TÜRKİYE DE KADINLAR

ABONE OL
18:57 - 01/10/2020 18:57
0

BEĞENDİM

ABONE OL
Kaplan
Best

Türkiye’de kadının çalışma hayatına katılma oranı her geçen yıl düşmektedir. Bu oran 1990 yılında %34 iken, 2002 yılında %27, 2006 yılında %25 ve 2009 yılında da %24 olmuştur.

İstihdama katılan kadınların %42’si tarım sektöründe, %14’ü sanayi sektöründe, %44’ü hizmet sektöründe çalışmaktadır. Kentte yaşayan en az lise mezunu genç kadın nüfusundaki işsizlik oranı %21 iken, bu oran erkeklerde %12 olarak belirlenmiştir.

Türkiye’de kamu kurumlarında çalışan kadın oranı %40 olarak bilinmektedir. Öğretmenlerin %45’i, üniversitelerdeki öğretim elemanlarının %41’i, baroya kayıtlı avukatların %36’sı, hakimlerin %28’i, savcıların %5’i, polislerin %6’sı kadındır. Bugün ülkemizde kadın vali yoktur, 427 vali yardımcısından 7 tanesi, 961 kaymakamdan ise 20 tanesi kadındır.

29 Mart 2009 yerel seçim sonuçlarına göre 2903 belediye başkanından sadece 26 sı kadındır. 32.392 belediye meclisi üyesi arasında sadece 1.471 i kadın. 3.281 il genel meclisi üyesi arasında sadece 115 i kadın. 18.178 mahalle muhtarından sadece 427 si kadın. 1935 yılından günümüze 8.844 erkek parlamentere karşılık, 236 kadın parlamenter bulunmaktadır.

Türkiye, kadın erkek eşitsizliğinde 134 ülke arasında 126. sıradadır. Kadın erkek arasında yaradılış farkı olması nedeniyle, kadın erkek eşitliğine inanmadığını söyleyen bir başbakanın yönetimindeki ülkede, kadınlara yapılan her türlü baskı ve şiddet destek görmektedir.

Kadın cinayetleri son yedi yılda %1400 oranında artmıştır. Töre cinayetlerinin dışında her gün ortalama beş kadın aile içi şiddet nedeniyle öldürülmektedir. Erkekler kadının boşanmasını, kendisini terk etmesini kabul etmemekte, kadını geri dönmesi için tehdit etmekte, şiddet uygulamakta, eğer bu yaptıklarında başarılı olmazsa, öldürmektedir.

Eşi veya eski eşi tarafından fiziksel şiddete maruz bırakılan kadınların oranı %39’dur. Hayatının herhangi bir dönemde duygusal şiddet yaşayan kadınların oranı %44’tür. Sadece cinsel şiddete maruz kalan kadınların oranı %15’tir. Fiziksel veya cinsel şiddetin birlikte yaşanma oranı %42’dir. Kentte fiziksel şiddet oranı %38 iken, kırsal kesimde %43’tür. Yaşadıkları fiziksel şiddet sonucunda yaralanan kadınların oranı %25’tir. 2010 yılında 812 kadın tecavüze uğrarken, 1.243 kadın taciz edilmiştir. Aile içi şiddet kapsamında 11.368 kadın şiddete maruz kalarak hastanelik olmuştur. 2005 – 2010 yılları arasında, 100 binin üzerinde kadın cinsel saldırıdan mağdur olmuştur. Mağdur olan kadınların %40’ının
korktukları için şikâyetçi olmadıkları da tahmin edilmektedir.

2011 Türkiye’sinden iki örnek. 13 yaşındaki bir kız, 26 erkeğin tecavüzüne uğramıştır. Dava ancak 21 yaşına geldiğinde sonuçlanmıştır ve suç senin, istemesen olmazdı, demeye indirgenen mantıkla tecavüzcülerin cezalarına indirim yapılmıştır. Verilen bu kararın gelecekteki tecavüzler için caydırıcı değil, özendirici olduğu çok açıktır. Bir ilahiyat profesörünün; sorunun odağında kadın var. Sen dekolte giyinirsen bu tür çirkinliklerle karşılaşman sürpriz olmayacaktır. Tahrik ettikten sonra sonucundan şikayet etmen makul değildir sözleri, kadına bakış açısını göstermektedir.

Kadının bedeni üzerinden tanımlanan namus kavramı ile birlikte, onur kavramına odaklanamadığımız sürece, insanı insan yapan değerlerin çok gerisinde kalacağımız kesindir.

Kadınlar haklarını bilmek ve haklarını aramak zorundadırlar. Kadınların sağlıkta, eğitimde, yargıda, bilimde, sanatta, sporda, medyada ve siyasette öncelikle yer almasında toplumun aydınlığı ve geleceği için büyük yararlar bulunmaktadır.

Kadınlar sevgidir, dostluktur, emektir. Kadınlar toplumun ışığıdır, aydınlatır ve ilerlemesine öncülük ederler. Aydınlık ve güzel günlerde kadınlarımıza nice mutlu anneler gününe.

Günün Sözü: Kadın kendi başına ne gül goncasıdır ne de diken. Koklamasını bilirsen
gül, tutmasını bilmezsen diken olur.

Nurullah Aydın
Gazi Ü. İletişim Fakültesi Radyo-Televizyon ve Sinema Bölümü Öğr. Gör.

Inal

    Bu yazı yorumlara kapatılmıştır.