VALİ’LERE NE OLUYOR?

ABONE OL
19:01 - 01/10/2020 19:01
0

BEĞENDİM

ABONE OL
Kaplan
Best

Büyük Türkçe Sözlük’te vali maddesinin karşısında şöyle yazıyor: Bir ilde devleti temsil eden en yetkili yönetim görevlisi…

CHP’li vekil Atay, daha önce kendisine ördek dediğini iddia ettiği Aydın Valisi Coş’u 30 Ağustos töreninde sıkıştırmış. Sen Padişah mısın diyen Vekil’le, Vali Coş arasındaki horoz dikleşmesi araya giren paşa tarafından yatıştırılmış.

Vekil ve Vali arasındaki tartışma televizyonda devam etmiş. Hayli gergin geçen ve sunucunun sürekli araya girmek durumunda kaldığı tartışma, CHP’li Atay, Aydın’da herkesin Vali Coş’tan nefret ettiğini, CHP mitinginde 30 bin kişinin Vali istifa diye bağırdığını, bunun Türkiye’de bir ilk olduğunu belirterek, “Daha az önce bile bir vatandaş∫ arayıp silah ruhsatı almak için kendisinden 2 bin 500 TL istendiğini söyledi, “Bunların hepsini belgeleriyle açıklayacağım” demiş..

Vali rezaletleri artıyor.
Bir önceki Bolu Valisi ki kendisi şu anda Bilecik Valisi, bu toplantılardan birindeydi sanıyorum, ‘Yes we can diyebilecek liderlere ihtiyacımız var’ dedikten sonra öyle bir tarif etmişti ki o lideri, bir RTE demediği kalmıştı. Hatta bu sözleri Bülent Arınç tarafından uzun uzun alkışlanmıştı. Sonra aynı Bolu Valisi, Abant Platformu’nun etkisinden midir nedendir bilinmez, Abant’ın ırzına geçen bir doğa katliamı başlatmış, güzelim doğa harikasını grayderlerle mahvetmişti.

Bu üstün hizmetlerinden herhalde, Bilecik Valisi oldu.
Sonra Kırklareli Valisi…Ki kendisi geçmişte Artvin valisi.
Diyor ki Artvin’de valiyken; ‘Allah Artvin’i turizmden korusun. Müslüman Türk kültürünün yaşandığı bir tek yayalar kaldı. Orayı da mı turizme açalım?’

Fethullah Gülen’in Onursal Başkanlığı’nı yaptığı bir vakfın düzenlediği bu toplantıların belli bir görüş ve belli bir tarikat tarafından yapıldığı ortadayken, nasıl oluyor da devletin valileri, bakanları bu tür toplantılara katılabiliyorlar?

Bu toplantıyı organize edenler davet edecekleri valileri neye göre seçiyorlar?
Hangi özellikler ve hangi ‘üstün hizmetler’ kriter oluyor.

Potansiyel’ taşıdığı düşünülen isimler mi özellikle davet ediliyor?
Eğer öyleyse bu potansiyel nereden ve nasıl anlaşılıyor?

Kırklareli Valisi Cengiz Aydoğdu, Abant Platformu’nda; “DP’nin 1950’de iktidara geldiğinde CHP’yi kapatıp, İnönü’yü de tarihteki huzurlu yere göndermemiş olması en büyük talihsizliktir” demişti..

Aydoğdu, “Merkeziyetçilik aracı olarak idari vesayet” başlıklı konuşmasında, harf devrimini de işaret ederek, “Türkiye 1920’li yıllarda hafızasını kaybetti. 1684’de kilise bir bildiri yayınlamış. Biz İngiltere’ye gittiğimizde bu bildiriyi okuduğumuzda anladık. Ama Merzifonlu Karamustafa Paşa’nın Viyana’dan merkeze gönderdiği arizayı (dilekçe, rapor) aramızda kaç kişi okuyabilir, okuyabilse kaç kişi anlayabilir”, “Eyüp Sultan’dan yayın yapan bir yorumcunun da Eyüp Sultan’ın mezar taşını okuyabilmesi gerekir” diye konuşmuştu..

Abant Platformu’nun geçen yılki toplantısına da, dönemin Bolu Valisi Halil İbrahim Akpınar, “Aradan geçen uzun yıllara rağmen, zaten pek de iyi olmayan demokratik hayatımıza tecavüz eden darbecileri yargılayamadık, bu millete reva gördükleri yargısız infazların, işkence ve kötü muamelelerin hesabını soramadık. Bugün demokratik hayatımızın önündeki en büyük engel hiç şüphesiz, darbeci generallerin anayasasıdır” sözleriyle damgasını vurmuştu. Akpınar şu anda Bilecik Valiliği görevini sürdürüyor.

Valilerin görev yaptıkları illerde devletin otoriter, somurtkan yüzü değil tam tersine devletin gülümseyen yüzü, şefkat yüzü, sıcak yüzü olması gerekir.

Vatandaşın bir derdi mi var, o derdi çözecek, hiçbir zaman bürokratik engeller vatandaşa mazeret olarak sunmamalıdır.

Bir devletin valisi; kendisini kuran kadroları bu kadar yerin dibine sokar mı? Kendi geçmişini lanetler mi? Umarım, bu soruların yanıtı “Hayır”dır…

İyi de o zaman bu “vali”nin amacı ne? Ne yapmak, nereye varmak istiyor?
Tarikat kardeşleri toplantısında bir cumhuriyet valisinin ne işi var?

Neden gider, giderse neden konuşur, konuşursa her ay kendisine tıkır tıkır maaş ödeyen, en lüks arabalara bindirip, kentin en güzel konağında oturtan, emrine sekreterler, hizmetler, şoförler, korumalar veren devlete ve onun geçmişine neden saldırır?

Görünen o ki; valiler artık devleti değil, iktidar partisini temsil ediyor…

Günün Sözü: Devlet yetkilisinin, halka ayrımcı bakması, çöküşün habercisidir.

Prof. Dr. Nurullah Aydın
Gazi Ü. İletişim Fakültesi Radyo-Televizyon ve Sinema Bölümü Öğr. Gör.

Inal

    Bu yazı yorumlara kapatılmıştır.