SPOR VE AHLAK

ABONE OL
18:05 - 01/10/2020 18:05
0

BEĞENDİM

ABONE OL
Kaplan
Best

SPOR VE AHLAK

Spor, bir ölçüde fiziksel güç ve beceri gerektiren yarışmalı, eğlenceli etkinlikleri kapsar.
Spor yarışmaları, savaşlara bir alternatif olarak amaçlanmıştır.
 
Bir bölgede, giderek, daha da genişleyerek ülke içinde hem eğlence hem de barışçıl bir yarışmayla insanlar birbirlerine yaklaşır, birbirlerini tanırlar.

Ülkeler çeşitli spor dallarında kurallar çerçevesinde yarışmalarla ilişkilerini geliştirerek ülkeler arası yakınlaşmayı, dostluğu pekiştirirler.

Kazananın ödüllendirilmesi, kavganın değil, yarışın kazanılmasını kabul ve onayıdır.
Ödül, kazanmanın karşılığı olduğunu, yenilenin bir yarışmayı kaybettiğini kabul etmesiyle içtenlikle (incelikli, saygılı görgülü ve kibar) centilmenliği gerektirir.
 
SPOR’ un açılımı;
S: Sistem
P: Prensip
O: Organizasyon
R: Rekor

Görüldüğü gibi sonuç, yani; yenme-yenilme-beraberlik en sonuncu ilkedir.
 
Bazı ülkelerde Spor’u siyasetin ve iktidarların çıkarları doğrultusunda kullanmaları sonucu toplumları birbirlerinden uzaklaştırma, birbirleriyle kavgalı duruma düşürülmüştür.

Ülkemizde spor amacından dan saptırılmış, adeta bir kavga, bir savaş kimliğine dönüştürülmüştür.

Bu sonuç bazı sporcuların, spor adamlarının, yöneticilerin kendi içsel dürtülerinin aracı olarak kullanmak istemelerinden kaynaklanmıştır.

Toplumlarda kültür erozyonu ile birlikte her alanda ilkellik, görgüsüzlük ve çürümüşlük spor dallarında da oluşmuştur.

Yöneticilerin, sporcuların tarikatların güdümüne girdiklerinde ötekileştirme süreci başlatılmış bu süreçten siyasette çıkar yaratma yolunu seçmiştir.
Bu ayrışma ve çürüme daha çok futbolda giderek basketbol gibi seyircisi çok dallarda öne çıkarılmıştır.
 
Seul Olimpiyatlarında başlayan cemaat baskılarıyla teknik heyetten çok cemaat temsilcisi bir futbolcunun Ulusal Takımı bile belirleme başlaması AKP döneminde neredeyse tavan yaptı.

Daha sonra defalarca Galatasaray ve Ulusal Takım teknik direktörlüğüne getirilen Fatih Terim gibi sporu sadece kazanmak için her yolu mubah sayan birinin kontrolüne verilmesi ile futbolda hem başarı hem de barış ortamı ortadan kaldırıldı.

Tekrardan GS takımının yönetimine getirilmesine ilk olumsuz tepkiler GS taraftarlarından gelmesi spor adına olumlu bir tavırdır.

Keşke bütün takım taraftarları böylesi durumda aynı tepkiyi gösterebilirlerse spor adına kazançtır…

İktidarlara kişisel çıkarları için sporu ve sporcuyu biat ettirmeye çalışanlar, ulusal değeri olan marşlara tavır alanlara da karşı koyanlar çoğaldıkça spor gerçek anlamını bulur.
Bunun sonucunda toplumsal ve uluslararası barışa önemli bir katkı yapar.
 
Bir Ulusal karşılaşmada bir oyuncumuza, rakip takımın oyuncusunun forma numarasını göstererek sakatlamasını işaret etmesi günlerce tartışılmıştı.

Fatih Terim, cezalandırılacağı yerde ödüllendirilerek, teknik direktörlük dalında dünya da en fazla para kazanan kişi olmasının Türkiye’de sporun geldiği seviyeyi gösterir.

Hele bir ulusal takım teknik direktörü olarak, damatlarının rakibi bir lokantayı basma kabadayılığı bile bir skandal yaratmasından kısa süre sonra GS gibi köklü bir takımın başına getirilmesi sadece GS için değil, Türk Sporu için utanılacak bir durumdur.
Tavır koyan tüm GS taraftarlarını kutlamak gerekir…

Spor bir ahlak niteliği kazandırma aracı olduğu için sporcunun ve sporu yürütenlerinde ahlaklı olmalarını gerektirir.

Mustafa Kemal Atatürk boşuna ”Ben sporcunun ahlaklısını severim dememiştir.

Yıldız AKALIN
 

Inal

    Bu yazı yorumlara kapatılmıştır.