SOYKIRIMI ÍDDÍALARI VE TÜRKÍYE HÜKÜMETLERÍNÍN POLÍTÍKALARI

ABONE OL
11:51 - 23/10/2020 11:51
0

BEĞENDİM

ABONE OL
Kaplan
Best

SOYKIRIMI ÍDDÍALARI VE TÜRKÍYE HÜKÜMETLERÍNÍN POLÍTÍKALARI

Alman Parlamentosu ve daha önce Avrupa Parlamentosunun aldıkları “soykırım” kararı gerekçelerinde, “Türkiye’nin tarihiyle yüzleşmesi gerektiği” görüşünü vurguluyorlar. Bu görüş bir gerçeğin altını çiziyor. Türkiye gerçekten de 1915 tehcir olayını ve bunu gerektiren nedenleri, kendi kamuoyuyla gereğince paylaşmadığı gibi, Dünya kamuoyuna da elindeki kaynak ve belgeler ışığında açıklamadı. Hatta on yıllarca bu konuda suskun kalındı. Geçmişten günümüze hükümetlerin bu politikaları, 1915 sözde soykırım olayının, göz-ardı etmek istendiği kanısını beraberinde getirdi.

Oysa Türkiye hükümetleri elindeki sayısız arşiv kaynak ve belgeleriyle, hatta bu konuyla doğrudan ilgisi bulunan Rusya, İngiltere, Fransa, Almanya gibi ülkelerin kaynaklarıyla, soykırım iddialarının asılsız ve gerçek dışı olduğunu kanıtlayabilecek durumdaydı.. Bu politika en geç Ermeni Terör örgütü ASALA tarafından 1970 -1980`li yıllarda Türk diplomatlarına yapılan onlarca suikast bağlamında yapılabilirdi. Doğrusu bunun neden yapılmadığını akıl yoluyla açıklamakta ben zorlanıyorum. Bu konuda bilimsel ve siyasi çalışma yapan saygın kişilere bile destek verilmedi. Bir çok değerli araştırmasıyla, Ermeni Diasporasının gerçekleri nasıl çarpıttığını, kanıtlarıyla ortaya koyan bilim insanımız  Prof. Dr. Türkkaya Atatöv`e sahip çıkılmadığını kendisinden dinledim. Belgesel araştırmalarıyla konuya ışık tutan eski diplomatımız Bilal Şimşir ve eski ABD Büyükelçimiz ve Milletvekili Şükrü Elekdağ’ın da gerekli desteği gördüğünü sanmıyorum. Rusya ve Sovyetler Birliği arşivlerini, yıllar süren çalışmalarıyla inceleyerek, soykırım iddialarının nedenli gerçek dışı olduğunu ortaya koyan bilim insanımız Dr. Mehmet Perinçek, aynı kaynaklar üzerinde derinlemesine çalışmaları ve yayınları olan Azerbaycanlı bilim insanı Prof. Dr.  Musa Qasımlı araştırmalarının, hükümetler tarafından  gereğince dikkate alınmadığını biliyorum. Bunlar hükümetlerin değerlendirmedikleri yalnızca önemli bir kaç örnek.

BU VURDUM DUYMAZ POLİTİKALAR ARTIK DEĞİŞMELİDİR
Ekim 2010 tarihinden sonra Almanya’nın en çok izlenen TV kanallarında sırayla, ARD, Phönix, NDR ve 3 Sat` tarafından, 1915 olaylarını “Ageth” ismiyle “soykırım“ olarak anlatan sözde “belgesel“ yayınlandı. Bu yayında tanınmış sanatçılar, kendilerini 1915 tehcir olayını yaşamışların yerine koyarak, tamamen tek taraflı ve yanlışlara dayalı bir yayın yaptılar. İlk yayını yapan ARD genel müdürüne, benimde aralarında bulunduğum yüzlerce kişiden protesto yazıları gitti.

Bunun bizim için çok önemli bir uyarı olduğunu belirterek, bu konuda TBMM`inde duyarlı bazı milletvekillerine ve Türkiye Berlin Büyükelçimize yazdığım mektupta,  harekete geçilmesini önerdim. Berlin Büyükelçimizi sayın Ahmet Acet’e, Almanya, hatta mümkünse  Fransa ve  İngiltere arşivleri taranarak doktora çalışmalarının yapılmasını önerdim. Bu doktora çalışmaların, sözde soykırımın 100. Yılı olan 2015 tarihinden en az bir yıl önce hazırlanmasının çok yararlı olacağını belirttim.

