TÜRKİYE’Yİ YOK EDECEK OLAN TEK ADAM ANAYASASI…

ABONE OL
19:01 - 01/10/2020 19:01
0

BEĞENDİM

ABONE OL
Kaplan
Best

Siyasal iktidar,anayasa değişikliği ile ”Kuvvetler ayrılığı”ilkesinden”Kuvvetler birliği”sistemine geçişi amaçlamaktadır.Böylece bağımsız olması gereken yargı,yasamanın ve yürütmenin,dolayısıyla siyasal iktidarların denetimine ve güdümüne girecek.Yani hukuk devleti olma niteliği de böylece ortadan kalkacaktır.Bana göre de hala nasıl bir demokrasiyle yönetildiğini bile bilmeyen halk,yarın sandık başına gittiğinde neye evet ,yada neye hayır diyecek bunu bile bilmiyor.Başbakanın duygusal görüntü vererek ölenler üzerinden siyaset yapması ağlaması, bana inandırıcı gelmeyen senaryodan ibaret bir gösteriydi.Vigtor Hugo ”Bir ülkede tüm sistemi kendi kontrolüne almak için ağlayacaksın ,ve dinsel duygulara ağırlık vereceksin,toplum üzerinde tek hakimiyet kurabilmek için onların duygularını beyinlerini saf hislerini kontrol altına alacaksın” diyor,işte (RTE) bunu çok iyi yapıyor,ağlıyor boynunu büküyor aziz milletim diyor,benimsiniz benim malımsınız benim canımsınız diyor,yani toplumun içinde bulunduğu yıkılmışlığı çok iyi biliyor,ve sonunda çaresiz kalan millet ,yinede burada yani (RTE)’de kurtuluşun var olduğuna inanıyor.Ama toplumun burada kaygı verici ölçüde kutuplaşmaya bölünmeye ,ve tehlikeli bir tıkanmaya sürüklendiğini bu sistemi elinde tutanlar bildikleri halde ,görmek ve sonuçlarını da düşünmek istemiyorlar.Başta (RTE)’nin asıl istediği TEK ADAM ANAYASASI,yani korkutularak duyguları satın alınan halk,şimdi (RTE)’ye mi evet diyecek?Yani önünü açıyorum ve artık istediğin gibi Türkiye’yi yönet,böl parçala mı diyecek?,çünkü bu kesimin, yani duygularını dünyalarını satın aldıkları toplumun,ne anayasayı, ne demokrasiyi ,ne aydınlığı, ne çağdaşlığı, ve nede Atatürk’ü artık duymaya tahammülü yok,onlar bu değerleri öylesine anlamsız gereksiz ve tehlikeli olarak anlattılar ki millete.Atatürk bile gittikçe anlamsızlaştırılmaya unutturulmaya çalışılıyor,yavaş yavaş okullardan bile resimleri indirilerek azaltılmaya çalışılıyor.Zihinlerden silmeye çalışıyorlar Atatürk’ü,ve 21 mayıs 2010 tarihinde yürürlüğe giren yeni ”Milli Eğitim Bakanlığı Eğitim Kurumları Yönetmeliği’ne göre okullarda bulunan Atatürk köşelerinin bile yeniden düzenlenmesinde, çok farklı bir anlayışla adeta Atatürk unutturulmaya çalışılıyor,yani Atatürk köşelerinin içleri boşaltılıyor.

