TÜRKİYE’NİN İTİBARI

ABONE OL
18:47 - 01/10/2020 18:47
0

BEĞENDİM

ABONE OL
Kaplan
Best

Gezi Parkı direnişinin Türkiye’nin dış itibarına zarar verdiği AKP sözcüleri ve yandaş medya tarafından söylenip durmakta. Gerçekten tüm Türkiye’deki Gezi olayları Türkiye’nin itibarını nasıl etkilemiştir?
Yukarıdaki soruyu yanıtlamak için öncelikle Türkiye’nin son on yılda, hatta 12 Eylül darbesinden sonra uluslar arası arenadaki imajına bakmak gerekli.

12 Eylül darbesiyle birlikte Türkiye’nin demokratik imajı ortadan kalkmıştır. Binlerce kişinin sorgusuz sualsiz hapishanelerde tutulması, sıkça yapılan idamlar, şüpheli ölüm olayları diktatörlüğün tüm dünyaca kabul edilmesi sonucunu doğurmuştur. Daha sonra farklı hükümetler döneminde bu imajın değiştirilmesi yolunda önemli adımlar atılmıştır. Ancak 2002’de AKP hükümetinin işbaşına gelmesiyle 12 Eylül yeniden hortlamıştır.
AKP’nin çeşitli adlar altında muhaliflere, cumhuriyetçilere karşı düzenlediği sürek avı 12 Eylülcüleri aratmamıştır. AKP, selefleri gibi idam etmiyor; ama tutukluların hapishanelerde ölmesine neden oluyordu. Kanser hastalarının bile doğru düzgün tedavi edilmediği hapishane koşulları, tutukluları yavaş yavaş ölüme götürmekte. Tıpkı AKP de 12 Eylül yönetimi gibi başta ABD olmak üzere dünyadaki en gerici yönetimlerce desteklenmekte. Suudi Arabistan, Katar gibi emperyalizme göbeğinden bağımlı ülkeler, AKP’nin BOP’ta da en büyük müttefikleri. Türkiye’de bir tek RTE’nin sesi çıkıyor. Ülke, tek adamın her alandaki buyruklarıyla yönetilmekte. Bu görüntü de Türkiye’yi dünyada yalnızlaştırmaktaydı.
Yurdun dört köşesinde başlayan Gezi Parkı direnişleri zorba diktatörün baskılarına bir başkaldırıdır. Malumun, zalime “Dur!” demesidir. Ortaçağ özlemi içindeki diktatörün Cumhuriyet değerlerini kundaklamasına karşı Atatürk’ünü, Cumhuriyetini arama mücadelesidir.
Barışçıdır Gezi Parkı direnişi. Polisin tüm zorbalığına ve saldırganlığına karşı onurlu bir savunmadır.
Dünyanın neresinde olursa olsun, diktatörleri yıkmak için ayaklanan halkın direnişi onurludur. Çünkü insanlar; özgürlüklerini, onurlarını, yurtlarını, kültürünü, tarihini, ailelerini, komşularını, yurttaşlarını korumak için yaşamlarını ortaya koyarlar. Vicdanlı insanların toplumsal sorumlulukla ayağa kalkmasına saygı göstermekten başka ne yapılabilir?
Türk halkı, 1919’da sömürgeciliğe karşı ayaklanarak dünyanın tüm ezilen uluslarına örnek olup yol gösterdi. Bu nedenle de haklı bir saygınlık kazandı tüm dünyada.
1 Haziran direnişi dünyanın en haklı, en namuslu, en vicdanlı eylemlerinden biridir. Her yaştan, her kesimden insanın katılımıyla olmuştur. Zorbaya karşı özgürlüğün, karanlığa karşı aydınlığın, umutsuzluğa karşı umudun, Ortaçağ’a karşı çağdaşlığın sesi olmuştur. Bu nedenle de Türkiye’nin, Türk Ulusu’nun saygınlığı dış dünyada artmıştır. 1919’un itibarlı yıllarına dönüşün habercisidir bu. AKP ile yiten saygınlığı yeniden kazanan bu halka binlerce teşekkür etmek gerek…

Adil Hacıömeroğlu

Inal

    Bu yazı yorumlara kapatılmıştır.