TEHLİKENİN FARKINDA MIYIZ?

ABONE OL
18:50 - 01/10/2020 18:50
0

BEĞENDİM

ABONE OL
Kaplan
Best

Milli Eğitim Bakanı Nabi Avcı’nın, okullarda önümüzdeki öğretim yılında uygulanacak, özgür giyinme uygulaması ile ilgili incelemesi sürerken „özgürlük (!)” birçok okulda kullanılmaya başlanılmış.
Bazı liselerde öğrenciler, serbest giysilerle okula geliyorlarmış.
Hangi türden olursa olsun, okullarda türbanla derse giren öğretmen sayısı artmış. Göreve başlama aşamasındaki (stajiyer) öğretmenler “Hicret” belgeseline götürülüyorlarmış.
Bu durumla ilgili olarak öğretmenlerin, okul müdürlerinin verdikleri şikâyet dilekçeleri hakkında il ve ilçe milli eğitim müdürlüklerince hiçbir işlem yapılmıyormuş.
Eğitimsen’in Basın Yayın Yazmanı Tuğrul Culfa, “Gericilik konusunda hız kesmiyorlar. Özellikle büyükşehirlerdeki liselerde öğrenciler okula serbest giysiyle gidiyorlar. Bazı ilkokullar ve ortaokullarda da öğrenciler, öğretmenler kurulu kararıyla istediklerini giyiyorlar. Bazı yerlerde din kültürü ve ahlak bilgisi öğretmenleri öğrencilere „Cumaya gidin!” diyorlar. Öğrenciler öğleden sonra geç geldiklerinde ya da hiç gelmediklerinde yok yazılmıyorlar. Diğer çocuklar, „Biz dersteyiz, onlar niye yoklar?” diye sorsalar da yanıt alamıyorlar. Veliler; dinsizlikle suçlanmak, çocukları olumsuz etkilenecekler korkusuyla seslerini çıkaramıyorlar. Okullarda büyük bir baskı var. Önümüzdeki günlerde bu baskı, mahalle baskısı da eklenerek daha da artacak. Derslere türbanla giren öğretmen ve öğrencilerle ilgili olarak „Kıyafet yönetmeliği değişti mi? Değişmediyse aykırı tutum ve davranışları sergileyenler hakkında işlem yapılmakta mıdır?” diye dilekçe veren, şikâyet eden öğretmenler ve okul müdürleri var ama il ya da ilçe eğitim müdürlükleri bunları kapatıyorlar, hatta bu öğretmenlere soruşturma açılıyor.” demiş gazetecilere.
İstanbul’un Bağcılar İlçesi, eğitimde sistemli gericileşmenin uygulandığı ilçelerin başındaymış. Bağcılar’da, 30’dan fazla okulda öğretmenler sınıfa türbanla giriyorlarmış. Bu durum; Bahçelievler, Güngören, Zeytinburnu, Gaziosmanpaşa, Beyoğlu ve Esenler’e de sıçramış. Tüm derslere türbanla giren kız öğrencilerin bulunduğu okullar da varmış. Esenler Atatürk İlköğretim Okulu bunlardan biriymiş ve hiçbir işlem yapılmıyormuş.
Sendikanın İstanbul 1 Nolu Şube Başkanı Barış Uluocak, ‘’Bağcılar, her açıdan derin muhafazakârlaşma içinde. Türbanla girilmeyen okul yok gibi. Bağcılar ilçe milli eğitim müdürlüğü, bu konudaki şikâyetlerle ilgili işlem yapmayacağını sözlü olarak ifade etti. Stajyer öğretmenleri ” Hicret” belgeseline götürüyorlar, cuma günleri, devlet kurumlarında fiili tatil haline gelmiş.” demiş konuya ilişkin olarak.
Dikkat edilirse tümcelerimde-miş’li geçmiş ya da rivayet bileşik zamanlarını kullandım.
Çünkü; bunları ben saptamadım. Birilerinin açıklamalarından öğrendim, doğruluğunu onaylatma olanağım da yok. Yani; ben, üçüncü kişiyim burada.
Bunları sizinle paylaşmanın nedeni eğitim kurumumuzun hangi amaç için kullanıldığına bir kez daha dikkat çekmekten başka bir şey değildir.
Devleti oluşturan kurumlar içinde yansız olması zorunlu olan tek kurum; görevi, amacı ve işlevi öğrencileri, yarının büyükleri çocukları ve gençleri olumlu (pozitif) bilgiyle donatmak olan eğitim kurumudur.
Bu kurumda görev yapan öğretmenler ve yöneticiler için tarafsız olmak, olmazsa olmaz, bir koşuldur.
Ne yazık ki; amacını „dindar ve kindar” bir gençlik yetiştirmek olarak açıklayanlar, bu amaçlarına büyük adımlarla yaklaşıyorlar.
Tehlikenin, hâlâ farkında değil miyiz?
Vah bize! Vahlar bize!

Hasan Arslan
Türkçe Öğretmeni

Inal

    Bu yazı yorumlara kapatılmıştır.