0

BEĞENDİM

ABONE OL

News

0

BM Güvenlik konseyi’nde Türkiye, Brezilya ile birlikte İran’a yaptırıma hayır dedi. Bunun ne gibi sonuçlar doğuracağına ilişkin yorumlar devam ediyor edecek. Ancak Biz Türkiye’nin temel sorunlarından terör, ABD Irak boyutunun önemli nokta olduğu kanaatindeyim.

İç politikaya yönelik amaç için dışarıda sert üslupta konuşulabilir ama bunun yansımaları orta ve uzun vadede olumsuz sonuçlar doğurabilir.

Bakın; Kısa bir hafıza yoklaması yapalım! Yapalım ki her ortamda gürleyen Recep Erdoğan dün ne demişti, bugün neler diyor? Mehmetçik şehit oluyor o İsrail’e kükrüyor. .

O, Askerlik yan gelip yatma yeri değildir! demişti. O; içerdekini hallettin mi ki diye başlayan gerekçeler ileri sürüyordu. Tam beş yıl evet 5 yıl boyunca terör örgütünün yurt içi ve dışı yapılanmasına ses çıkarmamıştı. TSK; tezkere dedikçe o yan çiziyordu. İzin dedikçe kulak arkası ediyordu. Mecburdu zira o BOP eşbaşkanıydı ve Barzani ve Talabani ile eş statüdeydi, Abdullah Gül, 9 maddelik ABD ile kuzey Irak konusunda anlaşma imzalamıştı.

Sonra TSK’nın kararlılığına ve artan şehitlere, kamuoyu baskısına rağmen açılım saçılım dedi.

O zaman birbiri ardına gelen şehit cenazelerine katılamadı bile. Kendisi, bakanları meclis başkanı yuhalanıyordu. Yani tezkere ve iznin çıkartılmaması, iznin verilmemesi nedeniyle 100 den fazla Mehmetçik şehit düşer bir o kadarı da yaralanırken, kıllarını bile kımıldatmamışlardı.

Kanlı kabus filmi devam ediyor.
ABD izni Barzani izni derken Türk ordusu durdurulmuş durumda. Çözüm, dışarıda değil içeride olup bitenle alakalıydı. Ancak beslenme kaynağı vardı ve kurutulmalıydı. Ama nasıl?

Bazı aklı evvellerin suyu bulandırma çabalarına da ders verilmiş oldu mu? Ne diyorlardı canım birkaç hava operasyonu, o da terkedilmiş barakaları vuruyorlar diye ahkam kesenlere de cevap verilmiş oldu mu?

Türkiye son dönemde bölgesel güç formatına uygun bir kulvarda ilerlemek istiyor. Peki her gün kendi ordunu suçlayan yargısını suçlayan AKP iktidarı ile bu olur mu?

Ezberlerin peş peşe bozulduğu bir dönemdeyiz. ABD’ye rağmen Türkiye’de ve bölgede hiçbir şey yapılamaz miti artık çöp sepetini boylamış durumda!

1 Mart tezkeresinin sıkı yandaşları, PKK’ya vurulan darbelerin ardından, ABD ile yeniden gerginliğe başladığımızdan falan dem vuruyorlardı.

Washington Ankara’ya destek veriyor mu vermiyor mu? Veriyorsa neden? Sam Amca’nın Türkiye’nin masaya koyduğu hayati kozlar karşısında duvara dayanmasıyla ilgilidir. Son gelişmeleri yorumlarken her halükarda ABD’yi sempatik göstermeye çalışanlar bu kaçınılmaz gerçeği örtbas etmeye yeltenseler de kamuoyunu yanıltmaya muvaffak olamıyorlar.

PKK’nın kodları çözülemiyor mu?
Teslim olan PKK’lı teröristlerin itiraflarıyla PKK’nın kodları çözülmeye devam ediyor.

Etkin pişmanlıktan faydalanarak ‘evine dönen’ PKK itirafçıları, örgütün kodlarını ve yeni stratejilerini bildiriyor. PKK, turistik bölgede eylem yapacaklara garsonluk, cankurtaranlık dersi de veriyormuş

Ya kundaklama eğitimlerini kim ne zaman nerde veriyor acaba! Büyük şehirlerdeki kundaklama olayları karşısında AKP iktidarından ses var mı? Yok.

Tüm bu olan bitenler karşısında hala eski milletvekili PKK yöneticileri emekli milletvekili maaşı almaya devam ediyor. Başka siyasi uzantıları TBMM’de milletvekili sıfatı ile maaş almaya devam ediyorlar. Hem de zamlı. Peki ne zamana kadar?

Kahrolsun PKK demekle çözüm oluyor mu? Yandaşları, sözcüleri nerede acaba!

Ha sahi ABD’nin Kandil dağında terör örgütüne verdiği kayıp silahlar konusu ne oldu? Kimse dile getirmez oldu da!

Ya PKK’ya MOSSAD’ın verdiği istihbarat eğitimi?
Ama Türkiye cumhuriyeti cumhurbaşkanı, başbakanı, dış işleri bakanı Barzani eşkiyasını sevgi ile karşılıyorsa nedeni niçini sorgulanmayacak mı?

Günün Sözü: Ne söylenen söz, ne yapılan iş ve ne de ihanetler unutulmaz.

Prof. Dr. Nurullah Aydın
Gazi Ü. İletişim Fakültesi Radyo-Televizyon ve Sinema Bölümü Öğr. Gör.