TÜRK FUTBOLUNDA ALINAN KARARDAN SONRA!

ABONE OL
11:54 - 23/10/2020 11:54
0

BEĞENDİM

ABONE OL
Kaplan
Best

Şu günlerde Doğu Anadolu’da insanlarımızın acımasızca öldürülme sorunlarını yaşıyorken, doğrusu diğer taraftaki futbol sporunun ülkemizdeki geleceğini belirleyecek bazı kararlarla uğraşmak bana gülünç geliyor! Daha önce de; sonuç ne olursa olsun yaşamın ve futbol oyununun her şeye rağmen ve her koşulda devam edeceği ile ilgili birçok kez yorum yapmıştım. Ancak her kim olursa olsun ölen insanların geriye dönmesi artık mümkün değil!
Hepimizin de bildiği üzere ülkemizde futbol sporu her ne kadar 18. yüzyılın sonlarında İngiliz ve Rumların büyük katkılarıyla 1890 yıllarında başlatılmış olsa da, Resmi olarak ülkemizde futbol sporu; Türkiye Futbol Federasyonunun 21 Mayıs 1923 tarihinde kurulup FİFA’nın 26. üyesi olarak faaliyet göstermesiyle başlar.

O günlerdeki futbol sporunun; oynandığı, yönetildiği, kulüplerin yapıları, taraftarların durumları, tutumları ve davranışları ile günümüzdeki futbolun çok farklı bir boyutta olduğunu söyleyebiliriz. Bu farklılık herkesin bildiği üzere eskiden farklı kulübün taraftarları kol kola gider, maç izler ve yine kol kola statlardan çıkarak medeni bir şekilde kendi takımlarının aldığı sonuçları tartışırdı. Hiç kimse bir başka kulübün taraftarına kötü gözle bakmaz ve bu günkü gibi ölümle sonuçlanan olaylara rastlanmazdı ve bu tür mücadelenin içerisine girilmezdi de, oysa günümüzde bazı otoritelerinde belirttiği gibi; artık stadyumlara özel ayrılmış yollardan gitmek bir zorunluluk haline gelmiştir. Bu durumu ben zamanında önlemi alınmamış sosyal projelerin gerçekleştirilmemiş olmasına bağlıyorum.
Eskiden sporcular, taraftarlar ve yöneticiler arasında bu günkü gibi uzun duvarlar örülmüyor ve birbirlerine erişilebilmeleri için engeller konulmazken, günümüzde bu durum kulüp yöneticileri tarafından çok farklı bir boyuta ulaştırılmış olduğunu görüyoruz; Kuşkusuz futbolun içinde bulunduğu ekonomik yapı, sosyal statüsü ve politik olarak çıkarları lehine çevirmedeki avantajları ve çıkar çatışmaları insanların birbirlerine yabancılaştırılmasının temelini oluşturmuştur. Acaba doğrusu bumudur, yoksa tüm bu avantajları kullanıp yinede çevresiyle barışık bir yaşam sürdürülemez mi? Kulüp yöneticilerinin tüm bu çıkar sorunlarını bir kenara bırakarak kendi taraftarlarına pozitif taraftar bilincini aşılamalıdırlar ve bu konuda Futbol Federasyonunun ciddi anlamda destek ve öncülük yapması gerekmektedir.
Kısaca Dünyada en popüler spor dalı olarak algılanan Futbol sporu sadece ülkemizde oynanmıyor ve taraftar sorunları, kulüplerin içinde bulunduğu durum, statların fiziki yapısı ve futbolda şiddet ve şike sadece bize mal edilmiş bir olgu değildir, ancak her ülke kendi içerisinde futbolu her boyutu ile en iyi şekilde yönetmek, eğitmek ve yaygınlaştırmak gibi bir misyonu üstlenmiştir. Şayet bir ülkede sporda şikeden şiddetten söz ediliyorsa bu demek oluyor ki o ülkede bu işi yapan insanlar daha da dikkatli olmaları gerekmektedir. Kısacası futbolun tüm paydalarının (sporcu, antrenör, hakem, yönetici ve taraftar) eğitilmesi hiç kuşkusuz yine Futbol Federasyonuna düşer buda o kurumun bağlı bulunduğu üst kurullarının (UEFA ve FIFA) ortaya koyduğu sosyal eğitim projelerini zamanında hayata geçirmekle mümkün olabilir.
Şayet ülke olarak çok önceleri yapılması gereken bazı proje ve eğitimleri hala ısrarla yapmıyorsak daha bu alanda olumsuz çok şeyi yaşayabileceğimiz kaçınılmazdır bizden söylemesi.
Zaman artık şu takım neden düşürülmedi bu takım neden lige devam ediyor zamanı değil, süreç içerisinde zaten Üst kurullar gerekli cezaları verecektir, bundan hiç kimsenin kuşkusu olmamalı bu konuda çok canlı örnekler var bu nedenle ülkemizin bu konuda almış olduğu ve alacağı kararları saygı ile kabul ederek beklerken ve yine aynı kurumumuzun hiç zaman kaybetmeden futbolun güzelliklerine katkı koyacak pozitif taraftar oluşturma adına yapması gereken çalışmaları bir an önce başlatmalıdır.
En içten saygılarımla.

Inal

    En az 10 karakter gerekli
    Gönderdiğiniz yorum moderasyon ekibi tarafından incelendikten sonra yayınlanacaktır.