TÜRKİYE DÖNÜŞÜYOR MU?

ABONE OL
19:02 - 01/10/2020 19:02
0

BEĞENDİM

ABONE OL
Kaplan
Best

Her şey Turgut Özal’ın iktidarı ile başladı. Değişim ve Dönüşüm. Küresel aktörlerin planlarına göre Türkiye’nin yapılanması. Amerikan vatandaşı Tansu Çiller’le devam etti, Kemal Derviş’le şekillendirildi, Gül-Erdoğan ikilisi ile sistemleştirilmeye çalışılıyor.

AKP iktidarına kadar başörtülü kadın, üniversiteye girmek için mücadele eden gündeliğe gelen temizlikçi kadındı. Şimdi baş köşedeler. İşte bu değişimi yaşıyor Türkiye! Başörtüsü artık Çankaya’da, Başbakanlıkta ve rol model olan da onlar!

Şimdi yeni kentliler, varoşlar çoğunlukta ve iktidardadırlar. İktidarda metropollerin etrafında yaşayan milyonlarca insanın oyu var. Trendi koyan onlar. Trendi Ankara’da Çankaya, İstanbul’da Nişantaşı koymuyor artık!. Çankaya’nın ve Nişantaşı’nın zaten trend koyacak mecali yok. Çankaya ile Nişantaşı’ndakiler, eğlence mekanlarındalar, kadın dergilerine bakıyor, mankenlerin, sanatçıların maceralarını takip ediyor, ‘Aa bu diyor’ diyor, giyiyor ve yürüyor. Ancak ortamlarda konuşuyor öfkeyle hınçla.

Toplumun bir kesimindeki öfke çoktandır var. Ancak öfkeli bakışlar daha önce başladı, ama şimdi çok kötü bakıyorlar. ‘Ne arıyorsun burada der’ gibi…

Bekir Coşkun’un, Fazıl Say’ın çıkışları, Özal’ın seçilmesi dönemindeki tepkileri akla getiriyor. Onlar bu konuda kafadan giriş yaparak ünlü olmalarını kullanıyorlar. Bunları Sarı Çizmeli Mehmet Ağa söylese kimsenin umurunda olmaz. Nitekim bir sürü insan, hatta bir sürü siyasetçi de söylüyor. ‘Bizim Türkiye rüyalarımız biraz öldü. Tüm bakan eşleri türban takıyor. İslamcılar kazandı. Biz yüzde 30, onlar yüzde 70. Başka bir ülkeye gitmeyi düşünüyorum’ diyorlar…. diyebilirler. Türbanılar da Türkiye dışına okumaya gitmeye mecbur kalmıyorlar mı? Hem de bu iktidar döneminde.

Türkiye İslamcılar içinde, İslam karşıtları içinde zor bir ülke. Peki kim için uygun Türkiye? Talancı, soyguncu, kapkaççı için değil mi? Bakın hortumculardan kaçı mahkum. Kaçının soyduklarına el konuldu hazineye geri döndürüldü.

Türkiye’de yeni bir durum söz konusu. Bundan sonra şimdiye kadar yaptıklarımız model olmaktan çıktı, çıkmak üzere. Bu yeni bir şey. Bu yeni şeyin iyi mi, kötü mü olduğu, durduğunuz yere, konumunuza bağlı. İyi bir şey olduğunu düşünmek mümkün, ama çok kötü bir şey olduğunu düşünmek de mümkün.

Türkiye’de çok radikal, toplumun temellerinden gelen bir değişim yaşanıyor. Uzun zamandan beri başladı bu değişim. Daha da uzun yıllar sürecektir. Ne olacağını bilmek mümkün değil. Bir şey olacak ve sonra da Türkiye makas değiştirdi denilecek. Türkiye İslam cumhuriyeti olmayacak. Türkiye’de din olgusu, devletle daha bir eklemlenmiş olacak.

Laikliğin beşiği Fransa’da Sarkozy ‘Ülkemizde laikliği gözden geçirmemiz lazım’ dedi. Ve Fransızların Katolik bir toplum olduğunu vurguladı. Adına ‘pozitif laiklik’ dediği yeni bir oluşumun başlamasını önerdi. Dünyada din olgusuna karşı büyük bir rağbet var. Türkiye İran ya da Malezya gibi olur mu? Hayır. Türkiye’nin tarihi gelişimi ve inanç sistemi çok farklı.

Türkiye laik bir devlet olarak kalacak. Din ve devlet eklemlenmesi süreci işlemektedir. Birbirine sırtını çeviren değil de, daha bir hoşgörülü olma anlayışı yerleşmektedir.

İçki yasaklanırsa Türkiye’de yeni bir 28 Şubat olur mu? Hayır. Güven Erkaya’lar, Çevik Bir’ler, yok. Çevik Bir, AKP’nin yanında ve içinde. Ama Türkiye kılık kıyafet ve içki üzerinde kilitlenmiş gibi.

Kabul edelim, artık başka model bir Türkiye var. Tüm siyasi partilerdeki ne kadar küreselleşmeci, Avrupacı, İsrailci ABD’ci, hırsızı, soyguncu, vurguncu tipler varsa AKP’nin içinde ve yanında. Solcu, sağcı, milliyetçi, dinci fark etmiyor.

AKP umut veriyor ama bu umut, öfkeyi dindirmiyor. Hiçbir kesimin öfkelenmemesi lazım. Sadece onların değil. Öfkeyi medya kamçılıyor… Laik basında da bir yönlendirme var, laik olmayan basında da… Bu kutuplaşma çok kötü. Sadece din konusunda değil etnik konuda da aynı kutuplaşma başlayacak diye endişelenenler var..

AKP, Radikal İslamcılığa karşı emniyet kemeri’ olarak görülüyor. Güneydoğu sorunu için de emniyet kemeri olabilmelidir.

Ya CHP ne gibi hedefler peşinde acaba! Baksanıza kurultay sonrası çok sesli koro kafa karıştırıcı açıklama yapıyor. Parti meclisine seçilen her kes lider, herkes kendine göre açıklama yapıyor. Genel başkan Kılıçdaroğlu’nun sesi daha da azalacak gibi.

Siyasi partiler burada taraftır. Kutuplaşmayı törpülemekte daha aktif ve etkin olmalıdır.

Günün Sözü: Gelecek için çok karamsar ve umutsuz olmamak gerekir..

Prof. Dr. Nurullah Aydın
Gazi Ü. İletişim Fakültesi Radyo-Televizyon ve Sinema Bölümü Öğr. Gör.

Inal

    Bu yazı yorumlara kapatılmıştır.