Bu çalışmaları yapacak Almanya’da tarih, siyasal bilgiler, hukuk öğrenimini tamamlamış ve bir kaç dili iyi bilen öğrencilerin bulunduğunu söyledim. Türkiye Dışişleri bakanlığının bu projeye büyük ilgi duyduğunu, doktora çalışmasını yapacak kişileri Berlin Büyükelçiliğine davet ederek kendileriyle görüşülmesi istendi. Almanya Türk Toplumu olarak bu konuda önceden çalışmalarımız yapıldığı için,  Almanya`da üniversite öğrenimini tamamlamış ve konuya da ilgileri olduğunu bildiğim dört kişi Berlin Büyükelçiliğine davet edildi. Kendileriyle ayrıntılı görüşmeler yaparak, kimin hangi alanda inceleme yapacağı konusunu bile görüştük.
Üç yıl kadar sürecek bu doktora çalışmalarının yapılabilmesi için, bu öğrencilere doktora bursunun verilmesi gerekiyordu. Bu projeyi anlatmam için Dışişleri Bakanlığına davet edildim. Bursların Türkiye’deki iki üç üniversite tarafından verilmesini önerdim. Böylece devlet güdümlü bir çalışma yapılmamış olması da güvence altına alınmış olacaktı. Ankara’da yaptığım bu görüşmeye, dışişleri bakanlığında konuyla ilgilenen iki büyükelçi, Türk tarih kurumundan iki de konu uzmanı profesör katıldı.  Konunun önemi herkesçe anlaşılmıştı. Tek sorun bursların sağlanmasıydı. Tekrar tekrar konuyu irdeledim. 4 kişinin üç yıllık bursu için gerekli olan toplam üç-yüz-bin kadar avro sağlanamadığından, doktora çalışmaları yapılamadı. 
Dört doktora çalışması, hem de Almanya, İngiltere ve Fransa arşiv ve kaynaklarına dayalı olarak 2015 öncesi yapılabilseydi, elimizde soykırım iddialarına karşı bilimsel verilere dayalı argümanlarla, bu ülke siyasilerine ve kamu oyuna, daha güçlü ve inandırıcı kanıtlar sergilenebilecekti.

1915 SOYKIRIM İDDİALARI ERMENI DİASPORASININ KİIMLİK OLUŞTURMA ARACIDIR
Bu vurdum duymaz yanlış politikalardan artık daha fazla gecikmeden dönülmelidir. Ermeni Diasporasının büyük paralarla ve son derece iyi organizeyle yürüttüğü, çarpıtılmış ve yanlış iddialara dayalı soykırım politikası, ısrarla sürdürülecektir. Çünkü 1915 sözde soykırım iddiaları, Ermeni diasporası için birleştirici bir kimlik kaynağıdır. Öte yandan, 101 yıl önceki olayların sürekli olarak gündeme getirilmesiyle, Ermenistan’ın 24 yıl önce işgal ettiği Azerbaycan toprakları, bir milyon evinden barkından kovulan Azerbaycanlı Türkün durumu ve Hocali faciası, gündemden uzak tutulabilmektedir. Ermeni diasporasının bu stratejinden asla vazgeçmeyeceği bilinmelidir.

Bu alanda yapılması gerekenleri geçen Cuma günkü yazımda özetlemiştim. Bu önerilerime ek olarak diyorum ki, Türkiye üniversitelerinde ve yurt dışındaki Türkler yoluyla, bu konuya ilişkin bilimsel verilere dayalı çalışmalar yapılmalıdır. Bu doktora çalışmalarının özet sonuçları, İngilizce, Almanya, Fransızca, İspanyolca ve Rusçaya çevrilerek, bu ülkelerin kamu oyuna ve siyasilerine  iletilmelidir. Bu doktora çalışmaları üzerinde paneller, konferanslar, televizyon yayınları yapılmalıdır ve  yazılı medyada da bu çalışmalara geniş yer verilmelidir. 

Prof. Dr. Hakki Keskin                                                                           

Inal

    En az 10 karakter gerekli
    Gönderdiğiniz yorum moderasyon ekibi tarafından incelendikten sonra yayınlanacaktır.