Kısacası Tek adam anayasası, bu ülkeye çok sıkıntılı bir sürecin,hatta şu anda Türkiye’nin yaşadığı siyasal tıkanmanın daha da zor dönemini yaşatacak. Tüm bilimselliğin,çağdaş kurumların,laik ve Atatürk değerlerinin,cumhuriyetin tüm anlamının yok edilerek yerine ümmet anlayışının hakim olduğu bir dönemi yaşayacak Türkiye.Sonrasında kendisine peygamber,mesih fatihin aslanı ve sayın başkan diye sıfatlar takan şakşakçıların, belki de meydanlarda yaptıkları yalakalıkların verdiği,ama sakın ha böyle şey olur mu diyerek sonrasında bıyık altından gülen bir (RTE), yavaş yavaş cumhuriyetten öç almak adına. Çankaya’ya çıkarak hayallerine kavuşacak,sonrası mı ne olacak, işte bu onun umurunda bile değil,halk perişan yoksul iyice fakirleşmiş çağ atladık diyenlere rağmen,hala 35 milyonu açlık ve yoksulluk sınırında yaşayan aç bir Türkiye kalacak ,daha da artacak bu sayı.Tüm sisteme hakim bir tek adam,Yüksek yargı organlarının tasfiye edildiği iktidara bağlı bir yargı yaratmak.Bilimsel kurumların,Üniversitelerin hakimiyetinin teslim alındığı sisteme hakim bir tek adam anayasası.Halkın büyük kesimin kabul etmediği ama dayatmayla korkutarak evet diyenlerin karar verdiği bir tek adam anayasası.”Milli iradeyi yansıtmayan”bir anayasa.özgürlüklerin ve insan haklarının düşüncenin gerçeklerin yansıtılmadığı bir anayasa.Yargı erkini vesayet altın alarak,antidemokratik ve baskıcı bir düzen kurarak istediği biçimde ülkeye hakim olma anlayışı.Batı’dan kopartılıp orta doğunun kabile demokrasisine sunulan Türkiye.
İtalya’da katıldığım bir konferansta dinlediğim yazar Eugenio Scalfari ”Sizin başbakan tıpkı Berlusconi gibi. İtalyan anayasasının ruhunu diriltmeye çalışıyor,kendi düşüncesine mantığına anlayışına göre,yani Müslim anlayışıyla bir anayasa kurmak istiyor,bir sonraki dönemde ”COLLE”ye yani köşke çıkarak buradan tüm ülkeyi tek adam edasıyla yönetmeye çalışıyor”diyor.Berlusconi’nin projesi ile (RTE)’nın projesi nasılda birbirine uyuyor,zaten çok iyi anlaşan iki düşüncenin ürünü dost değil mi,ve bakın burada nasılda ortaya çıkıyor asıl mantık ve kullanma duygusu sömürüsü, halkın içinde bulunduğu boşlukta hakimiyet.”Benim aziz milletim,sen karar vereceksin senin istediğin neyse bunlar yapılacak,benim aziz ve muhterem milletim önce senin dediğin olur”söylemleri ve başbakanın bunu çok iyi gördüğü noktada damardan girmesi.Astığı astık kestiği kestik anlayışı başkanlık sistemine evet demek istenen bu aslında.ve 2008 yılında kapatılmaktan kıl payı kurtulmuş bir AKP,şimdi değişikle kendini korumaya almaya çalışıyor.Tüm yargıyı kendi hakimiyetine alarak sisteme hakim olma anayasası,işte Türkiye çok sancılı bir dönemin içinde nasılda sıkıntı yaşayacak, bunu bilmeden sandık başına giden bir halk.(TUİK) insanların yaşam memnuniyeti araştırmasında endişe verici sonuçları çıkardı açıkladı. ”Halkın gelecekten umudu kalmadı,2010 -2015 arası bu korkunun daha da artacağı”,İşsizlik pahalılık artıyor,asgari ücret 577 lira açlık sınırı 853 lira, bu Türk -İş verilerine göre açıklanan bir sonuç,teröre her gün verilen şehit sayısında artan rakam,ama kendi yandaşlarının AKP döneminde daha da zenginleştiğinin görülmesi,yani Bu iktidar bunları görmüyor bile,SONAR anketlerinde vatandaşın yüzde 71.82 oranında işsizliğin çarelerinin araştırılmasını veriyor,yüzde 70.67 ”Ekonomik sorunlar pahalılık açlık yoksulluk”ortaya çıkıyor. Peki böyle bir dönemde Türkiye’nin içte ve dışta yaşadığı bu sorunların yanında,ısrarla Anayasa değişimine neden gerek görülüyor?işte burada asıl maksat gaye amaç ortaya çıkıyor,biran önce bu değişimi yapmak ,sonrasında yeni bir seçimle ,belki de olası bir başka partinin de mecliste olması korkusuyla değişecek dengelerin sisteme mani olacağı endişesi,ve diğer amaçta belli zaten (RTE) kendi geleceğini ve tüm ona inanmış kişilerin siyasal geleceğini korumak adına yapılan bir başka amaç yatıyor içinde.Ben hala şunu yazıyorum söylüyorum,Atatürk’e ve cumhuriyete tahammül edemeyenlerin Türkiye’ye hakim olmasına tahammül edemiyorum.Cumhuriyetin Atatürk’ün bıraktığı ”Bilim ve Akıl”mirasının .Türkiye’de artık korkutucu nitelikte yansıtılmasını kabul edemiyorum,tüm çağdaş değerlerinin yok olmasını seyrettiğim bir Türkiye’de yaşamaktan korkuyorum.Bilim adamlarının akademisyenlerin aydın düşünenlerin yazarların sorgulandığı bir ülkede yaşamaktan korkuyorum.
SONUÇ OLARAK: Bu anayasaya evet çıkarsa,Türkiye’de ne anayasanın ruhu ve nede demokrasinin adı kalacaktır.Bu tehlikeli gidişe dur demek için verilecek en doğru kararda (HAYIR)olacaktır.Bu sağduyulu ve ülkesini Atatürk’ü bilimi çağdaşlığı özde demokrasiyi özgürlüğü ülkesinin karanlıklarda kalmasını istemeyen her vatandaşın görevidir.

Prof. Dr. Levent Seçer

Inal

    Bu yazı yorumlara kapatılmıştır.