0

BEĞENDİM

ABONE OL

News

0

TARİHE BİR KEZ DAHA NOT DÜŞELİM

Yazımın konusunun can alıcı tümcesini CHP Genel Başkanı Kemal KIlıçdaroğlu kurdu. “Erdoğan’a başbakanlık yolunu biz açmıştık” dedi Genel Başkan. 

Yanıt bir göz ararken iki göze kavuşan Erdoğan’dan geldi, kendisine milletvekilliği yolunu CHP ve Baykal’ın açmadığını, kendisinin cezasını çekip çıktığını ve seçilme hakkını bundan sonra elde ettiğini söyledi Asrın Liderimiz.. Hani deriz ya; dakka bir, gol bir…
Bizim Badem 12 Aralık 1997 günü Siirt’te, bir miting sırasında Ziya Gökalp’in „Asker Duası “şiirini okumuştu. Badem’in okuduğu şiirin o şiir olmadığı konusunda görüşler de var, ama; ha Ali-Veli, ha Veli-Ali…

Minareler süngüsüydü, kubbeler miğferi.  Camiler kışlası, mü’minler askeri. Bu askerlerin ordusu ona göre ilâhîydi ve dininin bekçisiydi. Şiiri  „Allahu Ekber, Allahu Ekber!” nidalarıyla sonlandırmıştı Badem. Devamında konuşmasının; Her devrin Firavun ve Nemrutları vardır. Bunun karşısına çıkacak Musa ve İbrahimler engelleri aşarak pislik dolu yolları temizleyeceklerdir.” dediği için de Diyarbakır DGM sinde, halkı din ve ırk farkı göstererek kin ve düşmanlığa açıkça tahrik suçlamasıyla yargılanmıştı. 

Sonuç ve karar: Suçu işlediği kesinleştiğinden 1 yıl hapis ve 860 000 000 TL para cezası. Siz bu para cezasından 6 sıfırı atmayı unutmayın sakın! 860 TL cik!

İyi hal indirimi yapmayı da ihmâl etmeyen mahkeme hapis cezasını 10 aya, para cezasını da 177 TL ye indirmişti.

Badem’in temyiz başvurusu reddedildi. 26 Mart günü Pınarhisar Cezaevi’ne girdi, 24 Temmuz 1999 günü çıktı.

Fazilet Partisi’nin “yenilikçi” kanadıyla 2001 yılında AKP’yi kurdu.

Parti; 2002 seçimlerinde %34 oyla iktidara geldi.  AKP’nin Genel Başkanı Badem, siyasi yasaklı olduğu için, seçilme hakkını yitirdiğinden milletvekili seçilemedi. 

Ancak; Kardeşi(!) Abdullah Gül’ün başbakanlığında kurulan hükümet yasağın kaldırılması için yasa önerisi getirdi meclise.

 Bu öneriyi Deniz Baykal destekledi. CHP’nin desteklemesini de buyurdu. 

Yasa meclisten geçti. Ancak; Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer tarafından “öznel, soyut ve kişisel” olduğu gerekçesiyle veto edildi. 

Yasa teklifi değiştirilmeden ikinci kez meclise sunuldu. 

Deniz Baykal’ın ve CHP’nin desteğiyle değiştirilmeden yeniden onaylandı.

Cumhurbaşkanına da onaylamaktan başka seçenek bırakılmadı.

Sonuç; muhtar bile seçilemeyecek olan Badem’in önündeki seçilme yasağı kalktı.

Pervari ilçesinde 3 sandık kurulunun oluşturulmadığı ve 1 sandığın kırıldığı öne sürüldü.

Siirt İli seçimlerinin iptali istemiyle Yüksek Seçim Kurulu’na başvuruda bulunuldu.

YSK bu başvuruyu kabul etti. 2 Aralık 2002’de Siirt seçimleri iptal edildi. AKP’den Mervan Gül, CHP’den Ekrem Bilek ve bağımsız Milletvekili Fadıl Akgündüz‘ün milletvekillikleri düştü.

Siirt seçimleri 9 Mart 2003 günü tekrar edildi.  Oyların %84,8’ini alan AKP, 1. Sıradan adayı Recep Tayyip Erdoğan, Öner Gülyeşil ve Öner Ergenç’i Ankara’ya gönderdi Siirt’ten. CHP mi? Havasını aldı!

Zülfü Livaneli’nin tarihe düştüğü nota göre; Türkiye’nin kaderi bir akşam Badem’in Beylerbeyi ‘ndeki evinde değişti. Çünkü; Deniz Baykal „Tayyip Erdoğan başbakan olacak! “diye tutturdu.

„Çok tehlikeli bir oyun bu!“ uyarılarına tıkamış kulaklarını.“ Göreceksiniz iki ay dayanamaz.“ demiş. Erdoğan’ın herhangi bir kişi olmadığını, bütün tarikatların birleşerek Erbakan’ın yerine seçtiği siyasetçi olduğunu, arkasında Amerika, Avrupa desteğini aldığını bir türlü anlamayan, anlamamakta direnen Deniz Baykal’ın Türkiye’nin başına getirdiği felakettir Badem.

Felaketin boyutlarını bugün bile hesaplayamıyoruz.

Deniz Baykal’ın Badem’le iş birliği bir türlü biteceğe de benzemiyor.

Beylerbeyi’nde Bademle yaptığı anlaşmaya hiç ihanet etmedi Deniz Baykal.

“Erdoğan’ın parlamentoya girmesine yol açmakla iftihar ederim.” açıklaması da onundur.

Anayasa değişikliği mecliste görüşülürken CHP’nin görüşlerini de Baykal açıklayacakmış.
Tarihe bir not da biz düşelim istedik.

Hasan Arslan