UZUN BİR ARDAN SONRA YENİDEN

ABONE OL
11:45 - 23/10/2020 11:45
0

BEĞENDİM

ABONE OL
Kaplan
Best

Hep derlerdi de inanmazdım.
Yazmak; işi yazmak olan, yazmaktan hoşlanan, e biraz da yazabilen insanın yakasından düşmezmiş.,
Bu insanlar rüyalarında bile yazarlarmış.
Uzun bir süre yazamadım ya, inanın bana rüyalarımda bile yazdım.
Bir de derlerdi ki; eğer yazıyorsan bir yerlerde, önüne de gelirmiş yazı konusu, aklına da düşermiş.
İnanın bana, türlü çeşitli yazma konuları çıktılar önüme, düştüler aklıma ki, öyle böyle değil!
“Yazsaydın o zaman. Neden yazmadın? Elini mi tuttular?” dediğinizi duyar gibiyim.
Yazamadım çünkü; hiç hesapta yokken bilgisayarım yarı yolda bıraktı beni Trabzon’da. Uygulamaları açamadım bir anda.
Aklım bu teknik işlere de ermez hiç benim.
Dedim kendi kendime, “Bursa’ya dönünce servise götürürsün bilgisayarını. Yaparlar. Sen de yazarsın.”
Öyle de yaptım. Servise gittim. “Biz salt tabletlere ve cep telefonlarına bakıyoruz. Bilgisayarınızı İstanbul’a göndereceksiniz.” dediler ve elime bir adres vererek anlaşmalı oldukları kargo şirketine yönlendirdiler beni.
Paketledik bilgisayarı, gönderdik İstanbul’daki adrese. Ne olur, ne olmaz düşüncesiyle telefon numaralarımızı da koyduk paketin içine.
Bir iki gün sonra bir telefon servisten, bilgisayarın ekran kartının bozulduğunu ve fakat bilgisayar yurtdışından alındığı için parçanın da yurtdışından getirtileceğini bildirdiler. Bu tamirin bana pahalıya patlayacağını, tamir edilse bile her şeyin yoluna gireceği garantisini veremeyeceklerini de eklediler.
“O zaman bilgisayarımı geri gönderin, ben onu Almanya’da tamir ettireyim.” dedim.
Geri gönderdiler onu bana.
Tamirin olabileceği umuduyla ekim sonuna kadar bilgisayarsız kaldık mı Türkiye’de?
O nedenle de arıza başlangıcından acı vatana dönene değin yazamadık anlayacağınız.,
Geldik Almanya’ya. Oğlumuz bu işlerden biraz anlıyor. Anlattık durumu ona. 
“Sen o işi unut!” dedi bana oğlum. “O tamir olmaz. Eski bilgisayara kaydettiklerini kurtarırım ben. Sen kendine yeni bir bilgisayar al!” dedi. 
O gün, bugün; “Ha aldım, ha alacağım,” derken bugüne kadar uzattık işi.
Bugün bir bilgisayar aldım sonunda kendime.
Bu da yeni bilgisayarımla ilk yazım.
Yazdıklarımı okuyorsan, soruyorum o zaman sana.
Hoş geldim mi, yoksa yazmasam da olur muydu?
“Biz zaten pek yokluğunu hissetmemiştik.” mi diyorsun?
Ama; bu yazmak işi bulaşıcı bir hastalık gibi be ahretlik. Bir kez yazmaya başladıysan bir daha bırakamıyorsun yazmayı.
Benim başıma gelen de bu ne yazık ki!
Haftada bir yazarak biraz rahatsızlık vereceğiz artık. Kusura kalma lütfen!
Uzun bir aradan sonra yeniden…
Merhaba…

Inal

    En az 10 karakter gerekli
    Gönderdiğiniz yorum moderasyon ekibi tarafından incelendikten sonra yayınlanacaktır.