VAH HALİMİZE!

ABONE OL
18:47 - 01/10/2020 18:47
0

BEĞENDİM

ABONE OL
Kaplan
Best

Dünya zor bir süreçten geçiyor. Ortadoğu karanlığı içinde kaynatılan cadı kazanına odun taşımaya devam ediyoruz. Emperyalistler kendi çıkarları doğrultusunda Dünya’yı ekonomi ve askeri açıdan yeniden şekillendiriyor. Ulus, din, mezhep çalışmaları ile yaratılan savaş ekonomisi, fuhuş, uyuşturucu, mülteci gelirleri ile destekleniyor.
Küresel güçlerin “Arap Baharı”, özgürlük savaşı, söylemleri ile çıkardığı çöl rüzgârının savurduğu kumlar dünya insanlarının gözlerini kör etti.

Avrupalı Türkiyeliler seçim malzemesi yapılıyor.
Emperyalistlerin çatışma, savaş, iç karışıklıklar hazırlama, kurma ve yönetme uzmanları Ortadoğu ‘da “özgürlük direnişi” olarak pembe vitrine çıkardığı vahşetin görüntülerini siyah ekrana da Dünya’ya “İslam-şiddet-barbarlık” olarak getirerek İslam’a karşı nefret yayıyorlar.
Bu nefretin en sert estiği yerlerin başında Avrupa geliyor. İkiz binalar ile başlatılıp, Ortadoğu çatışmaları ile beslenen İslam’a karşı gelişen nefretten yayılıyor. Avrupa ‘da yaşayan Türkiyeliler her Avrupa ülkeleri seçim döneminde ırkçılık ve İslam’a karşı nefret körüklenerek veya yabancılar yasası ile baskı oluşturularak yabancılar seçim malzemesi haline getiriliyor. Almanya’da seçim startı ile çifte vatandaşlık tartışmaları alevlendi. Yabancılar yasası ile enselerinde boza pişirilen Almanya’da yaşayan Türkiyelilerin çifte vatandaşlık sorununa Türkiye; İran, Fas ve birçok ülkelerin yaptığı gibi vatandaşını anlaşmalı vatandaşlıktan çıkarmayarak yaşadığı ülkede çifte vatandaş olarak kalabilmesinin yolunu açmıyor.
Türkiye nerede?
Devlet Ortadoğu zenginliği için kan denizine olta atıyor, Hükümet ısıtılan, soğutulan parada dört mevsimi yaşıyor. Ekonomistler rakamları alt üst, sağ sol yaptırarak tahlil yapıyor. Araştırmacılar, analistler yerli kelimeleri yabancı kelimeler ile eşleştirerek tahlil yol arıyor. Haber kanalları holdinglerinin kasalarına doğru esen rüzgârın peşinden koşuyor. Ölümler, katliamlar, cinayetler, açlık, yoksulluk, organ nakli, çocuk ticareti, mülteci pazarı siradanlaştı. Türkiye emperyalistlerce akıtılan kanın gök kuşağına dönüştürülmüş şekline bakarak umutlanıyor. “Musul Kerkük bizim olacak” rüyasından Suriye’den gelen top sesleri ile uyanıyoruz.
Fırat kan akıyor
Türklerin Anadolu’ya gelişi ile birlikte kader birliği ettiği Ortadoğu halklarının akan kanı ülkemiz sınırları içinden Fırat’a karışıyor. İnsan olarak savaşlara, ölümlere, çatışmalara karşı barışı ön plana çıkardığı her oluşum askeri darbeler, işbirlikçi diktatörlerin değişimi ile çıkarılan çatışma ortamı ile boğuluyor.
Emperyalistler barışı sevmez
Emperyalistler barış düşmanı, savaş dostlarıdır. Çünkü bu çöplükten beslenirler. Parayı, iktidarı, gücü ve zulmetmeyi severler. Savaş ve çatışmalardan kazanırlar.
Söylem değil adım atmak
Türkiye sınırları içinde emperyalist üstlerde dalgalanan bayraklara selam durarak Suriye, Mısır, Irak, Filistin işgaline karşı olmak gerçekçi olmaz. Emperyalistlerin ürettiği silahların ilk sıra alıcılarından olup, Ortadoğu için ağıt yakması gerçekçi olamaz. Emperyalist antlaşmaları harfiyen yürüterek Ortadoğu halkının yanında olamaz. Türkiye halkları olarak savaşa karşı barışı öne çıkararak emperyalist işgale, savaşa ve çatışmalara karşı mücadelemizi yükseltmeliyiz.
Mutluluk bunun neresinde?
Dünya:
Nükleer tehlike ile yaşıyoruz
Doğamız yok oluyor.
Beslenemiyoruz.
Ortadoğu yangın yeri, Fırat kan akıyor.
Açlık, yoksulluk, savaş çatışmalardan dolayı yurtlarından kopan milyonlarca insan mülteci durumuna düştü.
Ulus, inanç, mezhep çatışmaları yayılıyor…
Türkiye:
Benzin çöl faresinin kuyruğuna bağlı oynuyor.
Doların Ağrı dağının zirvesine tırmanıyor
Savaş ekonomisi şehir varoşlarına, Anadolu kırsalına yayılıyor.
Çöl sıcakları ormanlarımızı yakıyor, Balkanlardan gelen soğuk hava ürünlerimizi dondurdu. Denizden esen poyraz Turizmi baltaladı. HES planı selle kapıldı. Nükleer hayalimiz Rus ruleti ve Japon Samuray vuruşmasının sonucuna bağlı devam ediyor.
İzmir’den Antalya’ya acil yüz nakli için gidecek olan Recep Sert uçak bileti parası bulamıyor. Baba kaymakamlık yardımı ile Bursa’dan Antalya’ya gönderiliyor
Umutsuzluk ile boyun bükme yerine, özgürlük için mücadele etmeye devam etmeliyiz.
Hadi hayırlısı…

Ali Gültekin

Inal

    Bu yazı yorumlara kapatılmıştır.