0

BEĞENDİM

ABONE OL

News

0

SÜRÜLERİ KOYUN OLUR, MÜHÜRSÜZ OYUN OLUR

Anadolu topraklarıdır buralar. Küçük baş hayvancılıkta koyunculuk ilk sırada gelir her ne kadar son günlerde süt için keçi besleme modası başlasa da koyun sayısı her zaman keçi sayısını geçmiştir.

Birde insan yapısı vardır kendine has. Gözü ile görmediğine inanmaz. Çaldılar dersin, ülke battı dersin fakat o başka TV kanallarını seyrediyor ise anlatamazsın. Mahallede araba sayısı artmıştır, kalkındık der arabası varmış gibi. Ülke borcu son 15 senede üç katlandı dersin, öderiz der sakince. Kredi çekenlerin icra dosyaları milyonu buldu dersin, krediden uzak durmak lazım der. Sandıktan mühürsüz oy çıkar, ona da ses etmez ülkem insanı. Verelim birkaç örnek memleketimden.

“Haydi Kızlar Okula” kampanyasını eleştiren ve kızların okula gönderilmesinin uygun olmadığını belirten Gaziantep’te imam hatip lisesinde öğretmenlik yapan M. C.   Camide verdiği vaazda, “Okula giden kızların baldır-bacak açarak erkek öğretmenleri tahrik ettiklerini” ve “kızların okula gönderilmesi ile fahişe olmaya teşvik edildiklerini” söylemişti geçtiğimiz yıllarda.

Ak Parti Bingöl Belediye Başkanı Yücel Barakazi’nin “Belediye başkan vekilliği ve belediye başkan yardımcılığına bayanları getirmeyi düşünmüyoruz, toplum bunu hazmetmez, Din ’en ve Örf ’en bu uygun olmaz “dediğini de duymuşsunuzdur geçmişte.

Bayan vekil ile seçim çalışmalarında kampa girmek caiz. Fakat seçim bitti mi belediyede yönetim kadrolarına bayan getirmek dinen uygun olmaz he mi?

Televizyon ekranına çıkıp, erkeklerle canlı yayında çatır çatır tartışan baş örtülü kadın görüntüsü dinen ve örfen ne kadar uygundur hiç düşündünüz mü? Elin karısını kızını otobüslerle meydanlara taşıyıp miting yapmak dine uygun mudur bir fikrinizi alsak. Kadınlar siyasi obje olarak hiçbir ülkede bu kadar hoyrat kullanılmadı.

Ekonomik sıkıntıların, çoğu ahlak kurallarını zorladığı günlerden geçiyoruz. Ya herkese eşit haklar tanıyın ya da çekin gidin memleketten. Baş örtüsü diyerek 15 sene siyaset yapanların, şimdide yeni dini söylemlerle ülkeyi yönetemeyecekleri ortadadır. Ülkenin 15 senesini cemaatlere peşkeş çekenlerin, ekonomi üstüne, işsizlik üstüne, hukuksuzluk üstüne yeni çözümler bulmak yerine, gerekirse idam referanduma gitmeli demeleri işin bittiğini gösterir.

Ben bu yazıyı kaleme alırken, İstanbul’da 2003 yılında meydana gelen bombalı terör saldırısına karıştığı belirlenen zanlı, Çankırı’da vekil imamlık yaparken yakalandı. Kısacası terörist dindaş, terörist yandaş olmaz. Yandaşı bozuk olanın kendisi de bozuktur. İnsanların güzel ahlaklısını seçmeyi öğrendiğinizde, mesele kalmayacaktır ülke yönetiminde!

Ender Özerdem