Tatil Sona Ererken

ABONE OL
19:06 - 01/10/2020 19:06
0

BEĞENDİM

ABONE OL
Kaplan
Best

 Tatilimi geçirdiğim, yazılarımı yazdığım bu güzel ve adı gibi yeşil “Yeşilkent” site yetmiş yıllarında zeytin ağaçları ile bezenmiş bir tarla idi. Didim’in güneydoğusunda 4 km uzaklıktadır.

Üç yüz metrekare üzerine inşa edilmiş, bahçeli evler çok zevkli yapılmış. Binaların mimarı Erdal Baylan, evlerin kapılarını yerleştirirken yönü çok dikkatli seçmiş. Her komşu diğerini istediği zaman görebiliyor, duyabiliyor. Ayrıca depreme dayanıklı olduğunu her fırsatta yapıdan anlıyanlar söylüyorlar.
İlk yıllarda balkondan baktığımızda denizi görürdük, şimdi ise palmiye ağaçlarını, çam ağaçlarını görüyoruz. Evler yeşilin bin bir çeşit tonları arasında kayboluyor.
Meyva ağaçları sıra ile meyvalarını verdi ve halâ vermeye devam ediyor. Önce kayısı, kara erik yedik, şimdi üzüm yiyoruz. Emekli olup ta uzun süre kalanlara nar yemek de kısmet olacak.
Kapılar birer birer açıldığı gibi, birer birer kapanıyor.
1 Eylül 2008’de Ramazan ayı ve barış şenlikleri başlıyor,
7 Eylül 2008’de Türkiye’de okullar açılıyor.
Didim’de arka arkaya yapılan kültürel, sanatsal ve edebiyat etkinlikleri devam ediyor.
Sitemiz özel site gibi saklı iken bir sorun değildi. Ama bu son yıllarda güzelliği, yeşilliği bakımı duyulduğu ve Didim-Altınkum plajı çok kalabalık olduğundan bizim siteye gelenler çoğaldı. Bu nedenle 15 Temmuz – 15 Ağustos arası site sakinleri sabah erken ve akşam saatlerinde denizin tadını çıkarıyoruz.
tatil-1.jpg
Şehre kanalizasyon ve arıtma tesisleri yapıldığından beri balıklarla birlikte yüzüyoruz. Karabataklar sahile Eylül ayında çok yaklaşıyorlar, insanlara alışmış gibiler.
Doğanın güzelliğine güzellik katıp koruyan iki derneğin öz verili çalışmalarından bundan önceki yazılarımda bahsetmiştim.
Her iki dernek te yeni yönetim kurullarını iki seneliğine seçti.
Seçimler oldukça demokratik bir şekilde yürütüldü. Seçimden sonra kazanan ve kaybeden yoktu, ancak yola devam eden,
doğayı korumaya kararlı olan yönetim ve denetim kurulları vardı. Site sakinleri çevre koruma bilincine sahip insanlar, siteyi dışarıdan gelenlerden korumaya devam edecekler. Sitenin yalnız huzur sitesi olmasını istemiyenler, çocuk ve torunları için koruyup doğanın güzelliğine katkıda bulunuyorlar.
tatil-c-.jpgÇevre andını bütün üyeler tekrarlıyorlar:
“Bir çevre gönüllüsü olarak Türkiye’de ve Dünya’da çevreyi koruyacağıma,
Doğal kaynaklardan yararlanırken tutumlu davranacağıma,
Doğal ve tarihi çevreye sahip çıkıp zarar verenleri uyaracağıma,
Ülkemizin ve Dünyamızın gelişmesi, güzelleştirilmesi ve kirlilikten arınması için bütün gücümle çalışacağıma,
Sağlıklı ve güvenli bir çevre için barışa hizmet edeceğime,
Çevrenin korunması için toplumca benimsenen kurallara uyacağıma,
Bu konuda herkese örnek olacağıma söz veriyorum.”
Komşu siteden güneşin batışını izlemeye giderken tarih ve denizin bir arada olduğu yer Ege’ye doyamıyorsunuz. Siteler arasındaki harabe izleri, ayağımızı her bastığımız yer kazılsa buram buram tarih yaşıyor. Yürüyüş yaparken de fantazi dünyanız boş durmuyor. Tarihi yazarak, çizerek hele hele taşlara oya gibi işleyerek kalıcı yapanlara şükranlarımızı sunuyoruz.
Bu satırları yazarken site büyük bir sessizliğe büründü. Zira komşulardan vefat eden birinin cenazesine gittiler. Kendisini yalnızlaştıran bir komşunun kızı kanserden ölmüş. Bu sitedeki güzel dayanışma köyde geçen çocukluğumu hatırlatıyor. Herhalde büyük şehirlerden buraya kaçamak yapanlar hep bu özlemle yaşıyorlar. Üzüntüler, sevinçler paylaşılırken zaman zaman ikinci bahar da yaşanıyor.
cicek1.jpgBatı Avrupa’dan Anadolu’ya gelirken eve yaklaştığımı müjdeleyen sardunyalar burada bahçelerde rengarenk gülmelerine devam ediyorlar. Hiç ara vermeden, durmadan bıkmadan çiçek açıyorlar. Sulandıkça teşekkürlerini çiçekleriyle anlatıyorlar. Bütün bitkiler iklim değişikliğine direnç gösteriyorlar. Henüz su sıkıntısı çekilmiyor, değişen eskisine nazaran ödenen kabaran su fiatları.
Bütün komşuların çiçekçiden istekleri hemen hemen aynı. Yaz aylarında çiçek açan, az su isteyen bitkilere rağbet var.
Japon gülü (Hibiskus) ön sırada gidiyor, sulandıkça çiçek açıyor. Tabiatla içli dışlı olmak ve güne taptaze çiçeklerle uyanmak. Sabah uyanınca ilk işim yeni açan çiçekleri tesbit edip, izlemek, sonra kuşların ve kedilerin suyunu vermek. Diktiğiniz bir fidanın gün be gün büyüdüğünü görmek, ağacından meyvasını koparıp yemek çok güzel bir duygu. Şeftali ağacımız ilk meyvasını veriyor.
Tertemiz havayı ciğerlerime solurken, ege rüzgârını yoğun olarak hissederken, ruhumu okşatırken sizleri, sevgili ha-ber okurlarımı daha bir müddet buradan düşüneceğim.
Hoşça kalın !
 
İlter Gözkaya-Holzhey
Emekli Öğretmen

Inal

    Bu yazı yorumlara kapatılmıştır.