SOYUNA…

ABONE OL
18:47 - 01/10/2020 18:47
0

BEĞENDİM

ABONE OL
Kaplan
Best

“Başbakanın “boya bakma, soya bak soya” özlü sözünden sonra Sayın Kemal Kılıçdaroğlu’nun annesinin Ermeni kökenli olduğu üzerine açıklamalar yapılmıştır. Anne tarafı Batum göçmeni Gürcü Yahudi’si ve baba tarafı cumhuriyet öncesi Potamya olarak bilinen Güneysu ilçesinden Rum kökenli olan başbakanın soyu ve diğer yurttaşlarımızın soyu, bu ülkede yaşayan hiç kimse için önemli değildir; bu özellik Anadolu’nun zenginliğidir. CHP İzmir Milletvekili Canan Arıtman, “Abdullah Gül’ün annesi Ermeni kökenlidir” dediğinde kıyameti koparanların bugünkü tutumunu nasıl yorumlamak gerekir? Çıkarlarına uygun olduğu zaman “hepimiz Ermeniyiz” sloganı atanlar, oy avcılığı yaparken “bunun annesi Ermeni” demektedirler. Kişinin kimden olduğu ya da kimden doğduğu, kökenleri önemli değildir; önemli olan kişinin ne olduğudur. Soy denilince, kişinin soyu değil, soylu davranışı esas alınmalıdır.”

Yukarıdaki satırlar 23 Ağustos 2010 tarihli İlk Kurşun Gazetesi’nde yayınlanan “Hayır” adlı yazımızdan alınmıştır. 15 Ekim 2013 tarihinde Hürriyet Gazetesi’ndeki söyleşide Yeni CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu; “Peygamberimiz Hazreti Muhammed’in soyundan geliyor mensubu olduğumuz aile. Ancak biz bunu siyasette kullanmıyoruz. ‘Seyyid’ soyuyuz yani” demiştir. Söyleşide Kemal Kılıçdaroğlu’nun hayatının en özel anlarından biri olan Umre ziyaretinde, ihramını giyerek Hacerül Esved’e yüz sürdüğünü ve dokunduğunu da öğreniyoruz. Zaten peygamber soyundan gelen birine de bu yakışırdı.

Yeni CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu, bu söyleşide PKK terör örgütünün siyasi gücü BDP eş başkanı Selahattin Demirtaş için şunları söylemektedir: “kendi partisinin yapısı içinde ve kendi görüşlerini seslendiren demokrat, zaman zaman hoşgörülü bir lider olarak görüyorum. Toplumsal barış konusunda iyi niyetli katkı vermek istiyor siyasete.” Yine bu söyleşide söz Dersim adına getiriliyor ve Kılıçdaroğlu’nun söyledikleri şöyle; “Tuncelililer kendilerini Dersimli olarak tanımladıkları için isim değişikliğinin hiçbir sakıncası yok. Tunceli Dersim olursa, olur yani. Keşke bunun için referandum yapılsa, ben o referanduma katılsam, Dersim olmasını isterim, bir sakıncası yok.”

Sorosçuların TESEV’inin kurucu üyesi olan yeni CHP Genel Başkanı’nın bu ibretlik söyleşisi, emperyalizmin ülkemizdeki gölgesidir. Yeni CHP Genel Başkanı, 11 Temmuz 2013 tarihinde Almanya’nın Frankfurter Allgemeine Zeitung gazetesine verdiği demeçte de “CHP ırkçı-şovendi ama artık öyle değil” demişti. Yani Atatürk ve İnönü ırkçı-şovendi. Ancak 28 Eylül 2013 tarihinde Lüleburgaz Tarım mitinginde “Mustafa Kemal’in askeriyiz” diyerek, her zamanki çelişkilerine bir yenisini daha ekledi yeni CHP genel başkanı…

Atatürk’ün kurduğu CHP, yeni CHP olunca, Altıok akıllarda değil, sadece parti bayrağında görülmektedir şimdilik. Devrimler için, tam bağımsızlık için, emperyalizm karşıtlığı için, cumhuriyet için, laiklik için, halk için değil, din için, etnik kimlik için, soy-sop için mücadele dönemi başlamıştır yeni CHP’de. Kim peygamber soyundan geliyor, kim daha çok Müslüman, kimin soyu Kürt, Ermeni, Yahudi, kim Alevi, kim Kürtçü… Artık yeni CHP, Atatürk ilke ve devrimlerinin koruyucusu olmaktan çıkmış ve emperyalizme şirin gözükmek istemektedir.

Peygamber soyundan geliyorum diyerek, bir takım kişi ve tarikatlara şirin gözükmek isteyenlerin ve CHP’nin ilkeleriyle uyuşmayan ilkesizlerin CHP’de yerleri yoktur. Yeni CHP yöneticileri, adı her türlü şaibenin ortasında bulunan, Fettullah Gülen’in dostu Mustafa Sarıgül’ü medyanın desteğiyle İstanbul Anakent Belediye Başkan adayı yapmaya çalışmaktadırlar. 28 Eylül 2008 tarihinde Zaman Gazetesi’ne verdiği röportajda CHP Genel Başkanı Deniz Baykal’ın devlet içindeki illegal yapılanmanın adamı olduğunu öne süren ve 14 Ocak 2009 tarihinde TRT televizyonunda Tuncay Güney’in Cumhuriyet Halk Partisi için ‘Cesur Hırsızlar Partisi’ tanımlaması yapması karşısında sessizliğini koruyan Fikri Sağlar’ın Mersin Anakent Belediye Başkan adaylığına soyunması, hangi ilkeyle bağdaşmaktadır?

Bu eleştirileri, parti eleştiriliyormuş gibi algılamak yanlıştır. Sadece partiyi ilkelerinden ve savunduğu fikirlerden uzaklaştıranlar eleştirilmektedir ki, bunu da Atatürk ilke ve devrimlerine yürekten bağlı her partili yapmak zorundadır.

Cumhuriyet Halk Partisi, Kemalist Devrimlere sahip çıkan, altı oku benimseyen, emperyalizm karşıtı, tam bağımsızlıkçı, laik ve devrimci kadrolar ve söylemlerle zafere ulaşacaktır. Yanlış kişiler ve söylemlerle umut olmaktan çıkacağı gibi, zafere ulaşmak bir yana, AKP’nin ekmeğine yağ sürecektir. Kişilerin soylu davranış ve sözlerine bakarak, CHP’ye ve Türkiye’ye sahip çıkmak isteyen yurtseverlerin, Atatürkçülerin en kısa sürede gereğini yapmalarının zamanıdır…

Suay Karaman
Tüm Öğretim Elemanları Derneği (TÜMÖD) Genel Sekreteri

Inal

    Bu yazı yorumlara kapatılmıştır.