SİSTEM ÇÖKTÜ!

ABONE OL
11:43 - 23/10/2020 11:43
0

BEĞENDİM

ABONE OL
Kaplan
Best

Türkiye çok partili sisteme geçildiği dönemin en kirli, şaibeli, eşit olmayan bir seçim sürecini yaşadı.

Hiçbir seçim döneminde, iktidarın oy çalma hakkı olduğu, seçimleri almak için her türlü yasadışı, ahlakdışı, yolun denendiği, gerçeklerin karartıldığı bir dönem yaşanmamıştı.

Devletin tüm olanakları Cumhur İttifakı emrine verildi.

Medyanın yüzde doksan beşi, iktidar yanlısı olarak asılsız, yanlı, basın ahlakının hoyratça çiğnendiği planlı, kirli bir propaganda saldırısı yaptı, yapmaya da devam etmekte…

Türkiye’nin Kurtuluş Savaşının cephe ile halkın iletişimini sağlayan, Atatürk’ün kurduğu Anadolu Ajansı; ”Kurtuluş Savaşını keşke Yunanlılar kazansaydı!” Saflarında görev yaparak, geçmişte yaptığı manipülasyonu bu seçimlerde de yapmayı sürdürdü.

Recep Tayyip Erdoğan hem AKP Genel Başkanı hem de Devlet Başkanı kimliğiyle muhalefet partilerine; ‘’Zillet İttifakı! Alçaklar, zalimler, Haşhaşiler, nebbaşlar, mezarlık soyguncuları, haddini bil edepsiz karı, çukur…” hakaretler ederek yasaları ve anayasayı hiçe sayarak seçmeni tehdit etti.

AKP’li Aydın Ünal’ın: ‘Ağzından köpükler saçarak konuşan siyasetin zavallısı Devlet Bahçeli, bütün köpükleri itinayla yalayacağı yeni bir süreç başlıyor.” Tevetinden sonra Bahçeli Erdoğan’ın saflarına geçerek eskiden Erdoğan’a yaptığı hakaretleri muhalefete, özellikle de koltuğunu sallayan Meral Akşener’e etmeye başladı. (Bu dönüşün nedenleri şimdi olmasa bile ileride ortaya çıkacaktır.)

AKP, her ne kadar seçimleri çantada keklik olarak görse de Erdoğan’ın kuşkuları vardı.

Önemli sanayiciler, işadamları; demokrasiden, hukuktan, ”yurtta ve dünyada barıştan” bahseder olmuşlardı.

Vatandaşlar sokak söyleşilerinde ”korkmuyoruz!” Demeye başlamışlardı.

Ekonomi tepetaklak giderken AKP genel başkanı dış güçler bahanesine eklediği soğan, patates, patlıcan domates, biber teröristleri bahanesi de tutmadı.

Yandaşların yaptığı seçim anketleri bile onu korkuttu. Sanki kendisi belediye başkanı seçilecekmiş gibi devletin tüm olanaklarını AKP yararına kullanarak, muhalefeti, Kürt demokratları tehdit ederek sahaya indi. İstanbul’da başkan adayının konuşmasını bile kendisi yaptı.

BBP, Vatan Partisi, DSP yönetimleri, Hüda Partisi, Tarikat Şeyhleri, Kürt tarikatları; Cumhur İttifakı, MHP-AKP saflarında yer aldı.

Vatan Partisi, yansız gazetecilik yapan Rıza Zelyut’u Erdoğan’ı eleştirdiği için gazeteden attılar…

Millet ittifakına karşı artık Erdoğan’ı ABD’ye yedirmemek için gönüllü ”Erdoğan’ın Askerleri’ ‘oldular…

Vatan Partisi ve MHP tabanı bu ittifakı onaylamadı.

31 Mart Seçimleri, AKP ve MHP yandaşlarının saldırılarına rağmen muhalefetin sakin, kendilerinden emin, provakatif kışkırtmalara pirim vermeden tamamlandı.

AKP’ dönemlerinin tüm seçimlerde olduğu gibi, Bilal Erdoğan’ın İmam Hatip’ten arkadaşı, başında ”Erdoğan’ ‘şapkası resimlerler poz veren genel müdürün Anadolu Ajansı devreye girerek Ankara, İstanbul, Antalya, Adana gibi önemli şehirlerde AKP’nin açık arayla önde olduğunu yayınlamaya başladı.

İstanbul Büyük Şehir Belediye Başkan adayı ve Erdoğan’ın ”kenar mahalle adayı’ ‘diye küçümsediği Ekrem İmamoğlu devreye girerek AA’nın oyununu bozdu.

Islak İmzalı gerçek rakamları vermeye başlayınca Anadolu Ajansı ekranlarda dondu, kaldı.

YSK panikledi;”AA, bizim abonemiz değil” Derken İmamoğlu’nun önde olduğunu ağzından kaçırdı.

Üstelik, Millet İttifakı’nın kazandığı yerler, sanayi üretiminin yüzde altmış beşini üreten, devlete ödenen verginin yüzde yetmişini ödeyen bölgelerdir.

Üstelik, okuma-yazma oranının en yüksek olduğu bölgeler olması nedeniyle sadakaya bağladığınız muhtaç ve yoksul insanlarla kıyaslarsanız yanılırsınız.

Kaybettiğiniz büyük şehir belediyeleri kanalıyla başta Bilal Erdoğan ve laik cumhuriyet karşıtı tarikatların vakıflarına aktarılan paraların kesileceği için her yolu deniyorsunuz…

Lakin; Oy ile kazanamayacağınız yerleri yandaş yargı, yandaş YSK ile almayı denemenizi bu seçmen asla affetmez.

Kapattığın fabrikaların bölgelerinden, seçmeni öküz yerine koyduğunuz yerlerden iyi oy aldınız.

Halkın iradesi diyor kabulleniyoruz.

Siz de muhalif oyları kabul edin. Tüm baskılarınıza, tehditlerinize rağmen halk teslim olmadı.

Getirdiğiniz sistemin çöküşüdür bu.

Demokrasiyi araç olarak görmeye devam ederseniz, halk oylarıyla bunun hesabını sorar…

Türkiye tarihinde bunun çok örnekleri var….

Yıldız AKALIN

(Durduk yere Halk TV’nin de hangi merkezden geldiği bilinmeyen emmilerle emek vermiş gazetecilerin, sunucuların işten atılması ile; ”Yok birbirimizden farkımız” Demelerine en güzel yanıtı duayen gazeteci Uğur Dündar verdi…)

Inal

    En az 10 karakter gerekli
    Gönderdiğiniz yorum moderasyon ekibi tarafından incelendikten sonra yayınlanacaktır.