TÜRK SPORUNDAKİ ÇELİŞKİLER

ABONE OL
19:05 - 01/10/2020 19:05
0

BEĞENDİM

ABONE OL
Kaplan
Best

TÜRK SPORUNDAKİ ÇELİŞKİLER

Sporda oldukça yoğun bir sezonu geride bıraktık. Geçtiğimiz sezonda ulusal ve uluslararası etkinliklerde kimi branşlarda çok sevindik, kimi branşlarda ise hayal kırıklığına uğradık. Başta futbol olmak üzere birçok dalda yeni bir sezona girmek üzereyiz.

2009-2010 sezonunda, yine sürprizlerle dolu sonuçlara şahit olacağız. Bu yıla damgasını vuran önemli bir gelişme de Türkiye’nin 2016 Avrupa Futbol Şampiyonası’nı organize etmek için adaylık başvurusuna soyunacak olmasıdır.

Yine futbolda geçen yılın flaş takımı Sivasspor gibi yeni Anadolu takımları çıkış yaparak Lige renk katabilirler! Tabii tüm bunlar birer varsayım! Ama gerçek olan bir tek şey var ki, oda ülke olarak hala sporumuzun altyapısının oturmamış olmasıdır. Bunun en bariz örneğini henüz sona eren ve İtalyanın Pescara kentinde yapılan XVI. Akdeniz Oyunlarında alınan sonuçlardır.

Pescarada 23 Haziran 5 Temmuz tarihleri arasında gerçekleşen 16. Akdeniz Oyunları sona erdi. Bu Oyunlara Türkiye 29 spor dalında yaklaşık 600 sporcu ve idareci ile katıldı. Burada yeri gelmişken şu konuyu da vurgulamakta yarar görüyorum; Akdeniz Oyunlarında görev yapan Sağlık ekibimizin başarılı çalışmalarına tanık oldum. Böylesine iyi organize olarak çalışmalar yapan bu ekibi kutlamak gerekir.

Öte yandan sporcularımıza en az antrenörler kadar yarar sağlayacak ve onları mental olarak yarışmalara hazırlayacak bir tane bile Spor Psikoloğunun olmaması oldukça düşündürücüdür. Çünkü sporcuların, özellikle yarışma öncesi ve yarışma sonurası en büyük destekleyicisi spor psikoloğlarıdır. Kaldı ki, Sporcuların psikolojik durumları hem o yarışma için ve hem de daha sonraki spor yaşantıları için oldukça büyük önem taşır.

Dahada düşündürücü olanı bu tür organizasyonlarda sporcularımızın kaygı, korku ve motivasyonlarına yardımcı olabilecek mentor ve spor psikologları yerine, branşlarla ilgisi olmayan kişilerin getirilmiş olmasıdır.

Daha önceki yazılarımda da defalarca belirtmiştim; Bu tür önemli uluslararası organizasyonlarda görev üstlenecek idarecilerin dil bilen, bu sayede daha sağlıklı iletişim kurabilen ve de ülkemizi en iyi şekilde temsil eden kişilerden oluşması gerekir.

Anlayana sivrisinek saz, anlamayana davul zurna az!

Sportmence Saygılarımla.

Inal

    Bu yazı yorumlara kapatılmıştır.