SUÇLULAR VE GÜÇLÜLER

ABONE OL
18:15 - 01/10/2020 18:15
0

BEĞENDİM

ABONE OL
Kaplan
Best

SUÇLULAR VE GÜÇLÜLER

Başlık; 24 – 31 Ocak 2015 tarihleri arasında kalan haftaya bu yıl verilen addır.
Um-ag verdi bu adı bu yıl bu haftaya.
24 Ocak 1993 Uğur Mumcu’nun, 31 Ocak 1990 Muammer Aksoy’un kalleş pusularda aramızdan alındıkları katliam günleridirler.
Bu haftanın adı “ADALET VE DEMOKRASİ HAFTASI”dır. Bu yıl, bu haftanın 22. sini yaşıyoruz.

ADALET VE DEMOKRASİ 22

SUÇLULAR VE GÜÇLÜLER

Suçlu kim?
Güçlü kim?
Soruların yanıtlarını bildiğinizi biliyorum. Suçluyu da, güçlüyü de tanıdığınızdan damla kadar kuşkum yok!
Ben; yıllardır, konuları, olayları, nedenleri, sonuçları dialektik bir anlayışla değerlendiriyorum.
Nedir dialektik?
Dialektik; karşıtlıkları kullanarak gerçekleştirilen akıl yürütme biçimidir.
Değişimin ve hareketin sürekliliği düşüncesi bu aşamada diyalektiktir. Bugünün yarına çıkacağının, yarının bugünü yıkacağının ve bunun akıp giden bir süreç olduğunun bilincinde olmaktır.
Bir fikirden ya da ilkeden içerdiği olumlu ve olumsuz bütün düşünceleri çıkarma yöntemidir diyalektik. Duyulur ve görülür olandan, somut kavramlardan,  nesnelerin fikirlerine ulaşma ve giderek bu nesnelerin ve bilgilerin değişmez ilkelerini ya da yasalarını bulgulama anlayışıdır.
Oluş ve değişim kavramları, diyalektik anlayışın temel kavramlarıdırlar.
Diyalektik; nedenin ve sonucun çelişki kavramıyla ve dolayısıyla karşıtlık kavramıyla bağlantılı olarak açıklanmasıdır.
Sözün özü; diyalektik,  dış dünyada ve insan düşüncesindeki hareketin genel yasalarını inceleyen bilimdir.
Buraya nereden mi geldim?
Birbirinin karşıtı olan “iktidar” ve “muhalefet”ten.
İnanıyorum ki; “suçlu”  ve “güçlü” o kavramların arasındadırlar.
Başka yerde aramak zaman yitirmekten öte bir şey değildir.
Doğru soru şudur: “Neden güçlüdürler?” – “Neden suçludurlar?”
İktidara sahip olanlar; “şahsi menfaatlerini müstevlîlerin siyasî menfaatleri”yle tevhid edenler midirler?
Muhalhette olanlar;  “gaflet, dalâlet ve hıyanet” içinde midirler?
Bu cinayetlerin nedenleri ve sonuçları, bu soruların yanıtları dialektik mantıkla araştırıldığında “suçlu” ve “güçlü” ye ulaşılacaktır.
Suçlu; “Karşımızda sağlam bir duvar var. Oradan bir tuğla çekersek yıkarız o duvarı. Duvarı yıkarız ama; biz de altında kalırız.” diyendir.
Suçlu; “Yetkim vardı ama; haberim yoktu.” diyendir.
Suçlu; “Devlet isterse katilleri bulur.” diyendir.
Güçlü; lanet olası 24 Ocak 1993 tarihinden bu yana kale gibi duran o “Anıt Kadın” ve onların bugün birer kırmızı karanfil olan iki çocuklarıdırlar.
Güçlü; Güldal’dır, Özgür’dür, Özge’dir.
Güçlüler; bu yurt ve yurdum insanı için hain pusularda, ağzı salyalı karayobaz katillere canlarını veren kahramanlardır.
Bizim için vuruldular ey halkım! Unutma onları!
Unutma! Unutturma!

Hasan Arslan

Inal

    Bu yazı yorumlara kapatılmıştır.