SİVAS ELLERİNDE YANAN ATEŞ

ABONE OL
18:20 - 01/10/2020 18:20
0

BEĞENDİM

ABONE OL
Kaplan
Best

SİVAS ELLERİNDE YANAN ATEŞ


Her türlü ilericiliğe, yeniliğe karşıydılar.

Hep arkalarında Anadolu’dan, Türk varlığının kökünü kazımak isteyenler vardı.
Anadolu’yu yurt edinen Türkmenleri yok etme hareketi planlayan mezhepçiler, eğittikleri Yavuz Selim’i kışkırtarak babası padişah Bayezid’i darbeyle devirttiler.
Kırk bin Türkmen Alevi’yi katleden Selim, Halifeliği üstlenerek Arap Sünniliğini Osmanlı Devletinin yönetim biçimi olarak uygulamaya koydu.
Osmanlı’da yenileşme isteyen padişahlar yobazlar tarafından öldürülmüş ve kardeşin kardeşi, babanın evladını katletme geleneğini yerleştirmişlerdir.
Gericiliğin yeniliğe karşı, aydınlığa karşı eylemleri hep kanlı olmuştur.
31 Martta gerici yobazlar yenileşmeyi dinsizlik sayarak isyan ettiler, meclisi basıp dağıttılar.
Yaktılar, yıktılar, genç subayları vezirleri öldürdüler.
Selanik’ten İstanbul’a yürüyen Mustafa Kemal’in kurmay başkanlığını üstlendiği Harekat Ordusu teslim olmayan gericilerin sığındığı Topçu Kışlasını topa tutarak isyanı bastırdılar.
Gezi Parkının ağaçlarını keserek yerine tekrar o Topçu Kışlasını yapmak isteyenler Harekat Ordusundan ve Mustafa Kemal’den rövanş almayı amaçlamışlardı.
Hep fırsat kolladılar. 
Sinsi ve sessiz çalıştılar.
Ne zaman aydınlık, çağdaşlık istense arkadan saldırdılar.
Kurtuluş Savaşında din adına Haçlı ordularının safında yer aldılar.
Halife Padişahın emri, şeyhülislamın fetvasıyla işgalcilerle savaşanların şehit olmayacağı fetvalarını Yunan uçuklarından savaşan askerlere attılar.
Türkiye’nin Misak-ı Milli sınırları içinde gösterdiği Musul konusunda gerici Şeyh Sait’in şeriat istemiyle başlattıkları isyanla yine can aldılar, Türk askerlerini katlettiler.
Yobaz gericiler, Laik Cumhuriyet’ e karşı Menemen’de yeşil bayrak açıp Kubilay’ın başını kestiler.
Bugün Kubilay’ın başını kesen Derviş Mehmet’in torunları önemli yerlerde Laik Cumhuriyet karşıtlığı görevlerini canla-başla yerine getirmektedirler.
Gericiler hep dini kullandılar.
DP iktidarında palazlanan gericiler devlet kadrolarında hızla kadrolaşmaya başladılar.
Sağ iktidarlar, dini siyasetin istismarı olarak kullanmaları ile kısa vadede kazançlı çıktılar ama uzun vadede, yok olup gittiler.
Bugünlerde merkez sağın yok oluşlarının nedeni dini siyasi amaçları için kullanmaları ve din bezirganlarına meşru zemin sağlamalarıdır.
Milliyetçi Cephe ve 12 Eylül darbecilerinin müttefiki gericiler,  siyasetin içinde artık Siyasal İslam olarak yerlerini aldılar.
İran’daki Humeyni saflarından, Suudi Arabistan’ın Rabıta saflarına geçerken kimi zaman Kaddafi’nin ödüllerine ram oldular.
Tarikatların desteğiyle Necmettin Erbakan, pozitif bilim öğrenimi görmüş, Profesör titrine sahip ama daha çok dini söylemleri ile siyasi İslam’ın temsilcisi olarak siyaset sahnesinde yerini aldı.
Kendi partilerine oy vermeyenleri patates dininden olduklarını ilan etti.
Planlı olarak aydınlara, Kemalistlere yurtseverlere saldırıların, birçok aydının katledilmelerin arkasında hep bu siyasi İslam denilen kesimin desteğiyle gerçekleşmiştir.
Tarih boyunca haçlılarla işbirliği yapan irticacılar, siyasal İslamcılar aynı inançtan olan Alevilere karşı düşmanlıklarının altında yatan neden; Alevilerin Türkmen kökenli olmaları, çağdaşlığa açık olmaları, laikliğe sahip çıkmaları, hoşgörüyü içselleştirmeleridir.
Başka ayrıştıkları nokta ise Alevilerin Şamanizm’i ve İslam’ın insancıl yanını benimsemeleridir.
Aleviler hiçbir zaman Suudilerin Vehhabi tarikatını benimsememişlerdir.
Sivas’ta, Çorum’da, Maraş’ta solcu, Kemalist, Alevi avına çıkan siyasi İslam’ın katilleri 2 Temmuz 1993 tarihinde Sivas’ta Pir Sultan Abdal Şenlikleri için Türkiye’nin bir çok yerinden, yurtdışından gelen Alevi kökenli insanları. Aydınları acımasızca katledildiler.
Refah Partisinin kışkırtmasıyla başlayan protestolar saldırıya dönüşmeye başlarken Madımak Otelinde savunmasız insanlar saatlerce devletin görevini yapmasını boşuna beklediler.
Önceden hazırlanmış planlı katliam Otelin ateşe verilmesiyle başladı.
Kendilerini Müslüman diye adlandıran ve engellenemeyen katil sürüsü:
”Şeriat isteriz!” Diye haykırdılar, aynı dinden, aynı ırktan olan insanları katlettiler.
Kurtuluş Savaşına karşıydılar, hep arakadan dolanıyorlardı Sivas Kongresine kinlerini:
”Cumhuriyet burada kuruldu, burada yıkılacak!”
Diye çığlıklar atarak vurguluyorlardı.
Suçlulara adalet gereken cezayı veremedi.
Asıl amaç; Laik, demokrat bir Türkiye Cumhuriyeti’ni emperyalizmin görevlendirdiği sözde eş başkanlarla hırsızlığın, rüşvetin, kardeş kanının dökülmesinin yasallaştığı bir siyasal İslam Cumhuriyetine dönüştürmektir.
Bugün iktidara sahip olanlar dün, Pir Sultanı asanlar, Nesimi’nin derisini yüzenler, Kubilay’ı kesenler
Maraş’ta, Çorum’da Sivas’ta insanları katledenlerin ta kendileridir. .
Son Gezi direnişinde gençleri öldürenler, on dört yaşındaki çocuğu terörist diye damgalayıp, onu yuhalatan aynı düşüncedir.
El Kadı’yı baba, Taliban’ı yoldaş, IŞİD canilerini Türkiye’de besleyip Türkmenlerin, İslamların katline geçit verenler bunlardır.
Bunları elbet bu ülkenin tepesinden söküp atacağız.
Bunun yolu; Tüm etnik ayrışmayı, mezhepsel ayrışmayı bir yana koyarak
Pir Sultan’ın çağrısına kulak vererek;
Bir olalım,
Zalimin zulmüne karşı duralım!




Yıldız AKALIN

Inal

    Bu yazı yorumlara kapatılmıştır.