SİVİL TOPLUM KURULUŞLARININ GÖREVLERİ

ABONE OL
11:32 - 23/10/2020 11:32
0

BEĞENDİM

ABONE OL
Kaplan
Best

Almanya’da 3600 vivarında Türk derneği olduğu söylenmektedir. Bu derneklerin önemli bir kısmı Türk-Alman Dostluk Derneği adı altındaki kahvehanelerdir. Bunun yanı sıra çeşitli partilerin yan kuruluşları, hemşeri dernekleri,  veli, öğretmen, kültür-sanat ve çevre örgütleri, işçi dernekleri, Türk-Alman dostluğu için çalışan dernekler de etkinliklerini sürdürmektedir. Bu derneklerin birçoğu TGD, FÖTED, ATÖF, AADD Birliği gibi federasyonların çatısı altında toplanmıştır.

DİNİ DERNEKLER SİVİL TOPLUM KURULUŞU DEĞİLDİR

Almanya’da DİTİB’e bağlı 850, bunun dışında çeşitli tarikatlara bağlı binlerce dini dernek vardır. Bu kuruluşlar, dini otoriteye bağlı oldukları için bağımsız hareket edemezler ve genel merkezin izni olmadan çevrelerinde düzenlenen en faydalı etkinliklere bile destek olmazlar; Türkiye’deki yoksul çocukları okutmak için çaba göstermezler. TEMA Vakfına destek olup ağaçlandırma çalışmalarına katılmazlar. Onları seçim hakkı için verilen mücadelede, Türkçe dersleri, barış ve çevre için yapılan toplantı ve yürüyüşlerde göremezsiniz. Yapılacak eylemlere söz verseler dahi gelmezler; bunları seçim hakkı ve Türkçe dersi eylemlerinde yaşayarak gördük. Ancak bu derneklerin temsilcileri konsolosluk toplantılarında ve diğer etkinliklerde ön sıralarda oturmayı ve fotoğraf çektirmeyi çok severler. Bunların tek amacı kendi cemaatlerin varlığını sürdürmek ve her fırsattan yararlanarak para toplamaktır. Bu yüzden dini kuruluşlara bağlı dernek veya vakıflar geniş çevrelerce STK olarak kabul edilmemektedir.

SİVİL TOPLUM KURULUŞLARININ GÖREVLERİ

 

■ STK’ler, belli toplumsal sorunlar etrafında oluşmalı, tüm partilere ve kurumlara eşit uzaklıkta olmalıdır. STK’ler sorunların çözümü için hem Almanya’da hem Türkiye’de resmi kurumlarla sürekli bir diyalog içinde bulunmalıdır. STK’ler hiçbir şekilde Truva Atı görevi üstlenmemelidir.

■ STK’ler, yurtdışında yaşayan yurttaşlarımızın o ülkenin yurttaşlığına geçmelerini desteklemelidir. Türk hükümetleri, bizleri gurbetçi olarak görmekten vazgeçmeli; “Almanya Türk’ü, Hollanda Türk’ü, Avrupa Türk’ü…” olarak kabul etmeli ve STK’lerle yakın ilişki kurmalıdır.

■ STK’ler, Almanya’da yaşayan 3 milyon, Avrupa’da bulunan 5 milyona yakın yurttaşımızın yerli halkla eşit haklara kavuşması için çalışmalı; onların sosyal, kültürel ve ekonomik konumlarını güçlendirmelidir.

■ STK’ler, Türk toplumunun örgütlü hâle gelebilmesi, Alman kurumlarında ve siyasi partilerde temsil edilmeleri; devlet dairelerinde ve belediyelerde daha çok göçmenin görev alması, göçmen kotası uygulanması için çalışmalıdır.

■ STK’ler, birlikte yaşam koşullarının iyileştirilmesi; fırsat eşitliğinin sağlanması, ayrımcılığın önlenmesi, yabancı düşmanlığının son bulması ve insanların barış içinde yaşaması için çaba göstermelidir.

■ STK’ler, birbirimizi ayıran değil birleştiren değerleri ortaya çıkarmalı; bunun için sosyal, kültürel ve sportif etkinlikleri desteklemeli, Türk-Alman dostluğunu güçlendirmek için çalışmalar yapmalıdır.

■ Okuyan, araştıran, sorgulayan, sanat ve kültürle iç içe olan, çevre ve toplum sorunlarına duyarlı, mesleğinde başarılı gençlerin yetişmesi için çaba göstermelidir.

■ Suç işlemeye, şiddete, alkol ve uyuşturucu bağımlılığına karşı uyarıcı çalışmalar yapmalıdır.

■ Çocuklarımızın okul başarıları, okullarda anadillerini öğrenmeleri, iyi bir meslek eğitimi görmeleri, üniversitelerde okumaları ve üst düzey görevlere gelmeleri için çalışmalıdır.

■ STK’ler dini ve ulusal bayramlarımızı yığınsal bir şekilde kutlamalı, yurttaşlarımızın birlik ve bütünlüğünü korumalıdır. Bu kutlamalara yerli halkı da katmak için çaba göstermelidir.

■ STK’ler, yurtdışında son derece olumsuz olan Türk imgesinin (imajının) düzeltilmesi için uğraş vermeli, bize karşı yapılan haksız uygulamalara anında, örgütlü bir şekilde tavır almalıdır.

■ STK’ler, Türkçenin Almanya’da kurumsallaşması, Türkçe enstitülerinin kurulması ve ulusal kültürümüzün yaşatılması için çalışmalıdır.

■ Sivil Toplum Kuruluşları bu amaçlara ulaşmak için, aralarındaki görüş ayrılıklarını bir kenara bırakarak, toplumumuzun geleceği için ortak paydada buluşmak ve güçlerini birleştirmek zorundadır.

Inal

    En az 10 karakter gerekli
    Gönderdiğiniz yorum moderasyon ekibi tarafından incelendikten sonra yayınlanacaktır.