TÜRKİYE TOZ DUMAN
Türkiye`de ve çevresinde yine her şey toz duman. Musul Konsolosluğundaki Personelin esrarengiz şekilde 101 gün sonra kurtarılması, İŞİDİN son saldırıları, sayıları yüzbinlere varan Kürtlerin, Ezidilerin Kuzey Suriye’den kaçışı, ABD öncülüğündeki Paktın İŞİD ‘ e ders vermek için hava saldırıları.
Bunlara birde geçende Türkiye’de Bülent Arınç ve Eğitim Bakanı Nabi Avcıların İlk ve Orta öğretimde de Kılık kıyafet yasasını değiştirmesi, el kadar çocukları kapatma Projesi şu an en çok konuşulan konular.
Almanya’ya gelince burada da politik meteoroloji bayağı karışık. En son Salafist militanların Wuppertal şehrinde Diskotekler ve eğlence merkezlerinin önünde ahlak Polisliği yapmalarını ( Şeriat Polisliği) ve Almanya’dan IŞID’ e katılan gençleri konuştuk. Ama bu arada 8 Türkü öldüren NSU çetesine mahkemelerde soruşturma, yargılama sürerken o dönemde Polisin bilinçli ya da bilinçsiz yardımlarını, ihmallerini unutmamamız gerekiyor.
Yine diğer bir konuda Türklerin bir bölümü İŞİD¬’ e karşı toprağını savunan Suriyeli Kürtlere yapılan Alman askeri yardımının PKK`nın eline geçme ihtimalini düşünerek eleştiriyor, endişelerini dile getirmesi.
Bence Almanya’nın yaptığı bu yardım doğrudur. Türkiye’de açılım, kardeşlik, milli mutabakat naraları atanların bunları yapması gerekmiyor muydu? Gerçekten Barış, Huzur isteyen her şeye rağmen Akraba olduğu Kürt’e sahip çıkar, yalnız bırakmaz. Ama nerde o merhamet, duyarlılık ve samimiyet?
İŞİD’ in ne olduğu, ne yaptığı ortada. Kendinden olmayanı en acımasızca fiziken yok ediyor. Binlerce yaşlı genç, çor çocuk vatanlarından koparıldı, dağlara kaçtı, yollarda, Türkiye’ye sığındı dilini, dişini bilmediği başka ülkelere göç etmek zorunda kaldılar. Yazık değil mi bu insanlara?
Şimdi yarın Meclise Teskere geliyor. Çok kısa bir zaman öncesine BM toplantısına kadar İŞİD konusunda sesini çıkarmayan Cumhurbaşkanı Erdoğan şimdi Kara Harekâtından bahsediyor.
Bahsetmeden geçemeyeceğim diğer bir konuda Gezi’de yardım eden doktorlara hapis istemi.
Sen Suriye’de Irak`ta suçsuz masum insanları tarayan, katleden, kafalarını kesen IŞİD`çilere ses çıkarma üstelikte onlara ülkende tedavi için hastanelerini aç suç olmuyor ama orantısız Polis müdahalelerinde yaralanan daha özgür, daha medeni bir yaşam talebiyle yola çıkan Türkiye’nin en ’’ güzel ‘‘ insanlarını ölümden kurtaran yurtsever, demokrat Hekimlere, sağlık Personeline hapis davası aç.
Dolmabahçe Bezmialem Valide Sultan Camii’ne sığınan eylemcilerin yargılandığı, 250 kişilik davada, 2 asistan hekim hakkında, “suçluyu tedavi etmek”, “adli makamlara ihbar etmemek” gibi suçlamalarla 6.5 yıla kadar hapis cezası isteniyor.
Böyle bir Hukuk böyle bir Adalet olamaz. Bu duruşma ve Hapis talebi yüreğe oturan, normal bir insanı isyan ettiren bir karardır.
Bu Türkiye’nin hem iç politikada hem de dış politikada çıkmazda olduğunu gösteriyor. Yönetenlerin şu an ne tutarlı bir çizgileri nede istikrarlı kalıcı yol haritaları var. Ülke bırakın Ortadoğu’da Lider olmayı çok yerde inandırıcılığını, güvenirliğini kaybetmiş durumda.
Bu görünümüyle Türkiye ve insanlarımız dünyada her geçen gün daha çok saygınlığını kaybediyor.
Bugün Türkiye’de milyonlarca dışlanmış insan Türk, Kürt, Alevi, Sünni, Süryani, Ateist, Ermeni, Musevi, Rum vatandaşımız başka düşünce ve inançlara saygılı, ayrımcılık yapmayan bir İktidar ve Politika istiyor.
Çözüm demokrasinin önündeki engelleri kaldırmaktan, özgürlüklerin genişletilmesinden tepede, yönetimdeki dağılımın değişmesinden, orantısal paylaşımından ve toplumsal uzlaşmadan geçer.
Adalet ve Hukukun, iktidarın değil Hakkın ve Halkının yanında yer alacağı günlere bir an evvel kavuşmak dileğiyle…
Günün Sözü: “Dayanılmaz olan aslında yaşam değilmiş, insanlarmış.” Franz Kafka
Mehmet Tanlı
