TÜRKÇE

ABONE OL
11:55 - 23/10/2020 11:55
0

BEĞENDİM

ABONE OL
Kaplan
Best

Almanya’da doğup büyüyen çocuklarımızın anadilleri olan Türkçeyi öğrenmeleri sadece bir hak değil, aynı zamanda da topluma kazandırılan bir değerdir. Yıllardır yazıp çiziyorum. Çoğunluk toplumunun içindeki göçmen nitelikli topluluklara ait kültür değerlerinin ve buna ilişkin tutum ve davranışların ahlaki ve yasal sakıncaları yoksa ortada bir sorun yok demektir. Kaldı ki, bu değerlerin topluma renk ve dinamizm kattığı biliniyor. Artık yüksek duvarlar arasında birilerince “çoğunluk toplumunun aslında homojen olmayan öncü kültürüne uymak” olarak tanımlanan entegrasyon anlayışının geride kaldığını düşünüyorum. İnsanlara kendilerini geliştirmek için eşit fırsatlar yaratacaksınız, onları kültür farklılığı vs. gibi sonunun nereye varacağı bilinemeyen yaklaşımlarla belli bir konuma gitmeye zorlamayacaksınız. Günümüzün yaklaşımı bu olmalıdır ve de Türk kökenli göçmen nitelikliler için Türkçe onlara ve toplumun genel çıkarına katkı sağlayan bir değerdir. Çünkü artık o yüksek sınır duvarları yerini sınır-aşırı yeni alanlara bırakmaktadır.

Bu girişten sonra Berlin’de Türkiye’den gönderilecek Türkçe ve Türk Kültürü öğretmenlerinin çocuklarımıza gelecekte de dilimizi öğretmelerini engellemek üzere ortaya atılan yeni uygulamaya kararlı bir şekilde karşı çıkan Berlin Atatürkçü Düşünce Dermeğini içtenlikle kutlamak istiyorum. Bu derneğimiz Türk öğretmenlerine bundan böyle vize verilmemesini kararlaştıran Alman makamlarının kararına karşı anlaşılıyor ki çok etkili bir kampanya yürütmüş. Sonunda Alman makamlarının da gerekli anlayışı göstererek yanlıştan döndükleri görülüyor. Onları da Türk toplumunun demokratik tepkisine saygı göstererek kararlarını değiştirme olgunluğunu gösterdikleri için kutlamak gerekiyor.

Almanya, demokratik ve giderek artan ölçüde farklılıklara saygının yaygınlaştığı bir ülke. Bu ülkedeki yurttaşlarımızın yasalara ve ülkenin normlarına saygılı bir şekilde gerektiği hallerde örgütlü, ağırbaşlı ve kararlı bir şekilde istemlerini dile getirmelerinin yararlı olduğu Atatürkçü Düşünce Derneğinin “Türkçe Kampanyası” ile bir kez daha anlaşılmıştır. Günümüzde Almanya’daki Türk toplumunun uzun süren bir ergenlik çağından sonra yavaş yavaş erişkinliğe adım attığını düşünmek istiyorum. Demokratik süreçlerin her aşamasında aktif katılım bundan sonraki en önemli amaç olmalıdır. Bu katılımın yararının çoğunluk toplumuna çok iyi anlatılması gerekiyor. İçine kapanık, sürekli mağdur olmaktan şikayet eden ve çözümsüzlüğü kabul eden bireylerin toplumda saygın bir konumda olmalarını bekleyemezsiniz.

Artık bu kabuğu kırma zamanının geldiğine inanıyor ve Türkçe öğretmenlerinin önüne çıkarılan vize engelinin kalkmasına katkıda bulunan herkesi bir kez daha içtenlikle kutluyorum.

Dr. O. Can Ünver

Inal

    En az 10 karakter gerekli
    Gönderdiğiniz yorum moderasyon ekibi tarafından incelendikten sonra yayınlanacaktır.