UMUDA SARILMAK

ABONE OL
18:15 - 01/10/2020 18:15
0

BEĞENDİM

ABONE OL
Kaplan
Best

UMUDA SARILMAK

Bir yılı daha geride bıraktık, acısıyla, tatlısıyla
Kimine göre yel gibi esti geçti,
Kimini ok gibi deldi geçti.
Kimi mutluluktan havalandı,
Kimi acılarına bile ağlayamadı.
Kimi hasreti katık etti gözyaşına
Kimi sefa sürdü köşklerde saraylarda.
Bu devran böyle sürer gider diye…

Bir lokma ekmek için yirmi birinci yüzyılda
Toprak altında kaldı üç yüz bir insan, sularda boğularak,
Onlarcası can verdi maden ocaklarında yanarak
Kimileri masraf olmasın diye bakımı yapılmayan asansörlerde
Yere çakıldılar göz göre göre
Haramzadeler kaçak saraylarda otursun diye
Çocukları gemilere, villalara konsun diye….

Vicdanı nasırlaşmış zorbaların hükmettiği ülkemde
”Senden korkmuyoruz!”Dedikleri için zorbaya
”Ağacıma, yeşilime dokunma!”Dedikleri için çevre talancılarına
Zorbanın cellâtlarınca sopalarla dövülerek
Kurşunlarla vurularak öldürüldüler.
Gözleri çıkarıldı
Kör olsunlar da görmesinler diye…

Ağaç kesen baş keser diye öğretmişlerdi bize,
Öyle öğretmiştik çocuklarımıza, öğrencilerimize
Yeşile, ağaca kıyılmasın diye fidanlar dikerdi minicik eller
O özdeyiş bile değişti ülkemizde.
O şiirler vardı ya;
”Önde zeytin ağaçları
Arkasında yar…
Seni kara saplı bir bıçak gibi sineme sakladılar.”
Ne zeytin ağaçları kaldı ne de arkasında bekleyen yar
Saldırdılar bir şafak vakti
Talan ettiler dalında toplanmamış zeytinleriyle
Hırsızlar, vicdansızlar kiralık yaratıklar 
Bir ellerinde coplarıyla bir ellerinde baltalarıyla 
Kıydılar, canlı ve yeşil zeytin ağaçlarına…
Çölleşsin de bu topraklar
Haramiler el koysunlar diye…

Dünyanın dört bir yanından 
Hem ipini, hem zincirini koparan vicdansızlar 
Dolmuşlar güzel ülkemin kuytularına can almaya kurgulanıp
Dindar ve kindar kifayetsi muktedirlerce kollandılar
TIR’larla silah, kılıç, bomba ile donatıldılar
Öyle acımasızlar ki bu canavarlar
Besleyenleri gibi.
Önce başını kesiyorlar, karnını deşiyorlar ademoğlunun
Sonra çıkarıp yiyorlar, Allah adına, din, iman adına
Kadın erkek demeden
Bizden değiller diye…

Demokrasiyi trene benzettiler
İnilip binilecek bir araca biner gibi tepinerek çiğnediler
”Seçildik diye” Rüşveti, hırsızlığı yolsuzluğu kendilerinin
Demokratik hakkı, günahı özgürlüğün gereği diye direttiler.
Dinin gereği diye İrtica’yı meclise taşıdılar insan yerine koymadıkları 
Kadınlar eliyle
Bebek yaştaki kızlara türban bağlattılar
Bu yaşlarda kadın 
Çocuk anne olsunlar diye…

Yargı bile sınıflara ayrıldı;
Cemaatin yargısı, AKP’nin yargısı
Ve eli kolu bağlanmış
Halkın, yani Cumhuriyetin yargısı
Ne hukuk, ne bilimsellik
Yerle bir edildi adalet
Başka mazlum ülkelere örnek olmasın diye…

Her taraf zifiri karanlık olsa da
Gecelerin hâkimi de olsa yarasalar
Biliyoruz ki; her gecenin bir sabahı var
Biz umutsuz değiliz
Bizde umut var, umut!
Aptallar umutsuz olur ancak,
Birde korkaklar.
Bizde vicdan var,
İnsan olmanın sorumluluğu var.
Aklımız ermez üçkâğıda, kalleşliğe, zalimliğe
Hele cana kıymaya
Ama bizde cesaret var
Umut var
Biliyoruz ki;
”Bir yerde yaşam varsa orada umut da vardır.”
Umut olmasaydı Ekim devrimi olur muydu?
Umut olmasaydı Hitler, Mussolini yenilir miydi?
Castro kurtarabilir miydi Küba’yı?
Ordusu dağılmış, toprakları işgal edilmiş, yedi düvelin pençesinde
Can çekiştiren, köleliği kurtuluş sayacak kadar umutsuz
Dağılmış imparatorluğun küllerinden
Umut olmasa
Türkiye Cumhuriyeti doğar mıydı?
Umut olmasa 
Mustafa Kemal Atatürk olur muydu?
Korkan insanın ne onurlu yaşamaya, ne de hakkı vardır özgür yaşamaya
Her umudun bir bedeli vardır.
İnanan insanda korkup, kaçmak var mı?
Sarılmak varken umuda.
Hadi insanlar, aydınlar, demokratlar
Sarılmak zamanı artık UMUDA!
Yıldız AKALIN
 

Inal

    Bu yazı yorumlara kapatılmıştır.