TÜRK İMAJI VE HOCALI KATLİAMINA SUSMAK

ABONE OL
11:54 - 23/10/2020 11:54
0

BEĞENDİM

ABONE OL
Kaplan
Best

Almanya’da ve Batı dünyasının hemen her ülkesinde Türkiye ve Türklerle ilgili bir konu gündeme geldiğinde medyayı kontrol eden belli güç odakları derhal harekete geçerler ve sözde Ermeni ”soykırımı” diye başlayıp yurdumuzun orasından burasından tahribata başlarlar.
Bu güç odakları, Türkiye imajını kendi siyasal amaçları uğruna inşa ederler, pekiştirirler ve tarihten gelen kolektif belleklere kazınmış önyargıları da kullanarak yeniden üretirler.
Buna karşı da biz, devlet kurumlarımızla, sivil toplum kuruluşlarımızla ve bireyselliğin ve yaygın iletişimin bu denli geliştiği çağımızda harekete geçmeyi bir görev bilen vatanseverlerimizle ne yazık ki etkili olamadık, olamıyoruz.
Kısaca, Türk’e yakıştırılan saldırgan, barbar ve kan içici imajı geçmişten yarınlara taşınıyor.
Belki şöyle denebilir: Türkiye ekonomik bakımdan güçlendikçe bu imaj ortadan kaybolur ve ileride bir vakit bize pek ilişmezler.
Tabii o vakit ne zaman gelir, bilemeyiz.
Yerleşen imajlar, olumlu veya olumsuz olsun, bir kere belleklere kazındı mı kolaylıkla değiştirilemiyor.
Ardında siyasal hedefler olduğu sürece de imajlar hep bir politika aracı olmakta.
Varsın başkaları ne düşünürlerse düşünsünler diyen de var.
Günümüzde hiçbir ulus, hiçbir ülke artık böyle diyemez.
Çünkü birçok bakımdan eleştirsek de küreselleşmenin olumlu yanlarından biri olan ve inanılmaz bir hızla ilerleyen iletişim dünyanın her tarafında olup bitenden herkesin haberdar olmasını ve ona göre tutum alınmasını sağlıyor.
Bize ne diyemeyeceğimiz bir çağdayız.
Anlaşılamayan ise, iş Türklerle ilgili olduğunda bu iletişimin ”demokratikleşmesi” bir türlü gerçekleşmiyor.

Tamam, imajımızı değiştirmek uzun bir süreç ve kolay değil.
Ama dünyanın neresinde olursa olsun Türk’e yapılan haksızlıkları, mezalimi ve soykırımını da anlatmayacak mıyız?
İşine geldiği zaman Türkleri soykırımcı olmakla suçlayan, mahkûm eden, imajımızın bozulması için mütemadiyen gayret sarf eden ve siyasal amaçlar uğruna her türlü çarpıtmayı mubah sayan bir medya anlayışına karşı yılmadan mücadele etmek gerekiyor.
Şimdi bakın, tam yirmi yıl önce Ermeniler Azerbaycan’ın Hocalı kasabasında bir gecede 613 günahsız insanı katletti.
Bugün batı medyasında bu trajedinin hiç dile getirildiğini görüyor musunuz?
Yalan yanlış iddialarla politika yapanlar Ermeni ırkçılığının bu kanlı eylemini demek ki haklı buluyorlar ve Hocalı’da yaşamını yitirenlere ufak da olsa saygı gösterme gereğini duymuyorlar.
Çünkü ölenler Azerbaycan Türkleriydi ve batı dünyası ezelden beri Azeri toprağı olan Dağlık Karabağ’ın Ermenilere ait olması gerektiğine çoktan karar vermişti.
Açıkça söylemeseler bile Hocalı katliamını bu mantıkla galiba haklı görüyorlar.
Kısaca işimiz kolay değil.
Fakat biz doğruları anlatma ve buna karşı çıkanların aslında ırkçı ideolojiye teslim olan ve insanın yaşama hakkına zerre kadar önem vermeyen bir politikanın kuklaları olduğunu dünyaya haykırmak zorundayız.
Hem de hiç yorulmadan, yılmadan ve birlik ve beraberliğimizden güç alarak.

Dr. O. Can Ünver

Inal

    En az 10 karakter gerekli
    Gönderdiğiniz yorum moderasyon ekibi tarafından incelendikten sonra yayınlanacaktır.