TUZU BİLE KOKUTTULAR

ABONE OL
19:05 - 01/10/2020 19:05
0

BEĞENDİM

ABONE OL
Kaplan
Best

İnsan Hakları Bildirgesi’nde belirtildiği gibi, insanın yaşama hakkına kimse dokunamaz. Bu kural; rengi, ırkı,cinsiyeti, dini ve nerede ve hangi koşullarda olursa olsun her kişi için geçerlidir.

Yargı kararı ile yargılandığı ve ömür boyu hapıs cezasıyla mahkum olan Güler ZERE, kanser hastalığına yakalanıyor. Çukurova Üniversite Hastanesi’nin mahkum servisinde tedavi görmekte. Üç kez ameliyat olan Zere’nin kurtuluş umudu kalmamış. Türk Tabibler Birliği Kanser Danışma Kurulu’nun raporuna göre ‘’Huzuru ve vedalaşma” hakkı verilmesi için evine gönderilmesi çağrısı yapılıyor. Aile, evlatları ile birarada olma isteği ile, ilgili makamlara, affedilmesi için Cumhurbaşkanına başvuruda bulunuyor.

Yani, (insan olarak utanarak, yüreğim yanarak yazıyorum) Güler ZERE ölüme yaklaşmıştır.Gün saymaktadır. Ailesinin son dileği; evlatlarıyla başbaşa kalmak, bağırlarına basmak, acılarına birlikte hazırlanmak, birlikte ağlamak istemelerine kulak verilmiyor.
Tarafsızlığı, bilimselliği tartışmalı durumda olan Adli Tıp Kurumu, dört aydır Güler Zere’nin durumunu açıklığa kavuşturmuyor, kararını veremiyor.
14 yaşındaki bir kıza cinsel tacizde bulunan birini kollamak için bilimi, güvenirliliğini, tarafsızlığını ayaklar altına alarak, ‘’taciz, genç kızın ruhsal sağlığını bozmamıştır” raporu verebilen bir kuruma nasıl güvenebilirsiniz?
Ne idiği belli olmayan, mechul bir kişinin ihbarı ile Fetullah Gülen’i ve AKP’yi yoketme planı ile ilgili yazının altındaki imzanın ıslak mı? kuru mu? incelemesini iki gün içinde sonuçlandıran Adli Tıp Kurumu, bir insanın ölüm kalım durumu söz konusu olunca bu hantallığın, umursamazlığın hangi mazereti öngerecekler. Üstelik imzanın ıslak olup olmadığı kurul kararı ile verilmesi gerekirken, hazır kıta savcılarla, hazır kıta hakimlerle hukuk sisteminin iğdiş edildiği gibi, tıp alanında da iki kişinin kararı ile aynı yol mu izleniyor?
Cumhurbaşkanı, sürüncemenin arkasına sığınamaz. Erbakan’a sağlanan kolaylık Güler Zere’ye bunca zamandır neden sağlanamıyor?
HSYK’nu bile raptı zapta alan Adalet Bakanı, bu konuda neden tavrını koymuyor?
Yandaşları olduğunda sokaklara dökülen onca sivil toplum! Kuruluşları kış uykusuna mı yattılar? Cılız bir topluluktan başka duyarlı insan kıtlığı mı var?
Bir zamanlar, hapishanede kanser hastalığına yakalanan mimar Harun Karadeniz, dışarıda tedavisine izin verilmediği için, hastalığı ilerledi, serbest kaldığında önce kolu kesildi, sonra genç yaşta yaşama veda etti. O tarihlerde 12 Mart Cuntasının dikdatörlüğü vardı. Demokrasi söz konusu olamazdı.
Türkiye’nin yüz akı Ruhi Su, kansere yakalandı. Tedavisi için pasaport verilmedi. Tepkiler sonunda verilen pasaportu kullanmadı. Hastalık ilerlemişti. Pasaportu yüzlerine fırlattı, ülkesinde öldü. O dönem Kenan Evren-Turgut Özal dönemiydi.Yani 12 Eylül Faşizminin kırıp geçirdiği dönemdi.
Elbette Güler Zere’ler tek değil. Kaç hasta mahkum acılar içinde ölümü beklemekte.
Belki yarın yetkili ve etkisiz beyler, ahkam kesecekler.
Belki Güler Zere’yi evine gönderecekler.
Ergenekon Kasası diye tutuklanıp, kanser olduğu ortaya çıkmasına rağmen ölüme terkedilen, cenazesi parasızlıktan belediye tarafından kaldırılan Kuddusi Okkır gibi olmasın, diye acele edecekler belki.
Peki kimi kandıracaklar?
Vicdanları rahat edebilecek mi?
Hipokrat yemini eden doktorlar.
İnsan Hakları Meclis araştırma başkanı, eski solcu.
Etiket için değer mi?
Yazık değil mi insanlığa?
Ülkeme…
Yazık!
Tuzu bile kokuttular!

Yıldız AKALIN

Hessen Sosyaldemokrat Halk Dernekleri Federasyonu Başkanı

Inal

    Bu yazı yorumlara kapatılmıştır.