TÜRKİYE’Yİ KAN GÖLÜ OLMAKTAN KURTARMAK SEÇMENİN ELİNDE
Türkiye çok kötü günlerden geçiyor. En korkunç Terör saldırısı 10 Ekim 2015 tarihinde Ankara Tren İstasyonu Garının önünde IŞID Teröristlerinin patlattığı CANLI BOMBALAMANIN SONUCUNDA oldu.
Anaların, çocukların, babaların, eşlerin ve yakınlaının daha fazla ağlamasına ve kan dökülmesine son vermek için 10 ekim 2015 tarihinde ankara’da sendikalar ve sivil toplum kuruluşları bariş, emek ve özgürlük mitingi düzenledi.
AKP Hükümeti’nin ve ona bağli istihbarat teşkilatının gerekli güvenlik, önlemlerini almaması nedeni ile yürüyüşün başladığı ANKARA TREN GARININ önünde, hükümetin verdiği resmi bilgilere göre 97 barışsever insan hayatini kaybetti; 300’ün üzerinde de yaralı var.
6 haziran 2015 tarihinde yapılan genel seçimlere kadar polis tarafından CHP’ye ve HDP’ye yapılan bazı illerdeki baskılar ve engellemeler olmuştu. Ama Hükümetin PKK ile sürdürdüğü „Çözüm Süreci“ görüşmeleri sonucu, PKK terör eylemlerini durdurmuştu.
Seçimden önce Diyarbakır’da HDP mitinginin yapılmasını önleyen patlama ve can kaybından ve polisin baskıları ile bazı mitinglerin yapılması ve seçim propogandalarının engellenmesi dışında önemli bir olay olmamıştı.
Hükümet’in yıllarca PKK ile sürdürdüğü görüşmlerin sonucu „Çözüm Süreci Protokolü“ olarak Başbakan yardımcısı ve HDP yetkililerinin katılımı ile Dolmabahçe Sarayında açıklandı. Ancak „Çözüm Süreci Protokolü“, Cumhurbaşkanı ERDOĞAN tarafından aniden red edilerek MİLLİYETÇİ OYLARI ALMAK AMAÇLANDI. Cumhurbaşkanı olarak tarafsız kalması gereken Erdoğan, Anayasa ve yasalara aykırı olarak AKP için yaptığı seçim çalışmalarında sürekli bunu dile getirdi. Ve seçmenden ülkemizdeki parlamenter sistem yerine „baskıcı ve dinci Başkanlık sistemini“ hayata geçirmek ve AKP‘nin 400 milletvekilini parlamentoya sokması için devletin parası ile düzenlenen mitingler yaptı.
ERDOĞAN KOALISYON HÜKÜMETI KURULMASINI ÖNLEDI
6 Haziranda yapılan genel seçimlerde AKP tek başına iktidar olamadığı gibi, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Türkiye koşullarına uygun bir başkanlık sistemini getirerecek Anayasada değişiklik yapma hayallerini de suya düşürdü.
Bu nedenle ERDOĞAN önce KOALİSYON HÜKÜMETİ KURULMASINI ve ardından da TBMM (Türkiye Büyük Millet Meclisi)‘nin, yani Parlametonun ÇALIŞMASINI ENGELLEDİ. Böylece yolsuzluk iddiaları tapelerle kesinleşen 4 Bakanın ve Erdoğan’ın hem kendisinin hem de çocuklarının yaptıkları yolsuzluk, hırsızlıkl ve nüfuz suistimallerinin hesabının sorulması da önlenmiş oldu.
Bunda oyların toplam %60’nı alan muhalefet partilerinden, özellikle MHP’nin uzlaşmaz tutumunun çok büyük payı oldu. MHP CHP’nin koalisyon hükümeti kurulması için taptığı tüm önerileri red ettiği gibi, Meclis Başkanlığı seçiminde de AKP’nin adayın destekledi.
Seçimlerden bir kaç hafta sonra, daha Diyarbakır’daki vahşi terör olaylarının failleri bulunmadan, Suruç’da 33 HDP’li genc İŞİD kanlı terörünün kurbanı oldu.
