TÜRKİYE EKONOMİSİ KÜÇÜLÜYOR!

ABONE OL
19:05 - 01/10/2020 19:05
0

BEĞENDİM

ABONE OL
Kaplan
Best

Açılım projesi olarak yansıtılan Atlantik ötesinin emirleri ve Avrupa birliğinin direktifleri için AKP olabildiğince çaba sarf ediyor. Öylesine ki, ülke yönetimini bir tarafa bırakmış var da açılım yok da saçılım peşinde.

Öylesine ki hemen her Avrupalı lidere dostum diyen AKP lideri, Türkiye konusu olunca muhalefet liderlerine söylenmedik laf bırakmıyor. Hakaretler, ithamlar, iddialar birbirini kovalıyor.

Bakın, gazetelerin, ekranların gündemi farklı, halkın gündemi farklı. Ama olsun siyasetçiler halkın dikkatini başka yöne çekmek için alabildiğince çaba sarf ediyorlar.

Memurun, esnafın, işçinin, emeklinin, öğrencinin gündemi çok farklı kuşkusuz.

The Economist dergisine göre; Türkiye’nin bu yıl en çok daralacak ülkelerin arasında bulunuyor. Buna göre; Türkiye’deki GSYH’nın 2009 yılındaki küçülme tahmini yüzde 5.6 olacakmış..Böylece Türkiye 42 ülke arasında bu yıl en çok küçülecek 8. ülke oldu.

İngiliz dergisi, 9 Ocak’ta yaptığı tahminde, Türk ekonomisinin bu yıl yüzde 2.5 büyüyeceğini hesaplamış ancak daha sonra tahminlerini giderek aşağı çekerek son dönemde yüzde 4 üzerinde daralma hesaplamıştı.

Yine dergi; Türk ekonomisinin 2010 yılındaki büyümesini ise yüzde 2.2 olarak tahmin ediyor.

Küresel krizi takiben bir paradigma değişimi yaşandı. Küresel finans sisteminin yapısının yakın gelecekte ve uzun vadede nasıl şekilleneceği, sosyal, ekonomik ve siyasi dengelerin nasıl konumlanacağı ve bu yapılanma içinde Türkiye’nin rolüne ilişkin cevaplanmamış sorular var.

Türkiye gibi gelişmekte olan ülkelerin küresel ekonomi içindeki rollerinin öneminin giderek artacağı ise aşikar.

Mali denge sürmeli

Global ekonomide “L” şeklinde uzun süreli olabilecek bir resesyondan ziyade, ılımlı bir toparlanma yaşanabileceği beklentisi güçleniyor. Diğer bir deyişle, ekonomideki daralma hızı artık yavaşlamaktadır. Türkiye ekonomisi için de, bizim beklentimiz ‘V’ şeklinde bir ekonomik toparlanma yaşanabileceği yönünde. Bu bağlamda son dönemde açıklanan teşvik ve istihdam paketlerini destekliyoruz. Bu önlemlerin ekonomi üzerindeki olumlu sonuçlarını çok yakın bir zamanda görmeye başlayacağımızı tahmin ediyoruz..

Türkiye için önemli diğer iki unsurun ise mali dengelerin sürdürülebilirliğinin sağlanması ve AB üyelik sürecine yeni bir ivme kazandırılması gereğidir.

Sürdürülebilir ekonomik büyümenin 4 ana ögesi, işgücündeki büyüme, güçlü ve büyüyen bir sermaye stoku, insan sermayesinin kalitesinin iyileştirilmesi ve teknolojik ilerleme.
Tüm bu öğeleri göz önüne aldığımızda, Türkiye’nin geçtiğimiz yıllarda bir başarı hikayesi yakaladığı ve önümüzdeki dönemde de bu performansının devam edeceği rahatlıkla görülebilir.

Küresel krize bağlı olarak her zaman endişe kaynağı olan çeşitli unsurlar bulunabilecek olsa da Türkiye’nin çok önemli bir ülke olduğunu belirtti.

Döviz cinsi kredilerin oranı sadece yüzde 4-5.

Bankalar ise; yatırım projeleri için kredi talebinin artmasını beklediklerini belirterek, önümüzdeki yıldan itibaren müşterilerine orta vadeli krediler açmaya başlayacaklarını söylüyorlar..

Tüketici kredileri ve küçük işletme kredileri ulusal para cinsinden. Yabancı para cinsinden kredi oranı ise yüzde 4-5 seviyesinde. Döviz kurları yükseldiğinde tüketici kredileri etkilenmiyor.

Sendikasyonlarda geçen yılın ikinci yarısında zorlu günler yaşandı. 2007’dekine benzer bir tablo yok. Tüm veriler ülkenin gerçeğini ortaya koyuyor ama, belli kesim dışında çoğunluk için olumlu yansıma yok..

Bu gerçekler ortada iken sahi milletvekilleri neyle meşgul dikkat ediyor musunuz?

Günün Sözü: Düşünce iyi olabilir ama önemli olan gerçekleşebilirliğidir.

Prof. Dr. Nurullah Aydın
Gazi Ü. İletişim Fakültesi Radyo-Televizyon ve Sinema Bölümü Öğr. Gör.

Inal

    Bu yazı yorumlara kapatılmıştır.