul açıklarında demir atmış 6. Filo’yu Kıble alarak protesto namazı kıldılar.

İlk defa bu  Mekke yerine 6, Filo Kıble olarak tescil edildi.

MTTB hızını alamadı ve 31 Mart gerici ayaklanmasından sonra en büyük gerici ayaklanma olan Kanlı Pazar saldırısını gerçekleştirdiler. iki TİP üyesi işçi öldürüldü, birçok genç yaralandı.

Yıllar sonra, Sivas, Çorum, Kahraman Maraş katliamlarında yine bu dinciler başrol oynadılar.
Aynı kadro şimdi İktidarda. Kaldıkları yerden devam ediyorlar.

Bu dönemde de yurt severleri, aydınları Gezi’de, Suruç’ta, Reyhanlı’da, Ankara’da iktidar gücüyle besledikleri, esnaf, polis, El-Nusra ve IŞİD ortaklığında katletmekteler.

Bunları yazarsanız siz Vatan Hainisiniz!

Almanya’da yargı kararıyla Deniz Feneri vurgunuyla ilgili yandaşlar yargılandı. Mahkeme salonunda o dönemin Türkiye’nin iç işleri bakanının, dönemin başbakanının resmi panoda yansıtılarak; Alman yargıç ”Asıl suçlular Türkiye’dedir ” Diyerek bu suçlamayı yaptı.

AKP iktidarı Meclisteki parmak çokluğuyla suçluları soruşturup hukuku uygulayan savcıları tutuklatıp, hırsızları salıverdiler.
Bunları yazan, gerçeği araştıran ise Vatan Haini!

17 Aralık 2013’te dünya Türkiye’de siyaset desteğinde benzersiz bir soygun, rüşvet, hırsızlık skandalı ile uyandı.

Halk Bankası müdürünün evinde ayakkabı kutularında beş milyon Dolar, banyolarındaki liflerin arasına gizlenmiş Avro’lar bulundu.

Bakan çocuklarının evinde para sayma makineleri, para kasaları ve rüşvet paraları canlı yayınlarda dünyaya örnek yolsuzluk olarak duyuruldu.

Dört bakanın suçu başbakanca da onaylanıp istifa etmeleri gerekli görüldü.

Sonra başbakanla oğlunun sıfırlama tapeleri savcılık tarafından ortaya saçıldı.

AKP, meclis araştırması vererek mecliste araştırma komisyonu kurulacağı sözünü verdiler.

Ama, belgeler o kadar açık ve gerçektiler ki bu soruşturmanın AKP’nin ve RTE’nin sonunu getirecekti.

Meclis araştırmasında bu belgeler muhalefetin özellikle de CHP’nin eline geçmesini RTE göze alamadı.
Mecliste parmak sayısı üstünlüğü ile bu asrın soygununu, rüşvet olayını kapattı.

RTE’nin boyuna vurgun özel savcılarca bu belgelere yayın yasağı getirildi.

Bu soygunu yolsuzluk ve rüşvet olayını ortaya çıkaranları, bu belgelerin kırıntılarını yazanlara karşı hazırladıkları klişeyi yapıştırdılar; ”Vatan Hainleri!”

Oslo’da PKK ile pazarlık yapacaksın, valine, emniyetine ”PKK’ya dokunma!” Diyerek şehirlerde silah, savaş mühimmatı yapan terör örgütüne fırsat vereceksin.

Bu gerçekleri yazanlara, açığa çıkaranlara; Vatan Haini diyeceksiniz!

IŞİD, El Nusra ve eli kanlı terör örgütlerini kamplarda yetiştirip Suriye’de; Irak’ta Müslümanları katletmelerine destek verdin, Türkiye’dehastanelerde tedavi ettirdin.

TIR’larla silah gönderdiğin savcılarca, emniyetçe, jandarmaca belgeleriyle kanıtlandı
Bu  RTE’yi çok korkuttu.

Çünkü  bu yaptığı bir savaş suçudur ve uluslararası bir mahkemede yargılamaya kadar gidebilirdi.
Ama yine özel seçili savcıların, kadıların devreye girmesiyle yayın yasağı getirdi.
Savaş suçunu da sıfırlamaya kalkıştılar.

Gazetecilerin, yargıçların, savcıların hepsi iktidara biat etmediklerinden görevlerini yapıp yayınladılar.
Hemen cemaatle paralel kurduğun Silivri Toplama Kapında  hücrelere kapatıldı.

Milletvekili, savcının fezlekesini mecliste okuyup, televizyonlarda duyurdu diye hükmü kaçak sarayda ikamet eden Kifayetsiz  Muktedir  Konya’da ilan etti:  Vatan Haini!

İlk kez Türkiye Cumhuriyetinin Genel Kurmay Başkanı, Kubilay’ı anma toplantısını yasaklamaya kalkıştı.
Bir darbenin ayak sesleri mi bunlar?

Rus uçağını ben vurdurdum diye kasılırken, şimdilerde yandaşların Hava Kuvvetleri Komutanını, pilotu suçlamaya koyuldular.

 Van Münit çekerek  Şimon Perez’e şov yapacaksın, kızdığına İsrail Dölü diye yumruk atacaksın sonra ”üç-beş kuruş vermiş gibi yap ta şu küs numarasına  son verelim ” diye el altından ricacı göndereceksin.

Yandaşlara, İsrail’in dostluğu üzerine methiyeler yazdıracaksın.

Bayram değil seyran değil.

Neler oluyor? 

Yıldız AKALIN

Inal

    Bu yazı yorumlara kapatılmıştır.