TRİBÜNLERDEN YÜKSELEN SES

ABONE OL
18:52 - 01/10/2020 18:52
0

BEĞENDİM

ABONE OL
Kaplan
Best

Son günlerde siyasal alanda Cumhuriyet’in kuruluş felsefesi ve ilkeleri tartışılmakta, Kurtuluş Savaşı kahramanları gözden düşürülmek istenmekte, Atatürk’ü gözden düşürmek amacıyla akıl almaz kampanyalar sürdürülmekte. ”Andımız, Atatürk’ün Gençliğe Hitabesi” başta olmak üzere birçok Cumhuriyet simgesine karşı amansız bir mücadele yürütülmekte iktidar partisince. Ne yazık ki muhalefetten de zaman zaman bu gerici kampanyaya çanak tutulmakta.

Cumhuriyet’e duyarlı, Atatürk’e saygılı ve yürekten bağlı bazı aydınlar, demokratik kitle örgütleri bu gerici, emperyalist odaklarca yönlendirilen, yönetilen kampanyaya karşı duruyorlar. Atatürk’e ve Cumhuriyet’e saldırılar halktan gerekli yanıtı da çok geçmeden aldı.
12 Şubat 2012 günü Ordu’da oynanan Orduspor-Antalyaspor maçında ev sahibi takımın seyircisi hep bir ağızdan Atatürk’ün Gençliğe Hitabesini okudu. İlk kez bir futbol maçında tribünlerin tamamı, iktidarın Atatürk’ü hedef alan kampanyasına karşı tek yürek olarak yanıt veriyordu. Hem de okullarda kaldırılmak istenen Ata’sının sözleriyle.
İkincisi ses, Fenerbahçe tribünlerinden duyuldu. 18 Şubat’ta oynanan Sivasspor maçında tribünleri dolduran bayan seyirciler hep bir ağızdan Onuncu Yıl Marşı’nı söylediler. Çoğu çocuklarıyla gelmişlerdi bu maça. Bir kadın olarak, anne olarak çocuklarının, hemcinslerinin geleceğine, Cumhuriyetlerine, Atatürklerine, ulusal kimliklerine sahip çıkmanın sesiydi bu.

Bu kez, 19 Şubat’ta ”Gençliğe Hitabe” İzmir’de Göztepeli seyirciler tarafından Giresunspor maçında haykırıldı. Hem de hepsi Atatürk maskeleri takarak tepkilerini gösterdi Göztepeli seyirciler. Bu çifte gösteri duygu doluydu. Atatürk’ün bedenen öldüğünü ancak fikren milyonların yüreklerinde yaşadığının haykırışıydı bu. 9 Eylül’ü yaşamış bir kentin halkından da bu beklenirdi zaten.

Bu üç örnekten de anlaşıldığı gibi apolitik görülen futbol seyircisinin; ülkenin ve ulusun geleceği tehlikede görüldüğünde nasıl da aslan kesildiğidir. Bu tribünlerde her türlü siyasal görüşten insanlar var. Belki de bu seyircilerin önemli bir kısmı iktidar partisine oy vermiş kişilerdi. Tribünlerde haykıran seyirciler için tek bir yol vardı o da Atatürk’ün yolu.

”Türkiye her zaman çok taraflı bir dünya için çaba gösteriyor. Arap Baharı sırasında da model bir ülke oldu. Eminim ki bu ülkelerin de zamanında bir Atatürk’ü olmuş olsaydı ve siyasi değişimlerini o zaman yapabilselerdi, şu anda yaşadıkları durumlara düşmezlerdi.” Bu sözler, geçtiğimiz günlerde ülkemize konuk olan Ekvador Cumhurbaşkanı RafaelCorreaDelgado’ya ait. Kilometrelerce uzaktan gelen bir Latin Amerika ülkesinin lideri Atatürk’ün ne kadar büyük bir siyasal model oluşturduğunu söylemekte. Hem de Atatürk’e savaş açan, Atatürk’ün koltuğunu işgal eden kişinin karşısında. Bu sözler karşısında yüzleri kızarmış mıdır iktidar bülbüllerinin? Yürekleri ”Cız!” etmiş midir Atatürk’ü gereği gibi savunamayan yeni CHP’nin bazı yöneticilerinin?

CHP yöneticilerinin bazıları zaman zaman sağ siyasetçileri taklit etmekte, ülkemizin kurtuluş reçetesini küresel aktörlerde aramaktalar. Oysa Türkiye’ye baksalar, sokaktaki insanı görseler, tribünlerde yükselen haykırışları işitseler; Venezuela, Brezilya, Küba, Şili’den gelen sesleri duyabilseler, hele ülkemizde konuşan RafaelCorreaDelgado’yu anlayabilseler bu düşünsel karmaşıklığa gerek kalır mı?

Adil Hacıömeroğlu

Inal

    Bu yazı yorumlara kapatılmıştır.