” Nedir böyle her 19 Mayıslarda, 30 Ağustoslarda ve özellikle 29 Ekimlerdeki resmigeçitler..? Kaldı mı dünyada böyle askeri şovlar..? Özellikle de batılı ülkelerde. Bunlar rap, rap yürüdükçe, faşizmin ayak seslerini duyar gibi oluyorum. Asker kışlasından çıkmamalı, sivil alanlarda dolaşmamalı. Aynı batılı ülkelerde olduğu gibi..”

Gelim şu batılı ülkelere birlikte bir göz atalım değerli okurlar ama bunu yaparken, eksik kalmasın diye bir kurala uyalım. Biliyorsunuz, sürekli doğuya giderseniz, sonunda yine batıya gelmiş olursunuz. Bu işe bizde doğudan başlayalım..

İran’ı hiç konuşmayalım, zira askerine verdiği önem ortada..

Biraz kuzeye çıkalım ve Rusya’ya bir göz atalım.. Bu ayın başında, Almanların 350 bin kişilik ünlü 6.cı ordusunu Stalingrad’da ( Bugünkü Volgograd) çevrilip imha edilmesinin ve ünlü komutanları General Paulus’un esir alınışının 70.ci yıldönümü.. Moskova Kızıl Meydanı kaynıyor.. O günlerin komutanı Mareşal Şukov’un askerleri, o günlerin üniformaları ile, bel hizasında tuttukları ucu süngülü tüfekleri ile sanki bir adım sonra hamle yapacaklarmış gibi, klasik 10’lu saflarda ve kaz adım yürüyerek geçiyorlar.. Putin, Medwedev falan tüm ekip Kremlin’in balkonundalar.. Alana birikmiş halk çılgınca alkışlıyor.. Ardından, o günlerin korkulu rüyası, bugün ise oyuncak gibi gelen meşhur T34 tankları.. Geçiyorlar da geçişiyorlar.. Ardından, bu günün modern Rus ordusunun kara birlikleri.. Halkta alkış tufanı giderek artıyor.. Ardından zıhlı birlikler.. Yukarıda helikopterler ve alçaktan uçan jetler.. Derken alana denizciler giriyor.. İşte tam o an halk gerçekten çıldırıyor.. Demek ki Ruslar denizcilerini çok seviyorlar.. Bu iş oralarda böyle.. Şimdi gel de, halkı ile bu kadar bütünleşmiş bir orduyu yen bakalım.. Rusların değimi ile ” Yenilmez bir ordu “..Almancası

” Unbeziegbar “.. Bu orduyu yenebilmek için, Rus halkını yenmek gerek..

Gelelim Çin’e.. Çinliler her fırsatta ordularını görmek istiyorlar.. Belli anma günlerinde Pekin sokakları kaynıyor.. Allah kimsenin karşısına Çin ordusunu çıkartmasın.. Kuzey Kore’yi geçelim çünkü aynı Çin ordusu ve halkı gibi..

Gelelim Güney Kore’ye.. Hani bizim de katıldığımız ve özellikle de Kunuri cephesinde çok şehit verdiğimiz Güney Kore.. Bugünün sayılı sanayi ülkelerinden birisi olan Güney Kore’de, bağımsızlık günü kutlamalarında Soul görülecek bir şehir.. Askerleri geçit yaparken Güney Kore’liler coşuyorlar ve ordularına bağlılıklarını, onları alkışlayarak gösteriyorlar..

Gelelim ABD’ye.. Geçenlerde Barak Obama ikinci dönem seçilişinin sonucu yemin edecek.. Hava – 2 derece ve gece.. Yemin törenin karşısındaki bulvarda 800 bin kişi toplanmış.. Yeminden sonra tören başlıyor.. Önce karacılar.. Halkta bir alkış, bir alkış görülecek şey.. Karacıların ardından denizciler geliyor.. Halk iyice coşuyor.. Demek ki Amerikalılar da denizcilerini çok seviyor.. Nasıl sevmesin ki..? İki tarafı okyanuslarla çevrili bir ülke.. Derken, İngilizlere karşı bağımsızlık savaşını kazanan ordu, o günü üniformaları ile görülüyor.. Siz esas çılgınca alkışı o zaman göreceksiniz..

Gelelim okyanusun bu yakasına.. Geçenlerde Kraliçe Elizabeth’in taç giymesinin 60.cı yıldönümüydü.. Tabii Londra ayakta.. Törende önce karacılar geçiyor, halk çılgınca alkışlıyor.. Ardından kraliyet süvarileri geliyor ve halk tam anlamı ile çıldırıyor.. Hani şu 1200’lerden beri ” Magna Karta ” ile yönetilen ve yazılı anayasası olmayan, demokrasinin beşiği dedikleri İngiltere.. Siz hiç kraliyet ailesinin erkeklerinin ciddi bir askeri eğitimden geçip, ciddi görevler üstlenmeyen( örneğin helikopter pilotluğu gibi ) bir ferdini gördünüz mü..? Hepsi resmi günlerde üniformalı.. Acaba neden..?

Gelelim Fransa’ya.. Siz hiç 1789 Fransız ihtilalinin yıldönümlerinde, televizyon seyrediyor musunuz..? Paris sokaklarındaki askeri törenleri..? Ve halkın çılgınca alkışlayışını..? Dünyaya demokrasi satan Fransa.. Geçenlerde Federal Başbakan, Fransa başkanı Hollande’yi ziyaret etti… O ne..? Merkel Elysee sarayının kapısından girerken, sağlı sollu ve tarihi giysileri içindeki askerler, üstelik kılıçlarını da çekmiş, selam duruyorlar..

Hangi ülkeye bakarsanız bakın.. O ülkeye gelen başka bir devlet adamı, önce o ülkenin ihtiram kıtasını selamlar.. Yani askerini..

Tüm dünya için askerler önemlidir.. Sizlerle birlikte küçük bir tur attık..

Kimi demokratik olmayan ülkelere de uğradık ama Güney Kore, ABD, İngilter ve Fransa’ya, demokratik değildir diyebilir misiniz..?

Ama her dönemin yalakası bu ve benzeri yazarlarımız, bu denli salakca, dünyadan kopuk şeyler yazabiliyorlar.. O zaman şöyle bir sonuç çıkıyor.. Demek ki bu ülkeler demokrasi falan diye dünyayı uyutmuşlar ve hala da uyutmaya devam ediyorlar ama aslında her fırsatta faşizmin ayak seslerini halklarına duyuruyorlar..

Ama bizim o külyutmaz yazarımız işin farkında ve halkını uyarıyor..!

O zaman gelin sözlerimizi, rahmetli Prof. Dr. Necmettin Erbakan’ın değimi ile bitirelim..

“Sizi gidi faşist keratalar sizi..!”

Kalın sağlıcakla efendim

 

M. Deniz Olcayto