TÜRKİYE CUMHURİYETİ’NİN 94.YILININ DÜŞÜNDÜRDÜKLERİ

ABONE OL
11:48 - 23/10/2020 11:48
0

BEĞENDİM

ABONE OL
Kaplan
Best

TÜRKİYE CUMHURİYETİ’NİN 94.YILININ DÜŞÜNDÜRDÜKLERİ

Cumhuriyet sözcüğünü rejimlerini tanımlamada birçok ülke kullanıyor. Örneğin İran İslam Cumhuriyeti… İran, Halkın İktidarı’’ anlamı taşımasından dolayı, Cumhuriyet adını kullanmakla, halk yönetiyor diye pazarlamaya çalışıyor. Nüfusun yüzde yüze yakınının Müslüman olmasına dayanarak cumhuriyetin yanına, İslam’’ ı ekliyor.

Eski tarih İmparatorluklar, Krallıklar, Sultanlık, Şeyhlik zamanlarıydı ve insanlık için zorbalıklı iktidarların dönemiydi. Kavramlar ve kavramalar insanlığın gelişimiyle evrimleşiyor. Ne demokrasi ilk çıktığı anlamında kaldı ne de cumhuriyet. İran gibi halkın çoğunluğu aynı dinden diye cumhuriyete dinsel anlam yüklenirse, cumhuriyet anlamını yitirir; Laiklik olmadan demokrasinin bir anlamı olamayacağı gibi.

Bin yıldır din toplumuna dayalı imparatorluk tarihi yaşayan Türkler 1923 yılında ilk defa gerçek anlamda içerikli cumhuriyetle tanıştılar. Ulus Devlet’i yaratan, dinsellik taşımayan, her bireyin aynı haklardan eşit şeklide yararlanacağı laik-demokratik bir cumhuriyet. 

Türkiye’nin aydınlık geleceğini ve ulusun insanlık medeniyetinin ilerlemesinde en başta olmasını sağlayacak bir cumhuriyete, başka bir dinsel, ırksal anlam yüklenemez.
 , Türkiye Cumhuriyeti’’ dendiği zaman akla gelen laik ve demokratik özellikli olmasıdır ve Atatürk’ün Cumhuriyeti’dir.

Siyasal İslamcılar, liboşlar Atatürk Devrimleri’ni jakoben özellikli, diktatörce tepeden inme diye nitelerler ve bu ifadelerini pek severler. Sınıfların oluştuğu Fransa’da bile toplumsal yapı, özgürlüklerin radikal değişiklikle olması gerektiği düşüncesinin doğması yol açmışken, dinselleşen ve henüz göçebelikten kurtulamamış toplumda Atatürk’ün devrimlerini böyle tanımlamaya kalkmak tam bir rezalet ve utanç verici.

Kendi dikta rejimlerini 1923 yılı sonrasına atıfla örtmeye çalışmaları kelimenin tam anlamıyla Türkiye için, insanlık için ihanetlerin en büyüğü olsa gerek.

Yarattıkları baskıların, zulümlerin başka bir tarifi olabilir mi?

Daha yolun başında demokrasiyi bir araç düşünüp, 2023’ü hedef almasını etrafındakiler açık ifade etmekten çekinmiyorlar. Eğitime ayrılan bütçenin 12 kat artmasıyla, medreseye dönüşen, şeriatlaşan eğitimle ancak kendi geleceklerinin yatırımını yaptılar.

Cumhuriyetimizin yaklaşık 75. yılına kadar geçirdiği süreçte, kendi kendini koruyabilmesinin yolunun halk tarafından içselleşerek olması gerektiğini toplum tam anlayamamıştı.

Ancak halk AKP’nin iktidarı ile başlayan karşı devrimi yaşamaya başlayınca Cumhuriyet bilinci de filiz verdi.

Temeli laikliğe ve demokrasiye dayanan Türkiye Cumhuriyeti 94. yılında halkın cumhuriyete sahiplenmesinin bilinçli artışı karşı devrimcileri de korkutuyor. Atatürk’ü ağızlarına almaya başladılar. Gerçek Atatürkçüler, Cumhuriyetçiler inanmayın, aldanmayın, gevşemeyin.

AKP iktidarının diktaya çevirdiği rejime karşı, cumhuriyet bir umuda dönüştü. Şimdi bu umudu gerçekleştirmek için direnmeye ve mücadeleye devam. Halkın cumhuriyete sahip çıkmasının heyecanla artıyor olması, onlara bekledikleri 2023’ü göstermeyecek.

Cumhuriyetimizin 94. yılı kutlu olsun! 

Zekeriye Uçar

Inal

    En az 10 karakter gerekli
    Gönderdiğiniz yorum moderasyon ekibi tarafından incelendikten sonra yayınlanacaktır.