SPORDA ZİRVEDEN TABANA VURMAK

ABONE OL
11:54 - 23/10/2020 11:54
0

BEĞENDİM

ABONE OL
Kaplan
Best

Performans Sporunda İnsan Organizmasının Sınırları ve Tabana Vurmak!

Günlerden 22 Ağustos Pazar sabahıydı kahvaltımı yaptıktan sonra, çok güzel bir günün başlanğıcını müjdeliyen güneşin pırıltılarını hissederek evimin terasında oturuyorum; Bir yandan kahvemi yudumlarken bir yandan da gazetelere göz atıyorum. Bu arada da bir süredir ara verdiğim www.ha-ber.com gazetemize bu hafta itibarı ile nasıl bir yazı yazacağımı da düşünürken Frankfurter Algemeine’nin spor sayfasındaki bir haber düşüncelerime takıldı ve beni son derece etkiledi! Bu haberi birazda farklılaştırarak değerli okuyucularımla paylaşmak istiyorum!

Gazetedeki başlık aynen şöyleydi önce ‘Zirveden Cehennem Çukuruna’ Yazı Almanların Efsane Bisikletçisi Jan ULLRİCH ile ilgiliydi ; ‘Gökyüzünden Cehenneme’ evet yanlış duymadınız 1997 yılında hiç bir Alman sporcunun (Bisikletçinin) başaramadığı bir başarıya imza atan Jan Ullrich o gencecik yaşında Fransa Bisiklet Turunu Kazanarak gerçekten tarihe adını yazdırdı. Ancak Jan şu günlerde adeta toplumdan soyutlanmış bir şekilde İsviçrede Hasta Adam olarak yaşam mücadelesi vermekte.

Jan Ullrichin’in suçu Doping kullanmaktı. Dogu almanyada dünyaya gelen ve alkolik bir babanın oglu olan Jan özelliklede iki Almanyanın birleşmesinden sonra yeteneklerinin ön plana çıkması sonucunda Bisiklet sporunda adeta bir sembol olma yolunda hızla ilerliyordu. Almanyada yılın sporcusu ve ardından Olimpiyatlarda Altın madalyayı alan bu sporcu maalesef Doping kullanımı yüzünden yıllarca süren mücadeleden yenik çıktı ve belkide dönüsü olmayan bir çıkmaz sokağa girmiş oldu.

Bu hikâye bana adeta bizim ünlü atlet kızımız ‘Süreyya Ayhan’nı anımsattı. Bu iki sporcu (Jan ve Süreyya) belkide bir örnek; ancak bunlara benzer onlarca örnek gösterilebilir.

Başarılı olduklarında bütün otoriteleri peşinden koşturan, kendileri ile röportaj yapabilmek için milyonları vermeye göze alan medya, şampiyonalar katılmak için hazırlık dönemlerinde özel çalıştırıcı özel masör ve özel yerlede lüks olanaklar içerisinde hazırlanmalarına sonsuz olanakları esirgemeden veren Devlet varken! Yaşadıkları kötü bir deneyim sonucunda adeta kendi başlarına bırakılan bu ve benzeri sporculara buradan seslenmek istiyorum.

Hani hep deriz ya başarılı atletleri başarılı yapan bazı önemli unsurlar vardır diye bunların başında kuşkusuz Fizyolojik ve Psikolojik paramatreler önemli rol oynar; burada hiç kuşkusuz yetenek önemli bir parametredir ve hemen bunun ardından yeteneklerini geliştirebilmelerine hizmet eden antrenörleri ve kendi arzu ve istekleri yani çaba ve çalışma istekleri gelir! Peki, bu atletler neden bununla yetinmezler de dışarıdan yabancı bir maddeyi de alarak adil ve etik olmayan bir biçimde yarışma arzusu ve kurgusu içerisine girerler! Buda (altını çizerek söylüyorum) sporcuların yeteri kadar Psikolojik destek alamamalarından kaynaklanmaktadır.

Bu durum kim bilir belkide çok zeki olan antrenörlerinin baskısı sonucundamı, yoksa dahada ünlü olabilmenin psikolojik etkisindenmi, yoksa medikal şirketlerinin rol almalarındanmı? Daha çok etkilenmişlerdir? Ban kalırsa bu soruların tümünün cevabı bu olayları yaşıyan o sporcularda hala saklıdır ve öyle sanıyorum ki! Bu insanlar bir takım arzuları uğruna tüm bu gerçekleri gizlemektedirler ve bu gerçeği söylemektende korkuyorlar. En büyük eksiklerinin bu olduğunu düşündüğüm bu sporcuların ortak yönleride bu sanırım.

Tüm bu eğilim içerisindeki sporculara verebilecegim en güzel öğüt; Kesinlikle Dopingten uzak durun ve kendi yeteneklerinize güvenin, adil ortamda yarışmalar yapın ve herşeye rağmen doğruyu söyleyin.

Bu arada yazmadığım dönemler içerisinde spora ilişkin oldukça önemli olaylar yaşadık. Avrupa Atletizm Şampiyonasında 100 metre engelli yarışında rakiplerini geride bırakarak Avrupa Şampiyonu olan Nevin Yanıt’ı buradan bir kez daha kutlamak istiyorum, çünkü Nevin Yanıt’ın hangi koşullar içerisinde bu başarıya ulaştığını yakından bilen biri olarak kutluyorum. Bir defasında öğrenimine devam ettiği okulunda antrenmanları nedeniyle derslere devamsızlığı yüzünden sınıfta bırakıldığını duyduğumda çok üzülmüştüm. Nevinin bu başarısı kuşkusuz sadece ona ait değildir, burada hem Antrenörünü, hem kulübünü ve hemde ilinde ona destek veren Spor il müdürünü de kutlamak isterim. Çünkü başarı ancak kollektif çalışmaların sonucunda gelir ve anlam kazanır. Şayet hocasının bu arzu isteği desteği ve onu destekleyen spor otoriteleri olmasaydı başarılı olması biraz zor olurdu kanısındayım.

Bir başka konu 2010-2011 futbol sezonu; geride bıraktığımız bir dünya şampiyonasından sonra yeniden başladı. Bu başlangıç hem ülkemizde ve hemde yaşadığımız bu ülkedede Almanyada da start aldı ve daha ilk haftalardan itibaren oldukça sürprizlere gebe bir sezona başladığımızı, ancak her ne olursa olsun çalışanın emek sarfedenin kazanmasını istiyoryor buradan tüm sporculara başarılar diliyorum.

Bir mutlu haberide Cimnastik sporundan paylaşmak istiyorum sizlerle, İzmirli Milli Cimnastikçimiz Ferhat Arıcan bu günlerde Singapurda devam eden 1. Dünya Gençlik Oyunlarında Atlama Masasında 15.650 puanla Dünya 2. Olmuştur, birinciliği çok az bir farkla kaçırmanın üzüntüsünü yaşıyan Ferhata buradan daha nice başarılar diliyorum.

Evet değerli Ha-ber.com okurlarım yeni bir sezona başlamanın mutluluğu ile herkesi yeniden sevgiyle selamlıyor ve saygılarımı sunuyorum.

Başarı dolu bir yıl dileklerimle sevgiyle kalın!

Inal

    En az 10 karakter gerekli
    Gönderdiğiniz yorum moderasyon ekibi tarafından incelendikten sonra yayınlanacaktır.