TAYYİP NE ZAMAN GİDER?

ABONE OL
18:20 - 01/10/2020 18:20
0

BEĞENDİM

ABONE OL
Kaplan
Best

TAYYİP NE ZAMAN GİDER?


AKP iktidarına karşı olan herkes, Tayyip’in ne zaman gideceğini merak edip sormakta. Evet, biz de soralım: Tayyip ne zaman gider?

Öncelikle siyaseti kişiler üzerinden düşünenlerden olmadığımı söylemeliyim. AKP’nin kurduğu talancı, işbirlikçi, gerici düzenin kişilere odaklı olmadığını yıllardır süren bir sistem olduğunu belirtmek gerek. Sistem yıpranan, son kullanma tarihi gelen lideri tasfiye ederek yenisini çıkarmakta halkın önüne. Halkın bir bölümü de kişiler değiştiğinde her şeyin değişeceğini düşünmekte. Ne yazık ki bu aldatmaca, bir kısır döngü halinde yıllarca sürmekte. Birçok kişi de bu aldatmacayı önce sevinçle karşılayıp sonra, gerçek anlaşılınca, hayal kırıklığına uğramakta.

AKP’nin bugün başında olduğu sistemin temelleri 24 Ocak 1980’de atıldı. 12 Eylül darbesiyle de sistem yaşama geçirildi. Arada kısa kesintiler olsa da sistem yıllardır Türkiye’ye egemen oldu. Bu süreç içinde ABD güdümündeki bu sisteme uymayan iktidar ve muhalefet partileri tavsiye edildiler. Bu da halka siyasette yenileşme adı altında sunuldu ve yurttaşlardan destek de aldı.

Kısacası, sistem kendine uymayanı dışarıda bıraktı. Sistemi kontrol eden güç hep aynı kaldı. Kullanılan kişiler değişti. Bu nedenle siyaseti kişilere göre düşünenler hep hayal kırıklığına uğrarlar. Bu da birçok yurttaşın yılgınlığa, umutsuzluğa kapılmasına neden olmakta. Türk siyasetinin ideolojiden, bilgiden, bilimden, bilinçten, üretkenlikten, ilkeli duruştan yoksunluğunun artmasının nedeni de budur. Gittikçe lümpenlerin eline geçmekte olan siyaset organları, bu bilinçsizlik, umutsuzluk, yılgınlık bataklığına saplanan politik ortam nedeniyledir.

Tayyip, bu kokuşmuş sistemin bir aktörü. Bugün sistem, yalnızca iktidarı değil; muhalefeti de düzenliyor. Muhalefet partilerini de kendi adamlarına yönettiriyor ki, sistem tıkır tıkır işlesin.

Türkiye’nin yaşamsal konuları söz konusu olduğunda iktidarla muhalefetin işbirliği yaptığını görmekteyiz. Cumhurbaşkanlığı seçiminde hem iktidarın hem de muhalefetin adayı, aynı dünya görüşünde kişiler ve ABD güdümlü sistemin adamı. İnsanlar sandığa gidecek. Güya farklı olanı seçecek. Oysa kimi seçerse seçsin, aynı düşünceye, sisteme oy verecek. Böylece aynı partinin iki adayından biri kazanmış olacak. Yani, her durumda AKP seçimden yengi ile çıkacak.

Dünyanın her yerinde iktidarları muhalefetler yıkar. Türkiye’de böyle mi? Muhalefet, iktidarın ayakta durması için çırpınmakta. O zaman ne yapmalı? İktidarın karşıtı, ABD güdümlü sitemi yıkacak gerçek bir muhalefete gerek var. Türkiye’nin değerlerini, kaynaklarını, onurunu, insanını, Cumhuriyet’ini, aydınlanma devrimini koruyacak bir muhalefet gerekli. Kayıkçı kavgasıyla, kuru gürültüyle değil; dişe diş bir savaşımla iktidarı yıkacak, sistemi değiştirecek gerçek bir muhalefet gerekli.

CHP ve MHP liderlerinin kişiliğinde simgeleşen uyumlu(!) parti yönetimleri gitmeli. Bu partiler gerçek kimliklerine kavuşmalı. Seçmenini uyutan değil, uyandıracak parti yöneticilerine gereksinim var.

Kılıçdaroğlu ve Bahçeli yönetimleriyle partilerinin başından gitmediği sürece Tayyip ayakta kalır. Bu üçlü giderse birlikte gidecek. Danışıklı dövüşlerle halkı kandırmanın devri sona ermekte.

Muhalefet partileri yönetimlerinin iktidar yanlısı, destekçisi,  gerçek yüzleri açığa çıkmak üzere. Önümüzdeki günlerde önce muhalefet partilerinin yönetimleri gidecek, ardından desteklerini kaybetmiş Tayyip ve AKP.
                                                                                  
                                              
Adil Hacıömeroğlu

Inal

    Bu yazı yorumlara kapatılmıştır.