Sosyal Demokratlar Birleşirse

ABONE OL
19:06 - 01/10/2020 19:06
0

BEĞENDİM

ABONE OL
Kaplan
Best

 Öldürülüşünün 15 yılında Cumhuriyet Gazetesi Yazarı Uğur Mumcu 24 Ocak 2008 Perşembe günü Berlin’de anıldı.

Küresel gelişmelerin şu andaki durumu ölümünden önce tesbit etmiş, söylemiş,yazmış ve tüm ülkesinin demokratlarını uyarmıştı.
“Sosyal Demokratlar birleşmezseniz sürprizlere hazır olun!” demişti.
Konuşmacılardan ADD Berlin Başkan’ı Olcay Başeğmez Türkiye’de Sosyal Demokratlar’ın birleşmesi gerektiği gibi Almanya’da da Türk derneklerinin birlikte hareket etmesi için çağrıda bulundu. Üç dernek ve bir kuruluş el ele verince şahane bir etkinlik gerçekleşmişti.
Aynı amaçla bir araya gelmek büyük işler yaptıracaktır, sorunlarımızı çözmede, sözümüzün geçerli olmasında bizi başarıya götürecektir. Türkler azınlık olarak yaşamayı öğrenmelidir. Bence bu konuda Yahudiler’i örnek almalıyız. Yahudi Cemaati’nin Başkanı birşey söyleyince Almanlar dinliyor, ciddiye alıyorlar.
HDB’nin Başkanı Merih Ünel programın akışını çok düzenli idare etti.
Konuşmasında “Türkiye nereye gidiyor!” diye sorarken bugünkü durumun üzüntü verici olduğunu, bugüne kadar yetmiş gazetecinin öldürüldüğünü, hiçbirinin de katillerinin bulunmadığını, söyledi.
Çoğunlukla tetikçilerin az bir ceza ile salıverildikleri gözlenirken, en garip durum katillerin Uğur Mumcu veya Hırant Dink’in yazdıklarını okumadıklarıdır. Ama vur emri verenler Uğur Mumcu’nun yazdıklarını çok iyi bilenlerdir, okuyup anlayanlardır.
Bu etkinliğe gitmeden önce eşime “İnşallah konuşmalar uzun ve sıkıcı olmaz.” demiştim. Konuşmaların arasına müzik ve video gösterisi, tiyatro ile o kadar güzel serpilmişti ki, herkes geceyi dikkatle takip etti.
Haldun Taner’in bir tiyatro canlandırması Tiyatrom sanatçıları Türkiye’nin sağa doğru gittiğini az sözle, bizi güldürerek anlattılar, böyle bir gecede ağlanacak halimize güldük.
Merih Ünel geçen haftaki yazımda sözünü ettiğim  genç sanatçıları tekrar överek, geceye müzikle başlatarak, tüm duygularımızı açmıştı.
Mevlana’dan alıntı ile Sezer Aksu’nun bestesinden yola çıkan Sinem Altan (Piyano) ve Begüm Tüzemen (Şan) “Yeniliğe Doğru” repertuvarlarından kısa, ama şahane bir konser sundular. Bu ziyafete doymaya imkan yoktu.
Sinem’in bestelediği “Atam Marşı”, Begüm’ün sesiyle mükemmel bir müzik şölenine dönüşürken biz emekli öğretmenler yine sevinç ve ümit gözyaşlarımızı gizlemedik. Öyle ya “Atam İzindeyiz” diyen yeni ve genç nesildi.
Begüm’ün sesi hepimizi büyülemişti, salonda nefesler adeta kesilmişti. Begüm saygısında kusur etmedi, hocası Ataol Behramoğlu’na yine selam gönderip, şükranını dile getirdi.
Konuşmacı HDF Genel Başkanı Ahmet İyidirli eğer Türkiye’de faili meçhul cinayetleri aydınlatılırsa gerçek demokratiden bahsedebileceğimizi, vurguladı. Zira o andan itibaren artık gazeticiler  öldürülmeyecekti, insanın yaşama hakkı, düşündüğünü söyleme ve yazma hakkı hürriyet ve demokrasiyi en iyi anlatan tariflerdir. Cinayetlerin aydınlatılmasına katkıda bulunmak isteyenlerin taraf tutması, birleşmesi gereklidir.
Uğur Mumcu’nun Berlin’e geldiğinde yaptığı konuşma, video gösterisi ile geceyi tam anlamıyla özetlemişti.
ADD üyelerinden sosyal demokrat öğretmen ve yazar Halim Demirci’in Uğur Mumcu’ya yazdığı mektup, Türkiye’deki politik ve sosyal çıkmazları, sorunları dikkatli gözlemleri çok güzel dile getirmişti.
Etkinlik son şarkı ile, Uğur Mumcu’nun diğer hüküm giyen yiğitler için yazdığı, ama kendisine kader olan aşağıdaki sözlerle sona erdi. Bu şarkıyı  ”Yiğidim Aslanım” bütün salondakiler, hep birlikte söylememiz gelenek olduğu halde Begüm’ün o sihirli sesini kaçırmamak için can kulağı ile nefesimizi adeta tutmuş gibiydik dinlerken. Yanımdaki bey böyle güzel dinletiyi, bir daha nerede bulacağız, diyordu.
Piyano (Sinem Altan), Bağlama (Sadık Arduç) ile uyum içinde idi. İyi ki Tiyatrom’un müdürü Yekta Arman şarkıyı tekrar birlikte söylemimizi istedi. Begüm bize opera stili şarkıyı ilk defa denememize, uyuma yardım etti. En iyi öğretmen, öğrencilerinden öğrenmesini bilendir.
Yiğidim Aslanım
Şu sılanın ufak tefek yolları,
ağrıdan sızıdan tutmaz elleri.
Tepeden tırnağa şiir gülleri,
yiğidim aslanım burda yatıyor.
Bugün efkârlıyım açmasın güller,
yiğidimden kara haber verdiler.
Demirden döşeği taştan sedirler,
yiğidim aslanım burda yatıyor.
Nebir haram yedi ne cana kıydı,
ekmek kadar temiz su gibi aydı.
Hiç kimse duymadan hükümler giydi,
yiğidim aslanım burda yatıyor.
Uğur Mumcu 22 Ağustos 1991 tarihli yazısında,” Cumhuriyet devrimini, Atatürk ilkelerini, tam bağımsızlık inancını Cumhuriyet burçlarında birer bayrak gibi yükseltmeye yine devam edeceğiz. Yılmadık yılmayacağız” diyordu.
Demokrasi uğruna canlarını veren bütün gazetecilerimize ruhları şad olsun, derken Hırant Dink’in son olmasını diliyorum.
İlter Gözkaya-Holzhey
Emekli Öğretmen

Inal

    Bu yazı yorumlara kapatılmıştır.