UYGARLIK ÜSTÜNE

ABONE OL
18:53 - 01/10/2020 18:53
0

BEĞENDİM

ABONE OL
Kaplan
Best

Çevremizdeki halklara bir bakalım şöyle.
İran halkına,
Ermenistan halkına,
Bulgaristan halkına,
Yunanistan halkına, şöyle, çok da derinine inmeden bir bakalım.
Hiçbirinin ötekine benzemediğine tanık olacaksınız. Bu benzememeyi dışgörünüş olarak algılamıyorum ben. Siz de öyle yapın! İnsanları dışgörünüşlerine bakarak başkalaştırmanın adına ırkçılık denir siyaset dilinde. Biz insanları öyle renklerine, kafataslarının ne biçim olduklarına falan bakarak iyidir, kötüdür, üstündür, aşağıdır diye sınıflandıran ırkçılığı kararlı olarak yadsırız.
O nedenle demem o değil.
Ben, çevremizdeki halkların uygarlıklarının, uygarlık anlayış ve düzeylerinin benzemezliklerinden söz ediyorum.
Ne yaşayış biçimlerimiz ne kullandığımız araç ve gereçler ne çalışma yöntem ve biçimlerimiz ne inançlarımız ne düşünsel ve sanatsal çalışmalarımız ne siyasal ve sosyal örgütlenme anlayışımız benzerler birbirlerine.
O nedenle de İran uygarlığı, Ermeni uygarlığı, Bulgar uygarlığı ya da Yunan uygarlığı aynı uygarlıklar değildirler.
Uygarlığı tarih bilimcileri, ”Bir ülkenin ya da bir toplumun düşünce ve sanat yaşamıyla somut ve soyut varlığına özgü niteliklerinin tümü” olarak tanımlarlar.
Uygarlık, bir değer yargısı değildir. Öyle olunca da uygarlıklar arasında bir derecelendirmeye gitmek de doğru değildir.
Sözün özü, bir uygarlık ötekine göre iyi ya da kötü, yüksek ya da alçak, üst ya da ast olamaz.
Uygarlık, insanların barbarlık dönemlerinden sonra ulaştıkları bir dönemdir. Yaşamlarının bir aşamasıdır.
Kentli yaşamdır, devlet örgütüdür, yazıdır, yasalardır, matematiktir uygarlık.
Avrupa ya da diğer adıyla Batı Uygarlığı; tarihin belli bir döneminde ortaya çıkan, gelişimin tamamlayarak oluşan burjuva sınıfının uygarlığıdır.
Batıcılıksa; geri kalmış toplumlardaki aydınların, kendi toplumlarının bulunduğu yeri ileri gitmiş toplumların düzeyine ulaştırma ütopyasıdır. Bir hayalciliktir batıcılık. Başı sonu belli olmayan bir hayalcilik…
Kötü bir huy da değildir hani…
Uygarlığın çağdaş olanıdır örnek olarak alınması gereken.
İnsanı en yüce değer olarak öne çıkaran, insanın insan olduğu için sahip olduğu tüm haklarına saygılı olan çağdaş bir uygarlık.
Yaşamın yol göstericisinin bilim olduğunun bilincinde olan uygarlıktır çağdaş uygarlık.
İnsan olmanın, birey olmanın kul olamaktan daha çağdaş, daha insancıl olduğunu kabul eder çağdaş uygarlık.
İnsanı kul değil insan haklarıyla donanmış birey olarak kabul eden çağdaş uygarlık bu özelliğiyle ümmeti de, biatı da kesinlikle kabul etmez.
İnsanlar arasında cinsiyet ayrılığı yoktur, kadın erkeğin ekin tarlası değildir yani. Ekin tarlasına dilediği yerden giremez erkek çağdaş uygarlıkta.
Sahi! Ülkemizi ve insanımızı çağdaş uygarlık düzeyine ulaştırmak kimin idealiydi?
O ideali bugün de gerçekleştirmek kimin, kimlerin yaşamlarının vaz geçilmez ve ödün vermeyecekleri dünya görüşleridir?
”Kemalistlerin!” mi dediniz?
Doğru söze ne denir…
Peki! Bu kemalistler kimlerin gözlerindeki itdirsekleridirler?
Ben; bu ”Badem” benzetmesini pek sevdim, inanın!

Hasan Arslan
Türkçe Öğretmeni

Inal

    Bu yazı yorumlara kapatılmıştır.