SİZ UTANMAZLIKTAN YORULMADINIZ MI?

ABONE OL
11:43 - 23/10/2020 11:43
0

BEĞENDİM

ABONE OL
Kaplan
Best

Tayyip Erdoğan’ın MSP – Millî Selamet Partisi’nin İstanbul İl Gençlik kolları başkanlığına nasıl geldiğinin, getirildiğinin öyküsüdür:

Partinin il gençlik kolları başkanı Mustafa Öztürk’tür. Evlenir. Evlenince yerine partinin il gençlik kolları başkanlığı için seçim yapılması gerekir. İki aday vardır bu başkanlık için.

1. Mardinli Zülfikar; uzun boylu, uzun sakallı ve sürekli şalvarla dolaşan bir tip.

2. Recep Tayyip Erdoğan; MSP Beyoğlu İlçe Başkanı.

Seçimin yapılacağı kurul toplantısının divan başkanı da tanıdık bir ad.

Püsküllü fesiyle Kadir Mısıroğlu.

“Erdoğan talip değil matluptur. Biz kongreyi ona kazandıracağı.’’ sözü önceden fısıldanır divan başkanı Fesli Kadir’in kulağına. „Matlup” sözcüğünün sözlük anlamı şu: Aranılan, istenilen.

Recep Tayyip Erdoğan neden “matlup”tur? Ayinesi iştir kişinin de ondan. O güne değin yaptıkları gelecekte yapacaklarının, yapabileceklerinin işaretleridir de ondan.

Her türlü önlem alınır matlubun seçilebilmesi için. Bayrampaşa Akıncılar Başkanı Şevket diye biri vardır o zaman.

2 metrelik koca bir adam! Bir tokatta bir adam devirecek denli de güçlü! Onu kapıya koyarlar, talimatı da verirler. Onun desteği ve yardımıyla matluba muhalif olan ilçelerin içeriye girmeleri engellenir.

Fesli Kadir’in divan başkanı olması da sağlanır.

Sandıklar açıldığında da Fesli Kadir sandıkların başına geçerek sayımda etkin rol üslenir… Cebine önceden koyduğu 22 oyu Tayyip Erdoğan’ın hanesine yazdırır ve matlubun 2 oy farkıyla seçimi kazanmasına gereken katkıyı verir…

Meşrep bu…

Fıtratlarında var bunların seçimlerde manipülasyon.

Herkesi de kendileri gibi sanıyorlar ya da herkesi kendilerine benzetmek istiyorlar ya. Sıkıntı da tam orada.

Hileye başvurmadan seçim kazanmak diye bir şey yok bunların anlayışlarında.

O nedenle de girdiler demokrasi odasına ve kapıyı arkadan kilitlediler.

Recep Tayyip Erdoğan’a 1994 yerel seçimlerini de anımsatalım:

Belediye başkan adayları bir öğle yemeğine davet edilirler İstanbul Barosu yapar daveti.

Amaç; başkan adaylarının birbirini tanımalarını sağlamak ve başkan adaylarını daha yakından tanımak.

Adayları çoğunluğu katılır bu davete.

Konuşulur, söyleşilir. Gazeteciler sorular sorarlar, adaylar projelerini anlatırlar.

Sonra seçimler yapılır. Erdoğan; sadece %25,19 oy oranıyla, kazanır. Başarısından dolayı da aranarak kutlanır. O tarihte piyasaya sürülen seçim hilesi iddiası, soyut iddialar oldukları gerekçesiyle ciddiye alınmazlar.

%25,19 oy oranına bakıp, „Sandık darbesi, falancaların operasyonu “denilmez.

Belediye meclisi çoğunluğu vurgusuyla topal ördek benzetmesi de yapılmaz.

Bir mazbata sorunu yaşanmaz.

Hatta, SÖZEN’le ERDOĞAN’ın kolları ERBAKAN tarafından havaya kaldırılarak devir teslim töreni yapılır.

Çünkü; demokrasinin kurum ve kurallarına, Türkiye’ye yakışan budur.

Şimdi, o günlerden 25 yıl sonra olanlara bakın!

Utanç tablosu!

298 sayılı yasaya ve önceki YSK kararlarına açıkça aykırı bu gidiş yaşanıyor.

Bu utanca son verin!

Demokratik birikimimize ve Türkiye’mize daha çok zarar vermeyin! Yeter! Yetti!

Biz utanmaktan yorulduk.

Siz utanmazlıktan yorulmadınız mı?

Inal

    En az 10 karakter gerekli
    Gönderdiğiniz yorum moderasyon ekibi tarafından incelendikten sonra yayınlanacaktır.