TİYATRO OKULU

ABONE OL
18:21 - 01/10/2020 18:21
0

BEĞENDİM

ABONE OL
Kaplan
Best

 TİYATRO OKULU                      

Tiyatro diğer sanat türleri gibi bir okuldur. İzleyen romanı, hikâye veya kısa bir öyküyü resimlerle kitap okumuş gibi olur.
Görsel ve işitsel olduğu için hafızada kalır, unutulmaz.
23 Nisan Ulusal Egemenlik Bayramı bu yıl Türk-Alman Çocuk Tiyatro festivaliyle çok daha zenginleştirilerek kutlandı.
Büyük Kaçış oyununu sahnede gösteren Theater28 çok başarılıydı. Haberi keyfle vermiştim. Türkçe diliyle oynandı. Alt yazı Almanca yetiştiremedikleri için özür dilediler. Fakat oyun sonunda velilerle konuşduğumda, böyle daha faydalı olduğunu söylediler. Yazı ile dikkat dağılmadan çocuklar Türkçe dinledi.
Benim gibi şimdi emekli olan öğretmenler yetmiş yıllarında böyle bayram kutlamalarını ancak rüyasında görürdü. Önce ufak ufak sınıfında, sonra okulunda, nihâyet sokak eğlencesi yaparsak ona da şükrediyorduk.
Büyük dünya şairinin Daha Güneşli Günler göreceğiz çocuklar, sözünü ne kadar çok tekrarlasam, bıkmam. Bir rüyayı tek bir kişi görürse rüya olarak kalır, çok kişi görürse aynı rüyayı gerçekleştirir.
Tiyatro sanatı karın doyurmaz, maddi kazanç sağlanması çok zordur. Oyunculuğu meslek edinmiş sanatçıların daimi, düzenli geliri, aile desteği olan bir yakına ihtiyacı vardır. Bu nedenle amatör ruhla ciddi anlamda kurulan bu genç tiyatro grubuna sponsorluk yapan işverenlere türk toplumunun minnet borcu unutulmaz. Destekleyen firma ve kişiler grubu faaliyetlerinde hür bırakmalı, kendi politik ve sosyal düşünceleri uygulatmak için zorlamadan yardım etmelidir. Toplumda bu firmalardan işini görerek, alış veriş yaparak maddi yardım etmiş olur. Derneklere az da olsa vatandaşlar parasal yardımda bulunmalı. Türkiye Cumhuriyeti Berlin Başkonsolosluğu himayesinde gösterilen oyunu Berlin-Reinickendorf Belediyesi de desteklemiştir.
Oyun için hazırlanan defterciğin kapağında devlet destekli yazıyordu. Almanya’da yaşayan vatandaşlar pasaport harçları ve askerlik hizmeti için verilen paranın pahalılığından sık sık şikâyet eder. Verilen paranın nereye gittiği açıklanmalı, geriye dönüş sosyal ve kültürel faaliyet gösteren kurum ve kuruluşlara mümkün olmalıdır. Basın mensupları takipçisi olmalı, şeffaflık ilke olmalı. Yani devlet desteği hem maddi, hem de manen vermeli. 


Konum tiyatrodan fazla uzaklaşmadan, tiyatro hayat okulu dil öğrettiği gibi, sanatı da öğretiyor. Çocuk, büyükleri gördüklerini tekrarda bir ayna gibidir. Gördüklerini alır süzgecinden geçirir, benliğine işler, becerisi varsa ilerde sahnede izleyicisine ulaştırır. İzlerken oynama hevesi, merakı uyanır. Bilhassa azınlık toplumunda küçük gruplarda yapılan işlerde başarılarının övülmesi, görülmesi, aldığı alkışlar onu bilinçli olmasını sağlar, çocuğa öz güven verir.
Türk toplumu ağıt toplumudur. Müziğimiz buna önderlik eder. Köylerde cenaze merasimlerinde türkü yakarak ağlatan kadınlar vardı. Ağlatma güldürmeden daha kolaydır. Bu nedenle dram oyuncuların sayısı, komedi oynayanlardan daha fazladır. Bu fark Türkiye’deki kadar fazla olmasada tüm Dünya’da vardır, diyebiliriz.
Bazı konuları tekrar tekrar yazarken, okunmuyor bir işe yaramıyor düşüncesindeyken, birdenbire mantar gibi olumlu bir işlem görüyor yazan. Yıllardır Berlin’in tek Türkçe yapan Tiyatrom’u desteklememiz gerekir, diyorum. Müdürü Yekta Arman, Alman Devlet finanz yardımı kesilince Tiyatro kapatmak, okul kapatmakla eş anlamdır, demişti. Kendi özveri, azmi ve tiyatroseverlerle yaşatmaya çalışıyor. Bu nedenle Theater28 Başkanı Ufuk Güldü’ye onun deneyimlerinden faydalanıyor mu diye, sordum.
Gençlerin yeni dernek kurmaları, eskileri devralmadıkları konusu mevzu edilmeli. Yılların kazanımları kaybolmamalı. Aynı şekilde Koruyucu Aile destekleyen genç dernek etkinliklerinde de Berlin İlçe Belediye aile dairesinde yıllardır emek veren,   çalışan eğitmen, danışman, psikolog ve psikiyatristler görülmedi, onlar birbirlerini tanıyorlar. Gençlere tavsiyem, dernek kurarken Amerika’yı yeniden keşfeder gibi davranmamalarıdır. Bu, nesiller arası kaynaşmayı sağlar. Gençler emekli insanlarımıza emeğinden dolayı minnetini gösterir, onların birikimlerinden faydalanmış olur.
Tiyatro, çıktığı toplumun ayna görevini üstlenir. Aslında hayat bir sahnedir, bütün insanlar bir oyuncudur. Bir cenaze töreninde bağırıp, ağlayıp, kıyameti koparmak isteğini baskı altına insan da bir oyuncudur. Duygularına baskı yaparak oyun oynar. Bunun terside var, hani üzülmüş gibi gösterip, ölüme dahi sevindiğini göstermeyen de sahnede oynuyor.
Theater28’in başkanı Ufuk Güldü, üretecek beyni,çarpacak yüreği, söyleyeceği sözü olan Tiyatrocuların buluşma noktasıyız, diyor. Hayallerin gerçek, nefretin sevgiye dönüştürdüğü yeri, çocuklara en iyi şekilde onları Tiyatro’ya götürerek anlatılabilir.
Allianz Genel Temsilcisi Fikret Odağ’ın tiyatro hakkında söylediği sözü adeta bu makalemin özeti niteliğinde.





Tiyatro aşka benzer.
İnsanı hazin hazin ağlatır.
Ama verdiği acının gücünde
Bir başka tat bulunur.
Tiyatro evrene benzer.
İnsanı doya doya güldürür.
Ama yansıttığı tuhaflıklar,
Gülerken ağlamak için istekler doğurur.



Hoşça kalın !

İlter Gözkaya-Holzhey   



Theater28’den daha fazla bilgi için bkz.:

www.theater28.de 

Allianz sigorta, Fikret Odağ

www.odag-allianz.de 









Inal

    Bu yazı yorumlara kapatılmıştır.