UYANIŞ!

ABONE OL
11:49 - 23/10/2020 11:49
0

BEĞENDİM

ABONE OL
Kaplan
Best

UYANIŞ!

12 Eylül askeri darbesinin ardından 1982 yılında Anayasa tamamen yeniden yazılarak Halk Oylamasına sunularak ve yüzde 92 ile kabul edilmişti. 

O günkü şartlarda yüksek bir oranla kabul edilmesinin çok yönlü nedenleri mevcuttu. Her şeyden evvel toplum üzerindeki faşizan ve korkutucu baskı en etkili olanıydı. 

Kardeş kavgasının bıçak gibi kesilmesi, halkın düşünme mekanizmasını ortadan kaldırmış, halk kardeş kavgası bitsin de her ne olursa olsun anlayışına getirilmiş, karşı duranların (BARIŞ DAVASI gibi…) başına gelmedik kalmamıştı. General Kenan Evren öyle bir “GAZA GELMİŞ” ’ti ki 18 yaşını doldurmayan gençlerimizi idam edecek kadar gözü dönmüştü.

Kenan Evren elinde Kur’an memleket gezilerinde nutuk atıyor, imam maaşlarını radikal dinci örgütlere ödetiyor, din dersleri seçmeli olmaktan çıkarılıp, laik eğitim dinamitleniyordu. Çok geçmeden Asala terörünün ardından PKK terörü devreye girdi. A. Taner Kışlalı, Uğur Mumcu, Turan Dursun, Azizi Nesin gibi aydınlarımızın toplumu uyarmaları canlarına mal oldu. 

Batının uyduruk Ilımlı İslam modeli AKP’yi yarattı. Din toplumuna dönüştürülmüş, laik olmayan bir toplumda dinsel teokratik yönetimlerin ılımlısı, radikali olamayacağının gerçekleriyle yüzleşiyoruz bugün. İster ılımlı ister ılımsız başlasın, her türlü dogmatizme dayalı siyasal iktidar er geç radikalleşir. Ilımlı İslam denilen modele doğru yol alırken mazlum rolünü oynayanlar, muktedir olup mezalimi yapmaya evrimleştiler, radikalizme geldik dayandık. Ve bu süreç, dün ekilmiş olana karşı bugün biçilendir.

Bir bakıma 16 Nisan 2017’ de yapılmak istenen şeye Anayasa Değişikliği diyemiyorum, çok çok ötesinde bir durum. 1982 Anayasası topyekûn değiştirilmişti ama ülkenin önemli temel değerlerine dokunulamamıştı. Şimdi 18 madde ile sınırlı görünen dayatmanın gerçek yüzünde Türk tarihinde eşi benzeri görülmemiş bir ucube söz konusu ve hem Anayasa’nın tamamı hem de bütün bir hiyerarşinin alt üst olması durumu ortaya çıkıyor. Böyle bir değişiklik başlı başına mevcut olan Anayasa’ya bile aykırı iken, yerine konulan olanın maddeleri bile birbiriyle uyumlu değil ve çelişkilerle dolu, hangisi doğru sayılacak. Bir madde diğerini boşa çıkarabiliyor. Gerçek Dikta Anayasa’sı bile kendi kendisiyle çelişmez. 

Dikta ve baskıcı rejimlerde terör bitmez. Kenan Evren Anayasası’nın hemen arkasında terör başladı. Demokrasiyi geliştiremeyişimiz bizi bugüne getirdi. Artık toplum uyanıyor, umut daha da artıyor. Dün baskıyla uyutulan topluma faşist Anayasalarını yüzde 92 ile kabul ettirmişlerdi, bugün kabul ettiremeyecekler. Uyanış 16 Nisan 2017’de başlayacak ve 17 Nisan’dan sonra devam edecek: Laik birey, Laik toplum, demokratik Türkiye için.   

Zekeriye Uçar

Inal

    En az 10 karakter gerekli
    Gönderdiğiniz yorum moderasyon ekibi tarafından incelendikten sonra yayınlanacaktır.