”ÜÇLÜ ÇETE”

ABONE OL
18:51 - 01/10/2020 18:51
0

BEĞENDİM

ABONE OL
Kaplan
Best

Avrupa’nın üç devletti üç temel sorun üzerinde kara, kara düşünüyor. ”İşsizlik, enflasyon, ekonomik istikrar” endişe verici sorunların başında geliyor. Localarda puro üfleyip viski yudumlayan ”efendiler” borçlandırıp yoksullaştırdıkları ülkeleri arenaya çıkarıyorlar. Emek ile sermayeyi vuruşturarak üzerlerinde Roma Kral’ı edası ile bahis oynuyorlar.
Avrupa şaşkın
GFK Verein araştırma Şirketi’nin ”Avrupa’nın sorunları 2012” konulu araştırmasına göre, Avrupa ülkelerinde sırasıyla ”işsizlik, enflasyon, ekonomik istikrar” endişe verici ve acil çözüm gerektiren sorunların başında geliyor.
GFK Verein’in Almanya, Belçika, Fransa, İngiltere, İtalya, Hollanda, Polonya, Avusturya, Rusya, İsveç, İtalya ve Yunanistan’da yaptığı araştırma sonuçlarına göre, Avrupa’nın acil çözüm gerektiren sorunlarının başında yüzde 38 ile işsizlik geliyor, bunu yüzde 22 ile enflasyon, yüzde 16 ile ekonomik istikrar izliyor.

Yoksulluk yayılıyor
Emekli maaşları ve sağlık hizmetleri yüzde 10, barınma sorunu yüzde 9, politika-hükümet sorunu yüzde 8 ile çözülmesi gereken sorunlar arasında yer alırken, bunu yüzde 7 ile eğitim politikası ve suç sorunu, yüzde 5 ile de gençlerin işsizlik oranı sorunu takip ediyor.
Katılımcılara göre, işsizlik sorunu en çok yüzde 79 oranıyla İspanya ve yüzde 63 oranıyla da Fransa’da endişe kaynağı oluştururken, bu sorunun acil çözüm gerektirdiğini ifade edenlerin oranı Polonya’da yüzde 49’u, Almanya’da yüzde 34’ü, İngiltere ve İsveç’te yüzde 29’u, Avusturya’da yüzde 22’yi, Belçika’da yüzde 21’i buluyor. Hollanda’da bu oran yüzde 11, Rusya yüzde 16’da kalıyor.
Enflasyon korkutuyor
Fransa’da katılımcıların yüzde 34’ü enflasyonun endişe verici olduğunu düşünürken, enflasyon sorunun çözülmesini gerektiğini belirtenlerin oranı Rusya’da yüzde 30, Polonya ve Almanya’da yüzde 26, Belçika’da yüzde 22 seviyesinde. İspanya’da ise bu oran yüzde 2, İsveç’te de sadece yüzde 1 düzeyinde.
Ekonomik istikrar hakkında endişeler de daha çok yüzde 30 ile İtalya ve yüzde 29’la da İspanya’da yoğunlaşıyor. Bunu yüzde 24 ile Almanya, yüzde 22 ile İngiltere, yüzde 17 ile Hollanda, yüzde 15 ile de Avusturya takip ediyor.
Emekliler gelecekten korkuyor
Emekli maaşları yüzde 19 ile sağlık hizmetleri de yüzde 24 ile en çok Polonya’da endişe kaynağı görülürken, barınma konusunu Rusya ve Fransa’da katılımcıların 19’u çözülmesi gereken sorun olarak belirtiyor. Bu sorunların çözümü konusunda neler yapılıyor? Bence, kafalar karışık. Ülkeler arası ortak düşünce oluşumu sağlanamadı.
Sermaye kazanıyor
İngiltere, Almanya ve Fransa kriz adı altında borçlandırdıkları ülkelerde çalışanların ücretlerini kemer sıkma aldatmacası ile düşürerek, bir koyup üç alıyorlar. Bu ülkeler ‘den; İngiltere, Almanya ve Fransa’ya beyin göçü akmakta. Yoksul ülkelerden kaçan ‘gazileri’ bu ülkeler ‘esir sıfatı’ ile çalıştırıyorlar.
Asıl ırkçı sermayenin kendisi
Tüm bu sorunların karanlığında Avrupa’da ırkçı söylemleri ile radikal sağ partiler güçleniyor. Bu durumlarda hükümetler, İslamofobi ve benzeri ırkçı söylemler kartını ortaya sürüyorlar. İşsiz ve yoksul yerliler ‘de, ‘benim işimi göçmenler aldı’ algısı oluşuyor. ‘Yerli-Göçmen’ emekçilerin ortak sorunları üzerinden birlikte mücadele ede bilme ve ırkçı algıyı kırmak için zayıfta olsa mücadele ediliyor.
Avrupalı emekçiler kaderci değiller
Avrupalı; haftada bir tiyatroya, sinemaya, yılda iki defa tatile gidemiyor, okumak için gazete kitap alamıyor, sağlıklı beslenemiyor ise yoksulum diyor. Ekmeğimi ıslatıp yiyecek bir tas suyum var diyerek şükür etmiyor. Yoksulluğun kader olduğuna inanmıyorlar. Haklarını, hukuklarını kimseye gasp ettirmemeye kararlılar.
Avrupa’da kış sıcak geçecek
Portekiz, İspanya, Yunanistan ve İtalya’da emekçilerin genel grev çıkışları karşısında Almanya, Fransa ve İngiltere’de sol hükümetlerin başını çektiği yaptırımlar ile işçi hakları gasp edildi. Hitler’in teorisi ile ortaya çıkan bugünkü miras Alcılarınca uygulanan taşeron işçilik sendikal hareketi zayıflattı. Emeğinden başka bir gücü olmayan yoksullaşan işçiler sendikalar içerisinde toparlanıyor. Portekiz, İspanya, Yunanistan ve İtalya’dan yayılan dalga Avrupa Birliği’ni sallayacak.
Avrupa, feodal toplum yapısını geride bırakarak kapitalistleşmiş ülkeler topluluğu. Köln’de yaşayan Alman işini kaybetti mi, Berlin’in köyünden bulgur, peynir, mercimek gönderecek ne aileleri, ne olanakları, ne de öyle bir kültürleri var. İsçiler işini kaybetti mi sosyal dairelerin bakım yardımı ile ölmemek için yaşarlar. Türkiye’de ” utanılarak” söylenen üretici köylü olmanın ve hala aile yardımlaşmasının sürüyor olmasının kıymetini bil-me-li-yiz
Hadi hayırlısı…

Ali Gültekin

Inal

    Bu yazı yorumlara kapatılmıştır.