ŞU KARŞI YAYLADA RANT KATAR KATAR

ABONE OL
11:32 - 23/10/2020 11:32
0

BEĞENDİM

ABONE OL
Kaplan
Best

AKP’nin yolun sonuna geldiğini kendileri de anlayınca, korku dağları sarmaya başladı…

AKP’nin tetikçilerinden Cem Küçük, Mehmet Metiner ve Latif Şimşek’le yandaş bir TV kanalında; ‘’Erdoğan kaybederse hepimizi tutuklarlar!’’ Dışavurumundan rahatsız olan Mehmet Metiner: ‘’Korkutma bizi, zaten korkağız!’’ Diyerek konuyu kapatmak istiyordu.

Gerçekten de iktidar, zamanın gittikçe kendi aleyhlerine geliştiğini gördüklerinden, gündemi değiştirmek için ne gerekiyorsa- kendi akıllarınca- yapıyorlar.

Bir haftadır, yazıp yazıp değiştirmek zorunda kaldığım yazıları okudukça aklım karıştı.

Bir siyasetçinin: ‘’Tank-Palet Fabrikasını satmak yurtseverlik değildir!’’ Demesiyle yeni bir kısır döngü başlıyor derken, Filtresiz Fabrika Bacalarına devam oyu veren MHP ve AKP milletvekillerinin aferin beklerken, saraydan suratlarına yedikleri şamarla apışıp kalmalarına acımıştım.

Ulu emre itaat etmişlerdi halbuki….

Sarayın ümmeti, olanı biteni anlamaya çalışırken, Katar Emirinin validesinin arsalar almasıyla başlayan Yağma Hasan’ın Böreğine dönüşen Kanal İstanbul artık ‘’Şu karşı yaylada Rant Katar Katar’a’’ dönüştü.

Toplumun her kesimi politikacısından tutun, bilim adamları, işçisi- işsizi, geçmişte olduğu gibi yorumlarla, nutuklarla kimi lehte, kimi aleyhte her kafadan bir ses gelmeye başladı.

Gülsem mi, ağlasam mı, yoksa sinirden saçlarımı mı yolsam? Diye düşünürken gülmeye başladım.

Aslında ben kendime gülüyordum.

Daha doğrusu, siyaset erbabının, medyanın muhalif yazarların ve bendenizin AKP’nin defalarca bir ABD ve AB Projesi olduğunu yazmamıza rağmen AKP’nin ve görevlendirilmiş Reizinin zikzaklarını ciddiye almamıza gülüyordum.

 

AKP Genel Başkanı, bir seçim arifesinde Öcalan ve Kandil’in desteğini alabilmek için:

‘’Milliyetçiliği ayaklar altına aldım!’’ Diyerek Bahçeli’nin bile sinirlerini bozacağını beklerken, tüm kamu binalarında Türkiye Cumhuriyeti’nin simgesi olan T.C. amblemini de yasaklamıştı…

Gözler, Bahçeli’nin Allahüekber Dağlarından bile duyulacak narasını boşuna bekledi.

MHP çiftliğindeki tavuklara otoritesini göstermek için gak guk diye gurklayarak dolandı dolandı, donmuş gibi kalakaldı.

 

İçlerinden birkaçı kurt selamını çakarak: ‘’Vur de vuralım-Öl de ölelim!’’ Diye haykırdılarsa da;

Bahçeli, geçmişe süngeri çoktan çekmişti.

 

Allahüekber Dağlarında Kurt Uluması ile tarihe geçen Enginyurt’u, sol yanına alarak birlikte:

 

‘’Reisin askerleriyiz!’’ Diye haykırdılar…

Kurtuluş Savaşını padişaha ihanet sayan görüşten, Cumhuriyet’e, üstelik Laik Cumhuriyet’e bağlılık beklentisi acı mı, komik mi? Siz karar verin.

Lozan’ı hezimet sayan, 6. Filoyu Kıble sayan inanış Montrö’ye niçin önem versin.

Montrö Antlaşmasının önemini İlker Başbuğ kim oluyor ki bilsin?

Boşuna mı Ergenekon, Balyoz, Casusluk davalarında Mustafa Kemal’in askerlerini sürüm sürüm süründürdüler?

NATO Komutanına babasının hayrına mı Karadeniz’i boş bırakmayın çağrısı yapmıştı?

‘’Ben Gürcü’yüm, eşim Arap’’ diyenin: ‘’Türküm, doğruyum… andını yasakladığına kafa yormak saflık olmaz mı?

Yeryüzündeki üç sarayına, birde havada uçan sarayını hediye eden Katar Emirine borçlu mu kalacaktı.

Tank Palet Fabrikasını Etem Sancak’a öneren, Emiri razı eden, Talip Öztürk’ü (Deli Karadenizli) ortak ettiren kendisiyken cümle alem figüranlarla uğraşmadı mı?

Fabrika için elli milyon dolar ne ola ki!

Katar Emirine borçlu kalmak şanına yakışmazdı.

Uçağın hatırına Tank Palet olsun, annesine kelepirden arsaların sözü mü olur?

Olurda, Laik Cumhuriyeti yıkamadan ecel yerine kaderde hesap verme günü gelirse:

Uçan saraya biner, Katar’da servetime kavuşur, yine de

İtibardan tasarruf etmem!

Yıldız AKALIN

Inal

    En az 10 karakter gerekli
    Gönderdiğiniz yorum moderasyon ekibi tarafından incelendikten sonra yayınlanacaktır.