CHP’nin TBMM’ni toplantıya çağırarak terörün her çeşidinin kaynaklarını nedenlerini ve önlenmesi için yapılması gerekenlerin araştırılması için vermiş olduğu „Terör Araştırma Komisyonu“ kurma önerisi de AKP’ye destek veren MHP milletvekillerinin oyları ile red edildi.
AKP’nin, CHP ve MHP ile yürüttüğü göstermelik kaolisyon hükümeti kurma görüşmeleri Cumhurbaşkanı Erdoğan tarafından engellendi. Ardından Erdoğan Türkiye‘yi 1 Kasım tarihinde yapılacak erken seçime götürdü. Amacı AKP’nin bu seçimlerde en azından yalnız başına hükümet kuracağı coğunluğa, hatta imkan olursa 400 milletvekili kazanarak islamcı, baskıcı başkanlık hayalini gerçekleştirmekti.
İŞİD TERÖR ÖRGÜTÜNE DESTEK, PKK’YA SAVAŞ AÇMAK
Çatışmazlık süreci bozuldu. İŞİD Terörüne karşın, PKK Kampları ve KANDİL sürekli bombardımana tutuldu. Erken seçim süreci içerisinde bu bombardımanlara karşı PKK terör olaylarını artırdı. Her gün asker ve polisler terör örgütünün kurbanı olmaya devam etti.
Ayrıca kandırılarak dağa kaçırılan PKK’lılardan ve diğer terör örgütlerine katılanlardan öldürülenlerin sayısı hakkında tam bilgimiz olmamakla birlikte, hayatını kaybedenlerin tüm insanların sayısının 700 civarında olduğu tahmin edilmektedir.
YA TEK BAŞINA AKP İKTIDARI YA DA TERÖR OYLARI DEVAM EDER TEHDİDİ
Öyle anlaşılıyor ki, AKP ve Erdoğan bu ortamın oluşmasına göz yumarak veya bu kaos ve çatışma ortamını yaratarak seçmene şu mesajı veriyor: Ya AKP’yi yalnız başına iktidar yaparsınız ya da ülkede koalisyon hükümetleri, azınlık hükümetleri kurulur. Siz de devam eden bu terör olaylarına katlanmak zorunda kalırsınız.
ŞIMDI SORULMASI GEREKEN SORULAR ŞUNLAR; 7 haziran 2015’e kadar olmayan Terör olayları
• Neden seçimden sonra başladı ve yüzlerce insan hayatlarını kaybetti?
• Neden binlerce insanın yakınına hayat zindan oldu ve korku her yanı sardı?
• Neden 1000’lerce insan yaralandı sakat kaldı?
• Neden tarafsız gazeteciler tutuklandı, darp edildi dayak yedi ve işlerinden kovuldu?
• Neden gazete binaları basıldı ve camları kırıldı; saldırganlar serbest bırakıldı?
• Neden gazetecilerin ömür boyu hapisle yargılanmaları için davalar açıldı?
• Neden yargıya olan güven dibe vurdu?
• Neden 1000’lerce güvenlik görevlisi görevden alındı ya da yerleri değiştirildi? Bunların hepsi paralel devlet mensubu muydu?
Her halde 13 yıldan beri Türkiye’yi tek başına yöneten AKP Hükümetlerinden başkaları değil.
Bu kötü gidişata son vermek için 25 EKİME KADAR Yurtdışı Seçmen Kütüğüne kayıtlı vatandaşlarımızı
• yurtdışı temsilciliklerinde kurulan sandıklarda ya da
• 1 kasım tarihine kadar YSK’nın öngördüğü gümrük kapılarında
oy vermeye davet ediyorum.
Gelin Türkiye halkının tüm renklerini kucaklayan, çatışmaya değil uzlaşmaya, savaşa değil barışa, terörün her türlüsüne karşı dayanışmaya ve birliğe oylarımızı verelim;
Türkiyeyi kan gölünden, kaostan, hukuKsusluktan ve diktatörlükten birlikte kurtaralım.
Dr. Ertekin Özcan
