TERÖRE DESTEK OLMAK

ABONE OL
18:13 - 01/10/2020 18:13
0

BEĞENDİM

ABONE OL
Kaplan
Best

TERÖRE DESTEK OLMAK


Günümüzde terörizm sadece bir ülkeye ait sorun olmaktan çıkmış, uluslararası bir boyut kazanmıştır. Terörün hangi ülkeyi ve kimleri ne zaman vuracağı belli değildir. Paris’te 13 Kasım 2015 tarihinde yaklaşık 130 masum insanın ölümüyle sonuçlanan hain saldırı karşısında, dünyanın heryerinde insanlar üzülmüştür, tıpkı 10 Ekim 2015 tarihinde Ankara’da olduğu gibi.

9 Ocak 2013 tarihinde Paris’te PKK terör örgütü üyesi üç kadın teröristin öldürülmesinin ardından Fransa Cumhurbaşkanı François Hollande’nin; “öldürülen üç kişiden biri Kürdistan Ulusal Kongresi Paris Temsilcisi olan hem benim, hem de birçok siyasi aktörün tanıdığı bir isimdir, zira sık sık bizimle görüşmeye gelmekteydi” sözü, terörün ve teröristin nasıl beslendiği hakkında bilgi sahibi olmamızı sağlamıştır. 

Türkiye’nin bütünlüğünü bozmaya çalışan, onbinlerce insanımızı öldüren terör örgütünün üst düzey sorumlusunun, Fransa Cumhurbaşkanı ve yöneticileriyle sık sık görüşmesi, ülkemize ve tüm dünyaya emperyalizmin kirli yüzünü bir kez daha kanıtladığı gibi uluslararası arenada da tam bir skandaldır. Bu skandalın ardında terör örgütüne maddi destek sağlandığı ve karşılığında ne gibi isteklerde bulunulmuş olduğu üzerinde düşünülmelidir. Bu konuda Fransa’nın sicili bozuktur. ASALA militanları tarafından öldürülen diplomatlarımızın katilleri de ortaya çıkarılamamıştır.

Cezayir’de, Tunus’ta, Fas’ta katliam yapanların, demokrasi götürüyoruz diye Irak, Afganistan, Libya ve Suriye bombalanırken tüm dünyayı aldatanların, yıllardır besledikleri ve silah verdikleri kanlı terör tarafından vurulmaları, ardında gözü yaşlı birçok insan bırakarak, terörün ne olduğunu anlamalarına belki yardımcı olmuştur. “Özgürlük, Eşitlik, Kardeşlik” üçlemesini insanlığa armağan eden Fransa, bu değerleri bırakarak, yeni dünya düzeni adı verilen sömürüye ortak olmuştur. 

Ne olduğu, ne yaptığı belli olan Leyla Zana’ya Paris kentinin onursal vatandaşı unvanı verenler ve Paris kenti altın madalyası sahibi olmasını sağlayanlar, terörü destekleyerek bugünlere gelinmesine aracılık etmişlerdir. “Abdullah Öcalan’ın kalbimde çok özel bir yeri var” diyen Fransa’nın eski cumhurbaşkanının eşi Danielle Mitterrand (1924-2011) ve benzerleri, terörün Fransa’yı da vuracağını hesaplayamadıkları için, bugün masum insanlar öldürülmektedir. Terörün dini, mezhebi, ırkı, dindarı, dinsizi, sağcısı, solcusu, iyisi, kötüsü olmaz. Terör, nereden gelirse gelsin karşı durmalıyız ve teröre destek olmamalıyız. Türkiye’de de, Fransa’da da, dünyanın her yerinde de öldürülen masum insanlar için üzülmek en doğal duygudur. Ancak oynanan bu kirli ve kanlı oyunu görmeden, dünyaya barış gelmeyeceğini de bilmek zorundayız.

Yüreğinde sevgiye yer olan herkes, Paris’te yapılan hain saldırıyı nefretle kınamak, öldürülen masum insanları saygıyla anmak zorundadır. Bu olay, Fransa’yı, ABD’nin yanında ve Rusya’ya karşı olarak Suriye’ye çekmek için uyarlanmış bir CIA saldırısı gibi gözükmektedir. Bu olay, 11 Eylül saldırısı gibi CIA’nın kurguladığı operasyonların bir benzeridir. IŞİD de, El Kaide, El Nusra, Taliban gibi CIA’nın yarattığı bir örgüttür. 

Emperyalizm, kendi yarattığı terör örgütlerini, kirli işleri tamamlanınca yok ederek, dünyayı kandırdığını sanmaktadır. Emperyalizm, yeryüzünden silinmedikçe, tarihin çöplüğüne gömülmedikçe terör belasından kurtulmak olanaksızdır ve dünya halklarına da rahat yüzü yoktur. Bunun için emperyalizmi iyi tanımalı ve bilinçli mücadelemizi kararlı bir şekilde yapmalıyız. Eşsiz önderimiz Atatürk’ün “yurtta barış, dünyada barış” sözü, sımsıkı sarılacağımız sloganımız olmalıdır.

Suay Karaman

Inal

    Bu yazı yorumlara kapatılmıştır.