0

BEĞENDİM

ABONE OL

News

0

Diyanet, “Oruçlu olan kimsenin yalan konuşmaktan ve yalanla iş yapmaktan uzak durduğu gibi gıybet, kötü söz söylemek, kul hakkı yemek, harama bakmak, kumar oynamak vb. yasak davranışlarda bulunmaktan da uzak durması gerekir” demiş.

Hadi birde hadis verelim meraklısına. “Her kim yalan söylemeyi ve yalanla amel etmeyi bırakmazsa, o kimsenin yemesini içmesini bırakmasına Allah’ın hiçbir ihtiyacı yoktur.” (Buhârî, Savm, 8).

Şimdi eğer siyasetçiler kendine güvenmiyor ise hiç başlamasınlar bu işe. Yok arkadaş ben yalan söylemem, haram yemem, kul hakkıyla işim olmaz diyebilecek lider veya siyaset kadrosu tanıyorsanız yakınlarınızda, söyleyin oruç tutabilirler çekinmeden.

Bir de orucun fazileti ve sevabı ayrı, hırsızlık ayrı diyenler çıkacaktır karşınıza. Hani çalmanın günahı ayrı imiş, oruç tutmak ayrı imiş. Hani adam çalacak, her türlü hak yiyecek, hırsızlık sorular ile sınavsız memuriyet alacak veya torpille işe girecek veya kendi partilisini işe alacak, sonrada oruca bir şey olmayacak.

Ne olsa hırsızlığın ve hak yemenin tövbesi varmış! Peki, hırsızlığın arsızlığın tövbesi var da, Orucun tövbesi niye olmasın o zaman.

Ya yaşantınla Müslüman olup kimsenin hakkını yemeyeceksin ya da oruç tutuyorum demeyeceksin.

Benim hakkımı gasp edip, tanıdıklarına peşkeş çeken siyasiler ve onların hırsız olduğunu bilenler, ALAYINIZIN HESABINA MÜDAHİL OLACAĞIM!