Türkiye’de bilim adamları
Onurlu Yargıtay başsavcıları
Gazeteciler
Üniversite rektörleri
Yazarlar
Sendikacılar
Terörle mücadele eden askerler
Cüzamı Türkiye’de kader olmaktan çıkaran doktor, profesör bilim kadınları
Politikacılar
Şafak sökmeden azılı katillere bile uygulanmayan yöntemlerle evleri basılıyor, özel mektupları, düğün kasetleri, makaleleri, çocuklarının oyun CD’leri bile suç delili olarak el konuluyor, Silivri toplama kampına hapsediliyorlar.
Bu aydın insanların savundukları ise:
Çağdaş Türkiye
Bağımsız Türkiye
Laik Türkiye
Hukuk devleti Türkiye
Ne ezilenin, ne ezenin olmadığı Türkiye
Yurtta ve dünyada barıştan yana Türkiye.
Bunları savunmak AKP Yönetimince suç sayılmaktadır.
Bunları savunanlar, sabaha karşı sanki her biri birer cani gibi yapılan baskınlarla derdest edilirler.
Dikta yönetimlerinde görülen Özel Yetkili Mahkemeler kanıtsız, hukuksuz tutuklamalar yapmaktalar.
Bu mahkemelerin savcısı olduğunu ilan eden kişi AKP Genel Başkanı ve Türkiye’nin Başbakanıdır.
Yasama AKP’nin elindedir.
Yürütme AKP’nin emrindedir.
Yargı Avrupa’nın reform diye alkışladığı referandumla AKP’nin hizmetine verildi.
12 Eylül darbecilerinden hesap sorulacak yalanından altı ay geçti. Ses seda yok.
Gazeteciler, yazarlar yazdıkları kitaplardan dolayı, cemaat polisince bilgisayarlarına eklenen sahte belgelerle suçlanıp tutuklandılar.
Darbe döneminden daha fazla gazeteci yazar uydurma suçlamalarla gözaltına alındı.
Hapsedildi.
Bu insanların bazıları suçlamaları bile öğrenemeden öldüler.
Bazıları, bu komplonun doktorlarınca verilen sağlam raporuna rağmen, kanserden öldüler.
Savcı bugün eleştiri yapan gazetecileri tehdit edecek kadar hukuka meydan okudu.
Türkiye’de basın özgürlüğü kalmadı.
Türkiye’de herkes dinlenme korkusunu yaşamakta.
Bilim adamları suskun.
Avrupa suskun.
AKP’nin hediyelerine mazhar olan Lagendijk bu dönemlerde suspus. Minnet duygusu demokrasiden baskın çıkıyor herhalde.
Sahi Yeşillerin eşbaşkanları gazetecilerin hapsedilmesini, susturulmasını da mı reform olarak alkışlıyorlar.
AKP hayranı Cem Özdemir’den ses çıkmadığına göre, olanları onaylıyorlar olmalı.
Sol Parti, PKK sempatizanı adaylarınca önemsiz telkini mi aldılar ki, sessizler.
Ya SPD niçin sessiz kalıyor?
Başbakan Erdoğan’ı evinde ağırlayan Schröder, bir SPD’li olarak mı, yoksa gaz firmasının komisyoncusu olarak mı ağırladı?
Berlin, eski başbakanları gibi mi düşünüyorlar?
Liberaller zaten kendilerinden başkalarını demokrat saymazlar. Kendilerini seçkin ve elit olarak kabul ederler.
Artık işlerine gelince bağırıp çağıran, işlerine gelince üç maymunları oynayan Avrupalı demokratlar sessiz kalmamalı.
Çünkü bizde bir Atasözü var:
Sükût ikrardan gelir!
Yıldız AKALIN
ALMANYA
13 saat önceALMANYA
13 saat önceALMANYA
14 saat önceALMANYA
14 saat önceALMANYA
15 saat önceABD
16 saat önceALMANYA
16 saat önce