ÜZGÜNÜZ

ABONE OL
18:13 - 01/10/2020 18:13
0

BEĞENDİM

ABONE OL
Kaplan
Best

ÜZGÜNÜZ


7 Haziran 2015 seçimlerinden beri hunharca öldürülen yaklaşık 150 asker, polis ve 100 suçsuz yurttaşın yanına, 10 Ekim 2015 günü Ankara’da öldürülen 102 yurttaşımız daha eklendi. Hepsi ışıklar içinde uyusun, ailelerine dayanma gücü dilemekten başka elimizden şimdilik birşey gelmiyor, üzgünüz ve çok öfkeliyiz.
 
Ülkemiz yakın tarihin en karanlık günlerini yaşamaktadır. 13 yıllık AKP iktidarı, teslim alınmış muhalefet sayesinde her türlü olumsuzluğa karşın sürmektedir. ABD ürünü olan ‘çözüm süreci’ adı verilen projeyi uygulamaya koyan bu AKP iktidarı değil miydi? Terör örgütüyle mücadeleyi bırakıp, müzakere eden bu AKP iktidarı değil miydi? Teröristleri davul zurnayla karşılayıp, çadır mahkemeleri kuran bu AKP iktidarı değil miydi? Terör örgütünün silah depolamasına göz yuman bu AKP iktidarı değil miydi? Çocuk katili terörist başının, İmralı’dan PKK terör örgütünü yönetmesine ses çıkarmayan bu AKP iktidarı değil miydi? Ülkemizde akan kanın sorumlusu emperyalist proje partisi AKP iktidarı ve emperyalizmin emrindeki PKK terör örgütü ile bunlara destek olanlardır.
 
Ankara’da patlatılan bombanın yankıları uzun zaman sürecektir. Bombalama eyleminin taşeronu IŞİD ya da başka bir terör örgütü olabilir. Ama asıl önemli olan, arkadaki büyük fotoğrafı görmektir. Bu eylemin arkasında CIA ve MOSSAD gibi servislerin olması beklenmelidir. ABD, bir bombayla birkaç iş kotarmak istemektedir.
 
Türk Silahlı Kuvvetleri’nin, PKK terör örgütüne karşı kararlı mücadelesi ve Rusya ile yakınlaşmasından rahatsız olan ABD, Türkiye tarihindeki en kanlı bombalı eyleme imza atmıştır. Bunun yanında Ankara’daki eylemin başka amaçları da vardı: Türkiye’yi yeniden ‘açılım’a zorlamak ve PKK terör örgütü ile yeniden görüşmelere başlamak. Ve asıl istenen amaç AKP ile yeni CHP koalisyonu için ortam yaratmak…
 
Ankara’daki eylem öncesinde AKP’nin oy oranı yükselmiş, buna karşın HDP’nin oy oranı %10 sınırına gerilemişti. Bu eylem sonucunda, oy oranları tersine dönmüş ve   1 Kasım seçiminden yine koalisyon çıkma olasılığı güçlenmiştir. Çünkü emperyalizmin asıl isteği olan AKP ile yeni CHP koalisyonu sayesinde ülkemizi bölmek daha kolay olacaktır. AKP’nin tek başına yapamayacağı şeyleri, yanına yeni CHP’yi ekleyerek yaptıracaklardır ve bunun sonucunda cumhuriyeti kuran partiye, cumhuriyeti parçalama görevi verilecektir.
 
Ankara’daki patlama, özellikle alevi oylarını HDP’ye yönlendirme manevrasıdır ve bunda da başarı sağlandığı görülmektedir. Cem evlerinden kalkan cenazelere, PKK terör örgütünün paçavralarının sarılması ilginçtir. Alevilerden HDP’ye gidecek oylarla, HDP’nin üçüncü parti olması hedeflenmektedir. Eğer Tayyip Erdoğan izin verirse, AKP ile yeni CHP koalisyonu gündeme getirilecektir.
 
12 Eylül 2015 tarihinde CIA’nın eski Türkiye uzmanı Henry Barkey yapılacak seçimler için; “seçimlerden ya aynı sonuç çıkacak ya da HDP, Meclis’e giremeyecek ve şehirler havaya uçacak” demişti. Ankara’daki bombalı eylemi IŞİD’e havale eden Henry Barkey şimdi de “Ankara gibi Türkiye’nin en iyi muhafaza edilmiş, en çok polisin var olduğu yerde uluorta 100 kişinin canını alan bir katliam yaptılar. Bunu bu kadar kolaylıkla yapmışlarsa, bunu İstanbul’da da, başka yerde de yapabilirler. Öte yandan yarın öbür gün İstanbul’da İstiklal Caddesi’nde yapsalar ne olacak? “ diyerek, yine kanlı ve karanlık bir tuzağı işaret etmiştir.
 
Tayyip Erdoğan, ABD’de üç Müslüman gencin öldürülmesinin ardından Obama’ya şunları söylemişti: “Biz siyasiler, ülkemizde işlenen cinayetlerden sorumluyuz. Tavrımızı ortaya koymak zorundayız. Çünkü halk size oylarını verirken ‘Benim can güvenliğimi, mal güvenliğimi sağlayacaksın’ diye veriyor. Eğer siz, bu tür bir olay karşısında sessiz kalırsanız dünya da size her zaman sessiz kalacaktır.” Obama’ya bunu söyleyen Tayyip Erdoğan’ın, ülkemizdeki terör olaylarına hangi açıdan baktığı bellidir. Ülkemizi yönetenlerin terör konusuyla yeterince ilgilenmedikleri ve sessizliklerini korudukları bilinmektedir. Birkaç bilinen söz dışında söyleyecekleri olmayanların, bu olaylardaki sorumluluğu göz ardı edilemez.
 
Ülkemizin terör sorunu emperyalizmin bir kurgusudur. Yaşadığımız terörün nedeni de, bu emperyalist kurgudur. Bu emperyalist kurguyu ortadan kaldırmadıkça, ülkemize rahat ve güzel günler gelemeyecektir. Bu emperyalist kurguyu yok etmek için, bilinçli ve kararlı şekilde bir araya gelerek, örgütlü mücadele yapmamız gerekmektedir.
 
Bugün parlamentoda bulunan siyasi partilerin yönetici kadrolarıyla ve bu hükümetle ülkemizin hiçbir sorunu çözülemeyeceği gibi, her geçen gün emperyalizmin düşü olan Sevr isteklerine yaklaşılmaktadır. AKP ve HDP, emperyalizmin kurdurdukları ve şekillendirdikleri siyasi partilerdir. Bu partilerde hiçbir umut yoktur ve olamaz da.
 
MHP, Türk – İslam sentezini bırakıp, Atatürk milliyetçiliğine sarıldığı zaman, AKP’ye destek olmayacağı gibi, ülkemizin sorunlarına da, daha gerçekçi yaklaşacaktır. Atatürk’ün partisi denilen CHP, Atatürkçü kimliğine sahip çıkarak ve tam bağımsızlığa inanmış yeni yöneticilerle iktidar adayı olabilecektir. Kemalist ilkeleri benimseyen bir CHP, ülkenin sorunlarının çözülmesinde ve ulusal bütünlüğümüzün korunmasında büyük bir güç olarak, Türkiye’nin vazgeçilmezleri arasında daima yerini alacaktır. Ve 1 Kasım 2015 seçimleri sonrasında büyük bir temizlik yapılması kaçınılmaz gözükmektedir…

Suay Karaman

Inal

    Bu yazı yorumlara kapatılmıştır.