TERÖR ÖRGÜTÜ VE BARIŞ

ABONE OL
18:50 - 01/10/2020 18:50
0

BEĞENDİM

ABONE OL
Kaplan
Best

Paris’te öldürülen PKK terör örgütü üyesi üç kadın teröristin cenazeleri için Diyarbakır’da tören düzenlenmesinin ne anlamı vardı? Ülkemizin tarihinde ilk kez terör örgütü üyelerinin cenazeleri, katılımın büyük olduğu bir törenle toprağa verildi. Teröristlerin cenazelerinin, PKK terör örgütünün bayrağına sarılması, güvenliğin PKK terör örgütünün siyasi kanadı BDP tarafından sağlanması, AKP’li bir milletvekiline ait hastaneye bayrağımızı indirerek PKK terör örgütünün bayrağını dikilmesi ve polisin ‘kimseyi tahrik etmeyelim’ diye bu olayları kenardan sessizce seyretmesi “sözde barış” adına Türkiye’nin bölünmesi için elbirliğiyle yapılan provalardandır. “Diyarbakır artık başkenttir”, “Burası Kürdistan’dır, Türkler bunu bilsin” sözleriyle barış olmaz.

Polis, Atatürk’ü anmak isteyenlere cop, biber gazı ve tazyikli suyla karşılık verirken, PKK terör örgütüne karşı sergilenen bu yumuşak tutum, ülkemiz üzerinde oynanan kötü senaryoların bir sonucudur. Devletin, devlet olmaktan çıkarılmaya başlandığı sıkıntılı günlerden geçmekteyiz.

Te­rör­le mü­ca­de­le sü­re­cin­de, yapılması gerekenler yapılmadan, emperyalist devletlerin isteğiyle terör örgütüyle pazarlığa oturmak, yenilgiyi kabullenmek anlamındadır. PKK terör örgütünün uyuş­tu­ru­cu, si­ga­ra, akar­ya­kıt ve in­san kaçakçılığıy­la sağ­la­dığı fi­nans kay­nak­la­rı­nı çö­ker­tmeden, silahlarını bırakmadan yapılan görüşmelerin hiçbir faydası olmaz. Terör örgütünün maddi kaynakları kesilip, hareket edemez duruma getirilebilseydi, dev­le­tin öner­di­ği çö­zü­mü ka­bul et­mekten başka seçenekleri kalmazdı.

Kurulduğu günden bu yana PKK terör örgütüne, tüm AB ülkeleri ve ABD’nin verdiği destek bilinmektedir. Kendi ulus devletlerini korumaya çalışırken, Türkiye üzerinde yeniden Sevr planları yapanların ikiyüzlülüğü tekrar ortaya çıkmıştır. PKK, ülkemizin bütünlüğünü parçalamaya yönelik emperyalist amaçlara hizmet eden ve bu uğurda onbinlerce insanımızı acımasızca öldüren bir terör örgütüdür.

Fransa Cumhurbaşkanı François Hollande’nin; “öldürülen üç kişiden biri Kürdistan Ulusal Kongresi Paris Temsilcisi olan hem benim, hem de birçok siyasi aktörün tanıdığı bir isimdir, zira sık sık bizimle görüşmeye gelmekteydi” sözü, bize emperyalizmin kirli yüzünü bir kez daha kanıtlamaktadır. Fransız yöneticilerin terör örgütü üyeleriyle görüşmeleri uluslararası arenada tam anlamıyla bir skandaldır. Bu skandalın ardında terör örgütüne maddi destek sağlandığı ve karşılığında ne gibi isteklerde bulunulmuş olduğunun düşünülmesi gerektiği ortaya çıkmıştır.

Fransız Devleti, bu konu hakkında açıklama yapmalıdır. Bugüne kadar öldürülen teröristleri vuranlar ortaya çıkarılamamıştır. Aynı şekilde Fransa’da ASALA militanları tarafından öldürülen diplomatlarımızın da katilleri ortaya çıkarılamamıştır. Bu konuda Fransa’nın sicili bozuktur ve gün geçtikçe bu bozulma daha da artmaktadır.

Ülkemizdeki yandaş ve paralı yazarlar ile televizyonlar, bu konuya hiç değinmemektedirler. Emperyalizmin isteği doğrultusunda yapılan yayıncılık, sürekli gerçekleri toplumdan gizlemektedir. Yandaş medya bize PKK terör örgütünün aslında barış istediğini, bu süreci terör örgütü içindeki küçük bir grubun bozmaya çalıştığını pompalamakta ve PKK terör örgütüyle görüşmelere karşı çıkmanın, terörün devamını istemekmiş gibi algılatılmasını yaratmaktadır.

Geçtiğimiz günlerde ölen, TRT’yi dolandırmaktan suçlu ve Avrupa Birliği’nin Türkiye temsilcisi Karen Fogg’un elektronik iletilerinde meze olan Mehmet Ali Birand, İmralı’da konaklayan PKK terör örgütünün başı Abdullah Öcalan’ın serbest bırakılıp, Meclis’e girmesini önermişti. ABD Federal Soruşturma Bürosu’nun (FBI) işbirliği yaptığını açıkladığı Fettullah Gülen, terör örgütü ile görüşmelere destek vermiş ve “el de öpülebilir, etek de..” değerlendirmesi yapmıştır. Tüm bu görüşmelerden yandaş medya, F tipi örgüt, PKK terör örgütü, BDP ve AKP memnundur. Çünkü bunların hepsi kukladır ve ipleri ABD emperyalizminin elindedir. Bunlara kredi verenler de gaflet ve dalalet aşamasını geçmişlerdir.

Başbakanın “sayın” dediği PKK terör örgütünün başı ifadelerinde şunu söylemişti: “Doğu Perinçek, bize ABD’nin ve Avrupa’nın peşine gitmeyin. Bu yoldan bir yere varamazsınız, PKK terör örgütünü dağıtın, Türkiye’nin bütünlüğü içinde yer alın telkinlerinde bulundu.” Ama bu ve bunun gibi söylemleri görmek istemeyenler, ülkenin bölünmesi için emperyalizmin maşası olmaktan çekinmemektedirler.

Terörle mücadelede başarılı olmak için, şimdiye kadar izlenen politikalar tekrar gözden geçirilmeli, terör örgütünün maddi kaynakları kurutulmalı ve terörü destekleyen ülkelere karşı etkin önlemler alınmalıdır. Terörle ilgili istihbaratın “Çekiç Güç” aracılığıyla PKK terör örgütüne silah ve malzeme yardımı yaptığı belirlenen ABD’den alınmaması gerekir ve silah zoruyla siyasi çözüm dayatmaya çalışanlarla görüşme yapılmamalıdır. Ülkemizin tüm sorunları çözülebilir. Bunun için yurtsever bir anlayışla sorunların üzerine gidilmelidir. Kemalist ilkeler ve altı ok, dün olduğu gibi bugün de, yarın da yine bize önderlik edecektir.

Suay Karaman
Tüm Öğretim Elemanları Derneği (TÜMÖD) Genel Sekreteri

Inal

    Bu yazı yorumlara kapatılmıştır.